nizami.isa

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
nizami.isa okumak istiyor.
Beyaz Geceler (Bir Hayalperestin Anılarından)

Öykünün yalnız ve hayalperest anlatıcısı, Petersburg'un "beyaz geceler"inde sokaklarda dolaşırken Nastenka adından bir genç kızla tanışır. Nastenka da bir o kadar yalnızdır. İkinci buluşmalarında aralarından bir dostluk doğar; Nastenka, ona yaşamöyküsünün anlatır: Aşık olduğu genç adam, bir yıl sonra geri döneceğini söyleyerek Moskova'ya gitmiş, ama aradan bir yıl geçmesine karşın tek bir mektup bile yazmamıştır. Kahramanımız, Nastenka'yı dinlerken ondan çok etkilenir, ama duygularını gizler.
Yalnızca XIX. yüzyıl Rus edebiyatının değil, dünya edebiyatının en büyük yazarlarından Dostoyevski'nin 27 yaşında yazdığı Beyaz Geceler, sevecen, okuru sarıp sarmalayan hüzünlü bir uzun öyküdür. Aynı zamanda hem bir aşk üçgeninin, hem de bir kişilik parçalanmasının öyküsüdür.
"Dört gece süren bir aşkın hayali" diye tanımlanabilecek bu mütevazı kitabı, Dostoyevski ve eseriyle ilgili ayrıntılı notlar eşliğinde Sabri Gürses'in çevirisiye sunulmuştur.

Öykünün yalnız ve hayalperest anlatıcısı, Petersburg'un "beyaz geceler"inde sokaklarda dolaşırken Nastenka adından bir genç kızla tanışır. Nastenka da bir o kadar yalnızdır. İkinci buluşmalarında aralarından bir dostluk doğar; Nastenka... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 8 ay
Profil Resmi
nizami.isa okumak istiyor.
Ölü Bir Evden Hatıralar

Dostoyevskinin canı, gözleri bağlı bir şekilde idam mangasının karşısında vurulmayı beklerken, Çar tarafından son anda bağışlanmış ve cezası hafifletilerek dört yıllık kürek mahkûmiyeti ve peşinden de beş yıllık zorunlu askerî hizmete çevrilmişti. Dostoyevski edebiyat dünyasına bu sürgün yıllarının ardından yazdığı Ezilmiş ve Aşağılanmışlar ve Ölü Bir Evden Hatıralarla döndü. İnsani derinliği, gözlem gücü ve otobiyografik kökeniyle Ölü Bir Evden Hatıralar Dostoyevskinin en sıradışı kitaplarından biridir. Sibirya soğuğunda geçen bu cehennemî hikâyeyi Ergin Altayın Rusça aslından yaptığı çeviriden okuyacaksınız. Modern edebiyatta bundan daha iyi bir kitaba rastlamadım; bu söylediğime Puşkin de dahildir. Dostoyevskiye ona bayıldığımı söyleyin. Lev Tolstoy, A.N. Strakova yazdığı bir mektuptan, 26 Eylül 1880 Ölü Bir Evden Hatıralar isimli kitabınızı büyük bir zevkle okuyorum. Hamam bölümündeki tasvir Danteye yakışacak güzellikte. İvan Turgenyev, Dostoyevskiye yazdığı bir mektuptan, 26 Aralık 1861

Dostoyevskinin canı, gözleri bağlı bir şekilde idam mangasının karşısında vurulmayı beklerken, Çar tarafından son anda bağışlanmış ve cezası hafifletilerek dört yıllık kürek mahkûmiyeti ve peşinden de beş yıllık zorunlu askerî hizmete çevrilmişti. Do... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 8 ay
Profil Resmi
nizami.isa okumuş.
Sefiller

Bir pazar akşamı, Faverollesde, kilise meydanındaki fırıncı Maubert Isabeau yatmak üzereyken, dükkanın parmaklıklı camlı cephesine vurulduğunu duydu. Oraya gittiğinde, bir kolun, parmaklıklı camda yumrukla açılan delikten içeri dalıverdiğini gördü. Bir ekmeği yakaladı kol ve götürdü.Telaşla dışarı fırladı Isabeau. Hırsız var gücüyle kaçıyordu. Isabeau peşinden koştu, yakaladı. Hırsız ekmeği atmıştı ama kolu kanıyordu. Jean Valjeandı bu. Bu olay 1795te geçiyordu. Mahkemeye verdiler Jean Valjeanı, meskun evden, gece, mala zarar vererek hırsızlık suçundan. Silahı vardı, iyi nişancılar arasında sayılıyordu, ara sıra da kaçak avlanırdı. (...) Jean Valjean suçlu bulundu. Yasa maddeleri kesindi. Uygarlığımızın korkunç anları vardır.Bunlar cezanın bir yıkılma kararını tebliğ ettiği anlardır. Toplumun düşünen bir varlığı uzaklaştırdığı, onun onarılmaz bir biçimde yüzüstü bırakılışını sonuçlandırdığı an, ne hüzünlü bir andır! Beş yıl kürek cezası verildi Jean Valjeana. (...) Memleket bu adama çok şey borçluydu, yoksullar her şeyi ona borçluydu, o kadar iyi ve yumuşak bir insandı ki onu sevmeden edemediler, özellikle de işçiler tapıyordu. Madleleine de bu sevgiyi hüzünlü bir ciddiyetle karşılıyordu.Fransız edebiyatının babası Victor Hugonun yazdığı... Dünya edebiyatının en büyük başyapıtlarından biri olan Sefiller, tam metin ve yepyeni bir çeviriyle olması gereken yerde... Oğlak Klasikleri arasında.

Bir pazar akşamı, Faverollesde, kilise meydanındaki fırıncı Maubert Isabeau yatmak üzereyken, dükkanın parmaklıklı camlı cephesine vurulduğunu duydu. Oraya gittiğinde, bir kolun, parmaklıklı camda yumrukla açılan delikten içeri dalıverdiğini gördü. B... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 8 ay
Profil Resmi
nizami.isa okumuş.
Suç ve Ceza

Bir yanda budala, anlamsız, önemsiz, hastalıklı, herkese yarardan çok zararı dokunan, niçin yaşadığını kendi de bilmeyen, yarın nasıl olsa ölecek bir kocakarı; öte yanda yardım görmedikleri için boş yere sıkıntı çeken körpe güçler.Kocakarıyı öldür, parasını al, sonra bu parayı tüm insanlığın yararına harca. Bir hayırlı ölüme karşı binlerce yaşam.Kocakarıyı öldürdükten sonra paraya el sürmeden ruhundaki iç çelişkilerle savaş. Ben kocakarıyı değil kendimi öldürdüm. noktasına geliş.Sonunda iyi yürekli, uysal Sonyanın etkisiyle iç rahatı ve gönül ferahlığına kavuşma.Suç ve Ceza, Raskolnikovun kişiliğinde hasta insan ruhunu tüm ayrıntılarıyla gözlerimizin önüne seren, iç çatışmalarıyla bizi derinden etkileyecek bir yapıt. Dostoyevskinin başyapıtlarından biri, belki de birincisi.

************

19. Yüzyıl Rusyasının sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi yapısının izlerini anlatıyor.

************

Roman ilk olarak 1866'da Rus Habercisi adlı edebiyat dergisinde yayımlandıktan sonra cilt hâline getirilmiştir. Yazarın en uzun ikinci romanı olma özelliği taşır. Bununla birlikte yazarın olgunluk döneminin ilk büyük romanıdır. Roman Rodion Romanovich Raskolnikovun ahlaki ikilemlerine odaklanır. Raskolnikov nefret edilen, kötü bir tefeciyi öldürecektir. Böylece finansal problemlerini çözerken aynı zamanda dünya kötü, değersiz bir parazitten temizlenecektir. Raskolnikov, daha yüksek bir amaca hizmet eden bir cinayetin kabul edilebilir olduğuna inanır. Yazar, özellikle en günahkar görülen karakterleri inanca yöneltmiştir. Kimlikler değil, kişilikler önemlidir mesajı da verilmiştir. Suç Nedir? Ceza Nedir? Amaca ulaşmak için her yol mubah mıdır? Asıl suçlu kim? Toplum mu? Bu gibi soruları düşündüren yazar, her okurun kendi inançlarına, hayata bakış açısına göre yorumlayabileceği, fikir edineceği bir üslûp takip etmiştir.


************

Aşkı ilk yaşamak, denizi ilk görmek gibi, Dostoyevskiyi de keşfetmek insanın hayatında çok önemli bir tarihtir. Bu genellikle ilk gençlik çağında olur; yaşlılıkta daha huzurlu yazarları okuruz. 1915t'e Cenevrede Suç ve Cezayı okudum. Kahramanları bir katil ve bir orospu olan bu roman bana çevremizdeki savaştan da yıkıcı ve etkileyici geldi... Dostoyevskiyi okumak bilmediğimiz büyük bir şehrin içine ya da bir savaşın gölgesine girmek gibidir.
J. L. Borges

************

Dostoyevski (1821-1881): Gerek 1840 ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla, gerekse ilkini elinizde tuttuğunuz Suç ve Ceza, Budala ve Karamazov Kardeşler gibi Sibirya sürgünü sonrası büyük romanlarıyla Dostoyevski, insanın karanlık yakasını kendinden sonraki bütün romancıları derinden etkileyecek biçimde dile getirmiş büyük bir 19. yüzyıl ustasıdır. Mazlum Beyhan (1944); Yayımlamış olduğu Dostoyevskiden Suç ve Ceza ve Budala, Tolstoydan Çocukluğum, İlkgençliğim, Gençliğim ve Gogoldan Arabeskler benzeri çalışmalar düşünüldüğünde, Beyhan, hiç tartışmasız son 35 yılın en önemli Rus edebiyatı çevirmenlerinden biridir.

************

Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881) mühendislik eğitimi almasına rağmen çocukluk yıllarından beri edebiyata büyük bir ilgi duymuştu. O dönemde yaşayan Rus aydınları gibi genç Dostoyevski de Çarlık yönetimini eleştiren yazılar yazıyordu. Bu yüzden Çar Nikola tarafından mahkum ve sürgün edildi.Sürgünden dönünce verdiği eserlerden biri de elinizdeki bu kitaptır. En iyi ve en ünlü eserlerinden biri olan Suç ve Ceza romanını 1866 yılında yazıp bitirmeyi başardı. Dünyanın en iyi romanlarından sayılan bu romanı ile de büyük bir üne kavuşmuş oldu.

************

Suç ve Ceza, dünya edebiyatının en çok okunan, en büyük romanlarından biri olarak kabul edilir. Sefalet içinde yaşayan, üniversite ile ilişkisi kesilmiş genç Raskolnikov, kendince bir kuram geliştirir ve hem kendisinin hem de yakınlarının sıkıntısına bir anda son vermek için, yaşamayı hak etmediğini düşündüğü, yaşlı, hastalıklı, insafsız, kaçık bir tefeci kadını öldürmeye karar verir. Dostoyevski, ilk bakışta bir polisiye romanı çağrıştıran bu metinde, insan ruhunu bir kez daha büyük bir sınav ile karşı karşıya getirir. Bizce yaşamayı hak etmediğine inandığımız bir insanı, kendi açımızdan geçerli nedenlerle öldürmek, aklın gerekçeleri ile ruhun sesini susturmak mümkün müdür? Rus kırsalına, aristokrasiye ve köylüye yönelen Tolstoydan farklı olarak, büyük kentin (Petersburgun) karanlıkları içinde bir çıkış yolu arayan yalnız ve tecrit edilmiş insanların yolunu aydınlatmaya çalışan Dostoyevski, Raskolnikovun işlediği suçun peşinde, varoluşun derinliklerinde dolaştırıyor bizi. Suç ve Ceza: İnsan hayatı ile deney.

************

"Raskolnikov yürürken, Acaba neredeydi? diye düşündü. Nerede okumuştum, hani bir idam mahkumu, ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek bir fırtınayla sarılmış durumda yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmam da gerekse, o şekilde yaşamak, şu anda bir saat içinde ölecek olmaktan çok daha iyidir? Yeter ki yaşasındı, sırf yaşasın! Nasıl olursa olsun, ama yeter ki yaşasın!... "

************

Kendisinden sonra gelen edebiyatçıların tümünü etkileyen dünyanın en ünlü edebiyatçılarından biri olan Dostoyevski bu romanında roman kahramanı olan Raskolnikovun kişiliğinde toplumdaki çarpık adalet anlayışını eleştirmekte ve bu sembol karakter aracılığıyla da düzeltmeye çalışmaktadır.Bu romanda suç ve ceza kavramı, toplumsal, ahlâki ve dini değerler derinlemesine analiz edilmektedir.Milli Eğitim Bakanlığının ortaöğretim öğrencilerine öğretim süreleri içerisinde okumalarını tavsiye ettiği 100 temel eserden birisi olan SUÇ VE CEZA romanı herkesin mutlaka okuması gereken eserlerden biridir.

Bir yanda budala, anlamsız, önemsiz, hastalıklı, herkese yarardan çok zararı dokunan, niçin yaşadığını kendi de bilmeyen, yarın nasıl olsa ölecek bir kocakarı; öte yanda yardım görmedikleri için boş yere sıkıntı çeken körpe güçler.Kocakarıyı öldür, p... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 8 ay
Profil Resmi
nizami.isa, 2015 Okuma Hedefi için kendine 2 kitap hedef koydu.

Hedefe doğru 0 kitap okumuş. okuduğu kitaplar

%0
2015 Okuma Hedefi

2015'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?

2015'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?

8 yıl, 8 ay
Daha Fazla Göster

nizami.isa şu an ne okuyor?

nizami.isa şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.