eladgn

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
eladgn okumuş.
Yüzbaşının Kızı

18.Yüzyıl Çarlık Rusyasının çalkantılı döneminde geçen roman, orduya katılan taşralı asilzade ile kale komutanının kızı arasındaki aşkı konu alır. Ünlü isyancı Pugaçev'in önderliğinde 1773'te patlak veren köylü ayaklanması sırasında yaşananlar, usta yazarın yalın ve cesur anlatımıyla okura ulaştırılır. Puşkin'in başyapıtı olarak kabul edilen Yevgeniy Onegin'den sonra gelen en önemli romanı Yüzbaşının Kızı'dır.

******

Rus romancılığının başlangıcı sayılan Puşkin, kendinden sonraki tüm Rus roman sanatını etkilediği gibi bütün dünya edebiyatında da derin izler bırakmıştır. Puşkin akıcı ve berrak bir yazı diliyle anlattığı 1773 Ayaklanmasını akıllardan silinmeyecek bir şekilde anlatır. Pogaçev'in önderliğindeki isyancı güçlerin ilginç yaşamlarından kesitler o güne değin hiç kimsenin cesaret edemediği ölçüde gerçekçi bir biçimde anlatılır. Bütün bu olayların ortasında tüm engellere rağmen tertemiz bir aşk doğar. Yüzbaşının Kızı, her şeyden önce okurun eline aldığı zaman bir solukta okuyup bitireceği türden bir roman. Sürükleyiciliği, heyecanı ve duygusallığı ile bütün klasik romanların en başlarında olmayı hak eden bu eser, Puşkin'in ustalığını her satırında hissettiriyor.

************

Yüzbaşının Kızı, konusu on sekizinci yüzyılın ikinci yarısında Rusya'yı tehdit eden Kazak ve köylü isyanları döneminde geçen tarihsel bir roman. Tarihsel roman geleneğine göre kısa sayılabilecek bu metin, edebiyat tarihçilerince gene de Tolstoy'un Savaş ve Barış'ının öncüsü sayılmaktadır. Sadece ülkemizde değil, Rusya dışında da şiirleriyle bilinen ve Rus dilinin ve edebiyatının yepyeni bir aşamaya geçmesinde önayak olan Puşkin, isyancı Pugaçov ile soylu sınıf üyesi genç bir subayın kaderlerini bu tarihsel fonda birbirine düğümlerken, Rus edebiyatının en iyi tarihsel romanlarından birini dünya okuruna armağan etmiştir. Yüzbaşının Kızı: Savaş da bir sınavdır.

******

18.Yüzyıl Çarlık Rusyasının çalkantılı döneminde geçen roman, orduya katılan taşralı asilzade ile kale komutanının kızı arasındaki aşkı konu alır. Ünlü isyancı Pugaçev'in önderliğinde 1773'te patlak veren köylü ayaklanması sırasında yaşanan... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Profil Resmi
eladgn okumuş.
Oliver Twist

Oliver Twist, düşkünler evinde dünyaya gelmiş bir yetimdir. Daha fazla yemek isteme cesareti, kapının önüne konmasına yol açar. Hayatta yapayalnızdır artık. Bir cenaze levazımatçısının yanına girer. Orada da kötü muamele görünce kaçar ancak bu kez de yankesici Fagin ve çetesinin eline düşer. Yeraltı dünyasının acımasız ortamında korkunç Fagin'in pençesinden kurtulmak için akıl almaz serüvenlere atılan Oliver'ı hiç ummadığı bir gelecek beklemektedir...

XIX. yüzyıl İngiliz edebiyatının en büyük romancısı olarak kabul edilen Charles Dickens'ın ikinci romanı Oliver Twist, kitap olarak basılmadan önce Bentley's Miscellany dergisinde tefrika olarak yayımlanır ve büyük ilgi görür. Komedi öğeleri de içeren romanda, toplumsal kötülüğün ve ahlak düşkünlüğünün eleştirisi daha çok önem taşır. Zenginlerin ikiyüzlülüğünü ve yoksulluğun insan ruhunda açtığı derin yaraları, son derece etkileyici bir üslupla anlatan Oliver Twist, dönemin Londra yaşamından yola çıkarak toplumsal eleştiriye yönelmiştir. Öte yandan, hem bu dünyanın horlananlarını var gücüyle savunan hem de sürükleyiciliğini başından sonuna kadar yitirmeyen bir serüven romanıdır.

Oliver Twist, düşkünler evinde dünyaya gelmiş bir yetimdir. Daha fazla yemek isteme cesareti, kapının önüne konmasına yol açar. Hayatta yapayalnızdır artık. Bir cenaze levazımatçısının yanına girer. Orada da kötü muamele görünce kaçar ancak bu kez de... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Profil Resmi
eladgn okumuş.
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk

Gök kubbenin altında insanın ruhunu soyan kötülükler ve giyindiren aşklar adına...

Doğu ak ejder yılında başladı yirmi üç bin yıllık gizem...

Uzayın sonsuzluğuna açılan kapıyı keşfe çıkmış bilge rahipler, uğruna topluca can verdikleri bir sırrın, binlerce yıl sonra, bir şair tarafından aşkın derin katmanlarına saklanarak korunacağını bilselerdi...

Siruş başlıklı murassa hançerin kabzasına parmak izlerini bırakanlar, daha avuçlarının sıcaklığı gitmeden hançer kınında kan biriktiğini bilselerdi...

Bağdat, İstanbul, Roma, Paris ve diğerleri; kıyılarına vuran yeni aşkın, bütün eski tarihlerini dolduracak yoğunlukta olduğunu bilselerdi...

Bilgeler, katiller, asiller ve sevgililer; ellerinde tuttukları kitabın alev almaya hazır bir aşk külçesine dönüşmek üzere olduğunu bilselerdi...

Şair, ipeksi dizeleri arasına hayaller gibi sakladığı şifrelerin hoyrat ellerde ihtirasla parçalandığını, sonsuzluk şarabına kadeh yaptığı gelincik yapraklarının kinle dağıtıldığını bilseydi...

Ve şimdi kim bilebilir neler olacağını,

Babil uyandığı zaman? ! ..

Gök kubbenin altında insanın ruhunu soyan kötülükler ve giyindiren aşklar adına...

Doğu ak ejder yılında başladı yirmi üç bin yıllık gizem...

Uzayın sonsuzluğuna açılan kapıyı keşfe çıkmış bilge rahipler, uğruna topluca can verdikleri bir sır... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Profil Resmi
eladgn okumuş.
Yaprak Dökümü

Yaprak Dökümü'nde Reşat Nuri Güntekin, bir memur ailesinin gelir darlığı ve ahlak düşkünlüğü içerisinde parçalanıp çöküşünü, ustalıklı bir dille anlatıyor. Toplumsal yönü ağır basan bir roman. Eski görenek ve ahlak anlayışına bağlı kalan bir küçük bürokratın, değişen sosyo-ekonomik koşulların belirlediği yeni hayatını yadırgaması başarıyla sergileniyor.

Yaprak Dökümü'nde Reşat Nuri Güntekin, bir memur ailesinin gelir darlığı ve ahlak düşkünlüğü içerisinde parçalanıp çöküşünü, ustalıklı bir dille anlatıyor. Toplumsal yönü ağır basan bir roman. Eski görenek ve ahlak anlayışına bağlı kalan bir küç... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Profil Resmi
eladgn okumuş.
Şah ve Sultan

Tutku…

Güzellik…

Aşk ve savaş. Sadece gönüllerin değil alınların, kemiklerin ve gözlerin alev alev yandığı savaş.

Kahramanlarını, Yavuz Sultan Selim’i de Şah İsmail’i de tarihin merdivenlerinde bir basamak aşağı indiren bir basamak yukarı çıkaran savaş.

Çaldıran...

Şimdi Çaldıran ne 500 yıl geride ne 500 yıl ileride.

Savaş tasında büyücünün gördüğü neydi?

Kızılbaşlık!

Sünnilik!

İktidar hırsı.

Aşkın bir çökelti gibi dondurduğu zaman!

Korku? Ya o?

Yazar biraz da korkuların üstüne gidendir.

Tarih ileriye doğru çözüldükçe ağacın kökleri de görülecektir.

Alevi de Sünni de bağlıdır o köke. Birdir o toprakta.

Gölgeler büyümüşse ışığı değil korkuyu yenmek gerekir.

Karanlık ve kör ışığın egemenliği boğmasın artık nesilleri.

Ve işte bir kez daha aşk!

Şiir kadar iktidar atında rüzgâra ve ateşe doğru yol alan iki hükümdar.

Şah ve Sultan…

Dünya incisi zarif ve asil kadınlar. Yeminlerine bağlı erkekler.

Masal kadar gerçek.

Büyüleyici olduğu kadar umut verici.

Şah&Sultan her cümlesi aşkla okunacak bir kitap.

İskender Pala’dan…

Tutku…

Güzellik…

Aşk ve savaş. Sadece gönüllerin değil alınların, kemiklerin ve gözlerin alev alev yandığı savaş.

Kahramanlarını, Yavuz Sultan Selim’i de Şah İsmail’i de tarihin merdivenlerinde bir basamak aşağı indiren bir basamak yukarı çı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Profil Resmi
eladgn yarım bırakmış.
Piraye

Canan Tan, bir ilk romanla okurlarının karşısına çıkıyor: Piraye.Genç ve güzel Piraye adını Nazım Hikmetin eşinden almıştır. Genç kızın babasıdır Piraye ismine tutkun olan; diğer kızı da babanın Nazım Hikmet hayranlığından payını alır: Hatice. Babanın açıklaması ilginçtir ki bu açıklama romanın temalarından birini de oluşturacaktır: Piraye, Nazım Hikmetin karısı. Tam adı Hatica Pirayedir. Nazım Hikmetin onun için yazdığı şiirler ve mektuplar, edebiyatımızın gerçek yüz aklarıdır.Pirayenin babasının bu açıklaması karşısında ilk tepkisi şaşkınlıktır: (...) Babam elinden kitap düşmeyen, aydın bir insandı. Ama onun, kızlarına bir şairin -hem de yasaklı bir şairin- karısının adını verecek kadar edebiyat tutkunu olduğunu yeni keşfediyordum.Pirayenin doğduğu günden bu yana içinde taşıdığı edebiyat ve şiir tohumları hayatının bir bölümünde ilişkilerine de yansıyacaktır. Roman, genç bir kızın aile, okul, aşk ve evlilik yaşantısına odaklanan ilginç bir biyografi özelliğine sahip; yazar, yarattığı kadın kahramanın yaşantısına bir kadın duyarlılığı ile yaklaşıyor. Romanın ilk sayfalarında idealleri olan genç bir kız olarak tanıştığımız Piraye, sayfalar ilerledikçe ilişkilerin farklı boyutlarını yaşayacak, aşk duygusunun karşılığını kendi hayatına yerleştirmeye çalışacaktır. Piraye romanını bir dram haline getiren ise genç kızın evlilik ve evlilik sonrası yaşantısı olacaktır; Piraye, üniversite öğreniminin hemen ardından Diyarbakıra gelin gidecektir.Pirayeyi yakın çevrenizde aramayın sakın, diyor Canan Tan. Hem onun, hem de romandaki diğer karakterlerin hayal ürünü olduklarını belirtmeme, bilmem gerek var mı? Ama uzak şehirdeki şarkının nihavent olduğunu söyleyen Nazım Hikmet ve Gözlerin hani? diye soran Ahmed Arif gerçek.Roman, yazarın kendi hayatından da belli belirsiz izler taşıyor okuruna.

Canan Tan, bir ilk romanla okurlarının karşısına çıkıyor: Piraye.Genç ve güzel Piraye adını Nazım Hikmetin eşinden almıştır. Genç kızın babasıdır Piraye ismine tutkun olan; diğer kızı da babanın Nazım Hikmet hayranlığından payını alır: Hatice. Babanı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

eladgn şu an ne okuyor?

eladgn şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.