simayyilmaz

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 34 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

simayyilmaz okumuş.
Faust

Goethe'nin dünya çapındaki klasikleşmiş eseri Faust'un kahramanı Doktor Faust (Faustus) bir hayal ürünü değildir. Kayıtlara göre Johann Faustus 1480'li yıllarda Almanya'da Knittlingen'de doğmuştur ve 1540 yılına doğru da Staufen-Brisgau'da ölmüştür.

Faust'un hikayesi şöyle rivayet edilir: Faust, şeytanla arasında bir anlaşma imzalamıştır. Anlaşmaya göre, Şeytan, Faus'ta yaşadığı sürece bilgi, zenginlik, gençlik ve büyü yapma gücü verecektir. Buna karşın, Faust da öldüğü zaman, ruhunu Şeytan'a teslim edecektir. Faust'un Almanya'nın taşrasını dolaşırken yanından ayırmadığı köpeğin de şeytan olduğuna yaygın olarak inanılmaktadır.

Doktor Faust bir gece Würtemberg'te bir handa ölü bulunmuş. Yüzündeki izler dehşet verici bir biçimde öldüğünü gösteriyormuş; bu nedenle halk arasında onu şeytanın öldürdüğü yargısı yerleşmiş ve halk onun ruhunu şeytana sattığına ve gerçek bir büyücü olduğuna kuvvetle inanmıştır. Faust'un hikayesi başta Almanya olmak üzere çeitli ülkelerde bir çok yazar tarafından ele alınmıştır. Ancak Faust efsanesini bütün genişliği ile ele alan ve onu zenginleştiren Goethe'dir. Bu eseriyle tam 62 yıl uğraşmıştır Goethe! Yaşamının sonuna dek Faust üzerinde çalışarak yaşar ve onu tamamladıktan kısa bir süre sonra da ölür.

******

İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.

************

Goethe'nin hayatını, düşüncesini ve bütün kişiliğini ortaya koyarak meydana getirdiği bir başyapıttır.

************

Faust, yaşadığı çağın bütün bilimlerini öğrenmeye çalışan, bilgi haritası içinde kıvranan karamsar bir kişidir. Nefsiyle onca uğraşmasına rağmen mutluluğu bulamamış olmanın ıstırabıyla kavrulmaktadır. Mephisto, bu durumdaki Faust'u kolayca baştan çıkarabileceğini, sapıklığa sürükleyebileceğini düşünür. Tanrı ise insanın yaradılış itibarı ile iyi olduğunu ve kendi ruhunun iyiliği sayesinde doğru yolu bulabileceğini bildiği için Mephisto'yu Faust üzerinde istediğini yapmakta serbest bırakır.

************

Zavallı şeytan, bana ne verebilirsin ki? Yükseklere göz dikmiş insan bilincini, Senin gibiler kavrayabilir mi hiç? Sendeki gıda doyurmaz insanı, Elindeki kızıl altın, cıva gibi, Avcunun içinden akıp gider, Senin kumar masalarında, Kimse kazanmaz, Daha sarılırken başkalarına bakar, Göndereceğin kızlar, Vereceğin itibarın Tanrısal gururu, Kuyruklu bir yıldız gibi, Kayar gider; Bunları mı sunacaksın? Göster bana, bakalım, Kaparılmadan çürüyen meyveyi, Her gün yeniden yeşillenen ağacı,!

************

...Bana sevinçli günlerin görüntülerini getiriyorsunuz. Bazı yüce gölgeler belirgin hale geliyor: Ayrıca ilk aşkın ve ilk dostluğun izleri de sanki eski ve kısmen unutulmuş bir masal gibi gözümde canlanıyor. Hayatın tıpkı dehliz gibi olan kıvrımlı akışından dolayı sızlanışlar tekrarlanıyor ve güzel saatlerin mutlu hayalleriyle avunarak benden önce ölmüş o iyi insanların adları anılıyor.
İlk şarkılarımı dinlemiş olan ruhlar artık sonrakileri işitmiyorlar. O eski dost kafilesi şimdi toz toprak olmuştur ve ne yazık ki ilk yakının sesi de sönmüştür!
Artık ıstırabım hiç tanımadığım bir kalabalığa sesleniyor. Onların beni övmeleri ile içimi burkuyor. Şiirlerimizden zevk almış olan bazıları da, eğer yaşıyorlarsa, dünyada darmadağın olmuş halde dolaşıp duruyorlar ve içimi, o sakin ve aziz ruhlar dünyasına ait bir özlem kaplıyor. Bir arp gibi uğuldayan türküm, belirsiz seslerle havada yayılıyor. İçim ürperiyor, göz yaşlarına boğuluyorum, o acımasız kalbimin yumuşadığını hissediyorum. Önceden sahip olduğum şeyleri kendimden uzaklaşmış görüyorum ve kaybolmuş şeyler benin için artık birer gerçek oluyor...

************

Faust, Goethe'nin neredeyse tüm yaşamı boyunca çalışarak tamamladığı bir yapıttır. On sekiz yaşında başladığı oyunu, 1806'da Faust I ve 1832'de Faust II adıyla iki büyük bölüm hâlinde yazarak ölümünden kısa bir süre önce yani seksen üç yaşında bitirebilmiştir.
Goethe, Faust'un konusunu çok eski bir öyküden almıştır. Şeytan'la bahse giren insanoğlu teması önceki yüzyıllarda da birçok öyküye ve oyuna konu olmuştur. Goethe, Faust karakterini Şeytan
Mefistofeles'e yenilmeyen bir insan olarak incelemiştir.


************

Goethe Faust konusuyla 1770-71 yıllarında ilgilenmeye başlamış, 1808'de 1. kitabın ardından, tam 24 yıl sonra 2. kitabı tamamlamış, bu metin ölümünden sonra basılmıştır. Faust'un konusu, 16. yüzyılda Almanya'da yaşamış, büyüye, simyaya düşkün, şarlatanlıklardan geri kalmayan Doktor Faustus'a ve onun Alman efsanelerindeki izdüşümlerine kadar geri gider. 16. yüzyılda ünlü İngiliz ozanı Marlowe'un ele aldığı konu, Goethe'de, aydınlanma hareketinin ve bu hareketin Alman burjuva-aristokrat aydını üzerindeki etkisinin bütün yansımalarını kapsar. Almanya'da Fransa'daki gibi, beklenen hızlı dönüşümler yaşanamamış, reform umutlarını aristokrasiye bağlayan aydınlar, dünyadan kopup uzaklaşarak içlerine ya da Goethe/Faust gibi saraylara kapanmışlardır: Faust, bir aydın, evrenin nihai nedenlerini öğrenmek isteyen bir bilgi âşığı ve dâhi olarak, hem bu sosyal yenilginin, hem de aydınlanma insanının aklın sınırlarına (Kant) boyun eğişinin klasik tragedyasıdır. Faust: İhlal edilemez sınırlar.

************

Faust, Goethe'nin yazarlık yaşamının elli yıllık emeğini alarak, haklı bir üne kavuşmuş en önemli yapıtıdır. Ruhsal özgürlüğe ulaşmanın maddi arzulardan sıyrılmak ve bencil olmamakla mümkün olabileceği fikrini işlediği bu yapıt, yazarın sanatının da doruk noktasıdır.

************

Homer'in İlyada'sı ve Oysesseus'u, Dante'nin İlahi Komedyası, Shakespeare'in dramları ve Brecht'in oyunları gibi dünya edebiyatının içerdiği büyük konular, edebiyatın yüzyıllar boyu süregelen gelenekleri etkisiyle şekillenmişlerdir. Bütün bu büyük eserlerin içerdiği konular, insana özgü çatışmalar ve kaderler, çeşitli karakterler aracılığıyla yansıtılmış ve aynı zamanda toplumsal norm ve değer yargılarıyla aktarılmaya çalışılmıştır. Ancak, tüm bu norm ve yargıların karşısında duran, akıntıya karşı yüzen, var olan yasalara ve toplumsal tabulara karşı gelen, soran ve sorgulayan, cevaplar arayan bireysel başkaldırılar da dile getirilmiştir. Goethe'nin Faust'u da bu karakterlerden biridir ve her ne kadar evrenin sırlarına ulaşmak adına ruhunu şeytana satmış, dünyevi zevklerle büyülenmiş görünse de, şeytan karşısında kazanmış biri olarak çıkar okurun karşısına...

******

Goethe'nin dünya çapındaki klasikleşmiş eseri Faust'un kahramanı Doktor Faust (Faustus) bir hayal ürünü değildir. Kayıtlara göre Johann Faustus 1480'li yıllarda Almanya'da Knittlingen'de doğmuştur ve 1540 yılına doğru da Stau... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
simayyilmaz bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
simayyilmaz okumuş.
Beyninize Hoş Geldiniz

Arabanın anahtarını nereye koyduğumuzu neden unuturuz da araba kullanmayı hiç unutmayız?

Beynimizi hayatımızın her anında kullanıyor olmamıza rağmen, pek azımız onun nasıl iş gördüğü hakkında bilgi sahibiyiz. Bildiğimizi düşündüğümüz şeylerin büyük kısmı, aslında kulaktan dolma bilgilerden oluşuyor; mesela beynimizin sadece yüzde onluk kısmını kullanıyor olduğumuz ya da içki içmenin beyin hücrelerinin ölümüne neden olduğu. Oysa nörobilim, beyinle ilgili bu türden bilgilerin doğru olmadığını çoktan ispat etmiş durumda.

İki ünlü nörobilimci, bu kitapta gazete manşetlerinde gördüğünüz ve katıldığınız davetlerde ayaküstü sohbetlerinizde bahsettiğiniz konuların ardında yatan araştırmaları açıklıyor. Acaba Mozart dinlemek gerçekten de bebeğinizi daha zeki yapar mı? Matematik söz konusu olduğunda, erkekler hakikaten de kadınlardan daha mı başarılı? Yumurta kapıya dayandığı zaman bir odaya kapanıp sınavdan önce pek çok bilgiyi aklınıza kazımaya çalışmak işe yarar mı?

Beyninize Hoş Geldiniz beyni olan herkes için bir kullanma kılavuzu olma niteliği taşıyor. Bu kitap size jet lag ile nasıl daha iyi başa çıkacağınızı, bir inme geçirmekten ne zaman endişe etmeniz gerektiğini ve yaşınız ilerlerken beyninizi nasıl sağlıklı tutacağınızı anlatacak.

Arabanın anahtarını nereye koyduğumuzu neden unuturuz da araba kullanmayı hiç unutmayız?

Beynimizi hayatımızın her anında kullanıyor olmamıza rağmen, pek azımız onun nasıl iş gördüğü hakkında bilgi sahibiyiz. Bildiğimizi düşündüğümüz şeylerin büyü... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
simayyilmaz bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
simayyilmaz okumak istiyor.
Bütün Kadınlar Cadıdır

Bütün kadınlar özeldir... Bütün kadınlar sezgisel bir güç ile doğarlar. Ancak gerek toplumsal koşullanmalar, gerek sosyal hayatın onlara biçtiği rol, gerekse günlük hayatın zorlukları, onların bu sezgisel güçlerinin üzerini örter, görünmez hale getirir. Çoğu zaman kendileri bile bu gücün farkında olmadan yaşarlar. Eski uygarlıklar kadının bu yönünü gayet iyi biliyorlardı. Örneğin Eski Türk Dininde Şamanların büyük bir bölümü kadınlardan oluşmaktaydı. Aynı şekilde Mısır mabetlerinde de kadın kâhinelere ayrıcalıklı bir yer verilmekteydi. Cassandra Eason, Bütün Kadınlar Cadıdır adlı bu kitabında, modern kadının sezgisel ve majik güçlerini ortaya çıkartabilmesi için pratik, uygulanabilir bilgiler vermektedir. Kitap, yaşam içinde kendisini daha etkin ve güçlü hissetmek isteyen kadın kitlesine hitap etmektedir. Hitap edilen kitlenin ortak amacı, kendi özgün düşlerini ve yeteneklerini geliştirmektir. Bu kitap sadece kadınlara özeldir... Ve bu kitap, Engizisyon Mahkemelerinde Cadıdır! diye yakılan kadınlara ithaf edilmiştir

Bütün kadınlar özeldir... Bütün kadınlar sezgisel bir güç ile doğarlar. Ancak gerek toplumsal koşullanmalar, gerek sosyal hayatın onlara biçtiği rol, gerekse günlük hayatın zorlukları, onların bu sezgisel güçlerinin üzerini örter, görünmez hale getir... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
simayyilmaz, bir vikitap tavsiyesini okumak istiyor.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği

Ne yapacağını bilemeden bir avlunun karşı tarafındaki duvara dalıp gitmek; bir aşk anında karnındaki inatçı gurultuya kulak vermek; ihanet etmek; ihanetin göz kamaştırıcı yolunu terk ederek gücü kendinde bulamamak; Büyük Yürüyüş´te kalabalıklarla birlikte yumruğunu havaya kaldırmak; gizlenmiş mikrofonlar önünde espri gösterisi yapmak- bu durumların hepsini tanıdım, hepsini yaşadım... Romanlarımdaki kişiler kendime ilişkin gerçekleşmemiş olabilirliklerdir... Her biri benim ancak kenarında dolaştığım bir sınırı aşmıştır... Çünkü romanın sorguladığı sır o sınırın ötesinde başlar. Roman yazarın itirafları değildir; bir tuzak haline gelmiş dünyamızda yaşanan insan hayatının araştırılmasıdır.

Ne yapacağını bilemeden bir avlunun karşı tarafındaki duvara dalıp gitmek; bir aşk anında karnındaki inatçı gurultuya kulak vermek; ihanet etmek; ihanetin göz kamaştırıcı yolunu terk ederek gücü kendinde bulamamak; Büyük Yürüyüş´te kalabalıklarla bir... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Daha Fazla Göster

simayyilmaz şu an ne okuyor?

simayyilmaz şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.