tabibitosan

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 1 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
tabibitosan kütüphanesine ekledi.
Dune (Dune Serisi 1. Kitap)

İmparatorluk Takvimine göre yıl 10.191. Halkının Dune dediği Arrakis gezegeni yıllardır gaddarlığı ve acımasızlığıyla tanınan Harkonnenlerin elinden kurtulup Atreides Hanedanının yönetimi altına girdi. Baron Vladimir Harkonnen bu yenilgiyi kabul edecek mi? Konseye bağlı Büyük Hanedanların çok sevdiği ve doğal olarak diğer güçlülerin kıskançlığını kazanan, adil namıyla tanınan Kızıl Dük Leto Atreides, yönetimini üstlendiği bu yeni gezegende de başarılı olabilecek mi? O gezegen ki evrendeki en değerli maddenin, melanj denilen baharatın elde edilebildiği yegane kaynak. Kızgın güneşinin kavurduğu çöllerinde yaşayan, gezegenlerini sulak bir yer yapabilme hayaliyle yaşayan bir halk; insanlık tarihinin görebileceği en iyi savaşcılar, çölün özgür halkı Fremenler ... kendilerini Cennete götürecek olan liderlerini, mesihlerini bekliyorlar. Binlerce yıldır süren Atreides laneti bir kez daha yaşanacak... Güce sahip olma duygusunun etrafında girdaplanarak gelişen entrikalar, savaşlar ve ihanetlerin arasında Dune tarihinin sayfaları açılıyor ...

İmparatorluk Takvimine göre yıl 10.191. Halkının Dune dediği Arrakis gezegeni yıllardır gaddarlığı ve acımasızlığıyla tanınan Harkonnenlerin elinden kurtulup Atreides Hanedanının yönetimi altına girdi. Baron Vladimir Harkonnen bu yenilgiyi kabul ede... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 6 ay
Profil Resmi
tabibitosan kütüphanesine ekledi.
Yıldız Güncesi

Yıldız Güncesi, Evrenin Candidei Ijon Tichynin uzayın -kimi kez zamanın- derinliklerinde yaptığı yolculuklara dair notlarından oluşuyor. Yer yer ilginç çizimlerle süslediği bu notlarda, hafızaları insanlığın kıyım tarihiyle yüklenmiş bir robot topluluğu, uzay yolculuğuna merak sarmış patatesler, inanç sahibi oldukları için katakomblarda yaşamaya zorlanan dindar robotlar çıkıyor karşımıza. Derlemenin belki de en ilginç öyküsü, evrim de dahil olmak üzere dünya tarihinin içler acısı durumundan 26. yüzyıl bilim adamlarının sorumlu tutulduğu Yirminci Yolculuk. Platondan Spinozaya, Brütüsten Napolyona, Bacondan Marshall McLuhana kadar birçok tarihsel figür, Lemin mizah yüklü kaleminden nasibini alıyor. Yirmi Birinci Yolculuk, insanlığın önümüzdeki yüzyıllarda kaydedeceği bilimsel ve teknolojik gelişmenin dinsel dogmaları nasıl birer birer yıkacağını, inananlar ile inançsızlar arasında çağlar boyu süren tartışmaların ve savaşların anlamsızlığını gösteren hüzünlü bir öykü. Lemin sadık okurlarının alışkın olduğu bir şeydir bu – hüznün ve ironinin iç içeliği. Ama Lem, tıpkı kendi yazma serüveni gibi, okurun serüveninin de her zaman, alışkanlığa meydan bırakmayacak yeni keşiflere açık olmasını ister. Onun için değişmeyen tek bir inanç vardır belki de: Alçaklığın ve ahlâksızlığın, Evrende yalnızca insana mahsus olduğu inancı.

Yıldız Güncesi, Evrenin Candidei Ijon Tichynin uzayın -kimi kez zamanın- derinliklerinde yaptığı yolculuklara dair notlarından oluşuyor. Yer yer ilginç çizimlerle süslediği bu notlarda, hafızaları insanlığın kıyım tarihiyle yüklenmiş bir robot toplul... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 6 ay
Profil Resmi
tabibitosan kütüphanesine ekledi.
Ölümlü Makineler

Ölümlü Makineler, bilimkurgu türünün duayeni Stanislaw Lemin robotlar, başka bir deyişle demir melekler üzerine yazdığı on dört öyküden oluşuyor. Robot Masalları adlı derlemeyi oluşturan ilk on bir öykü, elektroşövalyelerin elektroatları üzerinde kılıç oynattıkları, bir damla protoplazması bile olmayan bir dünyayı konu edinir. Bu dünyada insanın adı da anılır, gittiği her yere yıkım götüren Beyaz Ölüm olarak. Öykülerin ortak noktası, robotların da ölümlü birer yaratık, nihayetinde birer insan olduklarıdır. Av ile Maske adlı iki hüzünlü öyküde Lem, uzun soluklu yapıtlarını aratmayacak bir kalem ustalığı ve yaratıcılık sergiler. Bir makine ile bir insan arasındaki av-avcı ilişkisi çerçevesinde kurgulanmış iki öykü, yer yer Gotik izler taşıyan bir atmosferde, makine ile insan arasındaki sınırın adeta silindiği duygu yüklü birer başyapıt niteliğinde. Öyküleri derleyip İngilizceye çeviren Michael Mandelin dediği gibi: Lem çok eğlencelidir, ama bir öyküyü hüzünlü bir tonda anlatmasını da bilir.

Ölümlü Makineler, bilimkurgu türünün duayeni Stanislaw Lemin robotlar, başka bir deyişle demir melekler üzerine yazdığı on dört öyküden oluşuyor. Robot Masalları adlı derlemeyi oluşturan ilk on bir öykü, elektroşövalyelerin elektroatları üzerinde kıl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 6 ay
Profil Resmi
tabibitosan kütüphanesine ekledi.
İnsanın Bir Dakikası

İnsanın Bir Dakikası, olmayan üç kitap hakkındaki eleştirilerden oluşan bir eser. Eleştirilen kitaplardan ilki, bir dakika içinde yeryüzünde kaç şimşek çaktığı, kaç ton su fışkırdığı, kaç kişinin seviştiği, kaç kişinin doğal nedenlerle öldüğü gibi niceliksel bilgiler veriyor. Tersine Evrim adını taşıyan ikinci kitap klasik Lem metinlerine en çok benzeyeni; büyük usta yirmibirinci yüzyılın askerî tarihine ilişkin gizli bir kitap ele geçirdiğini öne sürüyor ve söz konusu kitabı eleştirirken bizlere mikro ve nano-robotlardan oluşan orduların kimyasal ve genetik silahlarla çarpıştığı bir savaş senaryosu çiziyor. Yenilmez (The Invincible), Cyberiad, Fiyasko ve Dünya Barışı (Peace on Earth) adlı kitaplarındaki temaları anımsatan bu senaryoya ilişkin spekülasyonlarıyla Lem, son dönem eserlerinde rastladığımız tavrını sürdürüyor ve sık sık kurgu dışına çıkarak olası bir gelecekteki silahlanma yarışına ilişkin görüşlerini bir deneme havasında anlatıyor. Üçüncü kitap olan Dünya: Bir Afet Bölgesinin eleştirisi tümüyle deneme tarzında; varoluşumuzun gizini istatistiksel verilerle açımlama yolunda bir girişim. Bugün yetmişdokuz yaşında olan bilim-kurgu yazarı, düşünür Stanislaw Lemin 1986 tarihli bu yapıtı onun deneme tarzına yönelişinin ilk örneklerinden biri. Üstadın meraklı kafasıyla geleceğin denizlerinde dolaşmak isteyenler bu kitabı ellerinden bırakmayacaklar.

İnsanın Bir Dakikası, olmayan üç kitap hakkındaki eleştirilerden oluşan bir eser. Eleştirilen kitaplardan ilki, bir dakika içinde yeryüzünde kaç şimşek çaktığı, kaç ton su fışkırdığı, kaç kişinin seviştiği, kaç kişinin doğal nedenlerle öldüğü gibi ni... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 6 ay
Profil Resmi
tabibitosan okumuş.
Dönüşüm Hastanesi

Dönüşüm Hastahanesi, Stanislaw Lem'in kimliğini ele veren bir kitap. Ünlü yazarın otobiyografik ögeler taşıyan bu ilk romanı İkinci Dünya Savaşı ertesinde, 1948'de yayımlandı. Savaşı, iktidarı, ahlâkı, insanlığı ve medeniyeti sorguladığı Dönüşüm Hastanesi, onun yabancısı olmadığı bir dünyayı anlatıyor. Almanlar ülkesini işgal ettiğinde Lem 18 yaşındaydı ve tıp eğitimi görüyordu. Savaş nedeniyle eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı; bir süre araba tamircisi ve kaynakçı olarak çalışıp hayatını idame ettirdi. Olay bir hastanede geçer. Ülkesi işgal altında, gelecek konusunda endişeli ve ailesinden ayrı düşen genç bir doktor taşradaki bir akıl hastanesinde göreve başlar. Hekimler akıl sağlıklarını korumak için pencerelerini dış dünyaya kapamış, kendilerini mesleklerine ve soyut felsefi tartışmalara vermişlerdir. Ancak tüm çabalarına rağmen, dünyanın kötülüklerinden ve hayatın çelişkilerinden kendilerini koruyamazlar. İçeride yaşananların dışarıda yaşananlardan bir farkı yoktur. Dönüşüm Hastanesi, Lem'in bibliyografyasında hakettiği şöhreti yakalayamayan, ama bu usta yazara ve yazma serüvenin çıkış noktasına ilişkin ilginç ipuçları veren, önemli bir kitap.

Dönüşüm Hastahanesi, Stanislaw Lem'in kimliğini ele veren bir kitap. Ünlü yazarın otobiyografik ögeler taşıyan bu ilk romanı İkinci Dünya Savaşı ertesinde, 1948'de yayımlandı. Savaşı, iktidarı, ahlâkı, insanlığı ve medeniyeti sorguladığı Dö... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 6 ay
Profil Resmi
tabibitosan şu an okuyor.
Dönüşüm Hastanesi

Dönüşüm Hastahanesi, Stanislaw Lem'in kimliğini ele veren bir kitap. Ünlü yazarın otobiyografik ögeler taşıyan bu ilk romanı İkinci Dünya Savaşı ertesinde, 1948'de yayımlandı. Savaşı, iktidarı, ahlâkı, insanlığı ve medeniyeti sorguladığı Dönüşüm Hastanesi, onun yabancısı olmadığı bir dünyayı anlatıyor. Almanlar ülkesini işgal ettiğinde Lem 18 yaşındaydı ve tıp eğitimi görüyordu. Savaş nedeniyle eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı; bir süre araba tamircisi ve kaynakçı olarak çalışıp hayatını idame ettirdi. Olay bir hastanede geçer. Ülkesi işgal altında, gelecek konusunda endişeli ve ailesinden ayrı düşen genç bir doktor taşradaki bir akıl hastanesinde göreve başlar. Hekimler akıl sağlıklarını korumak için pencerelerini dış dünyaya kapamış, kendilerini mesleklerine ve soyut felsefi tartışmalara vermişlerdir. Ancak tüm çabalarına rağmen, dünyanın kötülüklerinden ve hayatın çelişkilerinden kendilerini koruyamazlar. İçeride yaşananların dışarıda yaşananlardan bir farkı yoktur. Dönüşüm Hastanesi, Lem'in bibliyografyasında hakettiği şöhreti yakalayamayan, ama bu usta yazara ve yazma serüvenin çıkış noktasına ilişkin ilginç ipuçları veren, önemli bir kitap.

Dönüşüm Hastahanesi, Stanislaw Lem'in kimliğini ele veren bir kitap. Ünlü yazarın otobiyografik ögeler taşıyan bu ilk romanı İkinci Dünya Savaşı ertesinde, 1948'de yayımlandı. Savaşı, iktidarı, ahlâkı, insanlığı ve medeniyeti sorguladığı Dö... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 6 ay
Daha Fazla Göster

tabibitosan şu an ne okuyor?

tabibitosan şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.