bywhisper

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
bywhisper okumuş.
Bozkırın Sırrı Türk Peygamber

Üç bin yıl önce
Bozkırdaki yarı-göçerler henüz
“Türk” adıyla bilinmezken doğdular…

Erkek:
‘Çadırı tutan ana direk’ olması için “Öktem” diye çağrıldı.
‘Yüz yirmi dört bin Peygamber’den biriydi o…
İkizi;
Müjdelenen‘Yoldaş’ın eşi ve ‘sırrın anası’ydı.
Tarihçiler onu “Aşena” diye andı…
Ahmet Turgut’un kaleme aldığı “Bozkırın Sırrı,
Türk Peygamber” kayıtsız kalınamayacak bir roman.

Üç bin yıl önce
Bozkırdaki yarı-göçerler henüz
“Türk” adıyla bilinmezken doğdular…

Erkek:
‘Çadırı tutan ana direk’ olması için “Öktem” diye çağrıldı.
‘Yüz yirmi dört bin Peygamber’den biriydi o…
İkizi;
Müjdelenen‘Yoldaş’ın eşi ve ‘sırrın ana... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 2 ay
Profil Resmi
bywhisper okumuş.
Korkma Ben Varım

“Öldürdüğüm insanlarla iyi arkadaş olacağımızı düşünmüşümdür hep.”

Dublörün Dilemması’nın yazarından komik, hızlı, şoke edici bir roman daha.

Gönül İşleri Bakanlığı’nda basın müşaviri dövüş ustası Fu.
Başkalarının intikamını alarak hayatını kazanan Gıcırbey.
Tarih öğretmeni dilber Şebnem Şibumi.
Padişah yorganları satıcısı Enver Paşa.
Dul gangster Hayati Tehlike.

Mr.Spock, Abdülcabbar, Ruhiye Hanım, papağan Huduni, cin Jajha, Atom Bombacıyan, Uçan Kız, Abidin Dandini, Leyla Kalahari ve diğerleri...

Korkma Ben Varım’ın her sayfası sürprizlerle dolu. Aşk, dostluk, intikam, yalnızlık ve şiddetin ustaca harmanlandığı roman, olağanüstü bir enerji saçıyor.

“Bu kitap karnaval sırasında başgösteren bir bombardımana benziyor.”
Murat Uyurkulak

“Öldürdüğüm insanlarla iyi arkadaş olacağımızı düşünmüşümdür hep.”

Dublörün Dilemması’nın yazarından komik, hızlı, şoke edici bir roman daha.

Gönül İşleri Bakanlığı’nda basın müşaviri dövüş ustası Fu.
Başkalarının intikamını alarak hayatını ka... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 2 ay
Profil Resmi
bywhisper okumuş.
Hikayem Paramparça

Annemin öldüğünü anlatma, onun etkisi altında olduğum için kendisini sevdiğimi düşünmesin.

Tamam Galip.

Karanlıkta uyuyamadığım için gece lambasını açık bıraktığımı anlatma, beni ottan boktan korkan biri zannetmesin.

Tamam Galip.

İlk defa âşık olduğumu anlatma, beni bu konularda tecrübesiz biri zannetmesin.

Tamam Galip.

Geçen sene el frenini çekmeyi unutup Kartal`ı boklu dereye yuvarladığımızı anlatma. Malının kıymetini bilmeyen biri olduğumu düşünmesin.

Tamam Galip.

Babamın orospu çocuğu olduğunu anlatma. Onu bizzat ben anlatmak istiyorum.

Tamam Galip.

Gecenin ilk müşterisi olan, sabahçı kahvelerinde, çorbacılarda ayılan genç adamlar. Bazen en anlamsız yüzü yaşamanın ve bazen yel değirmenini arayan içli bir hatıra. Henüz ölmemişler ve ölümle tanışmamışlara yazılmış hikâyeler... Namluya sürülmüş küfür... Büyümemiş bir çocuk... Pati yapan arabalar, yutkuna yutkuna dinlenen şarkılar ve hayattan meseleler. Kutlanan yenilgiler, hayat kerpiçten bir gökdelen sevgili kardeşim, yanlış bir parantezde yaşıyoruz. Bırak konuşalım, iki çift laf edelim, yüz yüze bakıyoruz...

Emrah Serbes, hayatı kendine katık eden, sokaktan çağlayan bir sesle yeraltının dumanını anlatıyor bize. Bitmez bir ergen öfkesiyle kuyuya düşmüş çocuklara sesleniyor.

Emrah Serbes`ten parça parça anlar, parça parça anılar, paramparça hikayeler...

Annemin öldüğünü anlatma, onun etkisi altında olduğum için kendisini sevdiğimi düşünmesin.

Tamam Galip.

Karanlıkta uyuyamadığım için gece lambasını açık bıraktığımı anlatma, beni ottan boktan korkan biri zannetmesin.

Tamam Galip.

İlk defa... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 2 ay
Profil Resmi
bywhisper okumuş.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki yaşamı yenilemek için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kuran-ı Kerimden sonra en çok okunan kitap haline geldi. Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiyayı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir.

******

Bu kitap,karlar altında ölüm uykusuna yatmış bir ülkenin uyanış destanıdır. Bir avuç idealist, çalışkan ve mütavazi aydının sırtladığı bu destan, sadece yaşandığı ülkenin sınırları içinde,yaşandığı zamanda ve tek bir milletin hafızasında kalmayacak kadar ufuk açıcı ve ilham verici bir mücadelenin öyküsüdür. Bu kitabın, on yıllardır dünyanın hemen hemen tüm dillerine çevrilmiş olmasına ve milletlere; cahillikle, geri kalmışlıkla, ümitsizlikle mücadele etme heyecanını aşılamasına şaşmamak gerekir! Kişisel gelişim kitaplarının, çoğu içi boş öğüt ve tavsiyelerini bir kenara bırakın! Ve Grigory Petrovun Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabına baş ucunuzda yer açın!

************

Bazı devletler, halk olarak korkunç krizler geçirir ya da tümüyle perişan bir hale düşerler. Bazı uluslar ise hayatlarına iyi bir düzen kazandırırlar. Bu misallerin her ikisi de sadece devlet adamları, bakanlar, milletvekilleri için önem taşımaz; ulusun her bir üyesini de ilgilendiren meselelerdir. İster beyin gücüyle, ister kas gücüyle çalışsın; bütün erkekler, kadınlar, yaşlılar, gençler, kentliler, köylüler, hep bu sorunları düşünmelidir.

************

Tüm imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın halkla omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir uygarlık mücadelesi verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak bir şekilde gözler önüne sürmektedir.

************

Köylüler daha iyi, daha sıcak elbiseler giymeye başladı. İmalathanelerde binlerce elbise, palto, kundura ve iç çamaşırı üretimine başlandı. Her şey için en sağlam ve en güzel malzemeler seçildi. Bu elbiseleri giyen köylüler, bir bayram manzarası gösterir oldu. Yüzlerce yamadan meydana gelmiş paçavra elbiseler ortadan kalktı. Öksürükler, nezleler, bronşitler ve soğuk algınlıkları kesildi. Verem kurbanları yarı yarıya azaldı, çocuk ölümleri durdu. Trahomun kökü kazındı. Birçok yhalk, böyle bir hastalığın varlığını bile unuttu. Artık herkes daha sağlıklı ve sağlamdı...Beyaz Zambaklar Ülkesinde, bir modernleşme projesinin başarıya ulaşma öyküsüdür. Bu kitap, ülkesini ilerletme arzusunu taşıyan milletlere bu uğurda nasıl çalışılacağını ve neler yapılması gerektiğini gösterir.

******

Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilme... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 2 ay
Profil Resmi
bywhisper okumuş.
David Copperfield

Çocukluğun kendine has samimiyet ve kızgınlık üslubuyla anlatıldığı bir kitap. Dickens‘in geniş hayal dünyası, böyle önemli bir eserin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. MEB Talim ve Terbiye Kurulu‘nun 2243 sayılı Tebliğler Dergisi‘nde yayınlanan kararı ile ilköğretim okulu öğrencilerine tavsiye edilmiştir.

******

Dickens bütün eserleri arasında en çok bu romanı severdi. Bu, belki de David Copperfieldin kendi hayatı üzerine kurulmuş bir roman oluşundan ileri geliyordu. Gerçekten ünlü İngiliz romancısı, dehasının en büyük kudretini bu romanında göstermiş, ruhundaki canlılığı, gözlemlerindeki güçlülüğü, tekniğindeki sağlamlığı bu romanında ölümsüzleştirmiştir diyebiliriz. Öyle ki, Dickens denince, ilk önce akla –pek haklı olarak şaheseri kabul edilen- bu romanı gelir. Orada, meraklı olanlar başkahramanının çevresinde dönerken, bu arada daha başka kişiler, çeşitli karakterlerin örnekleri olarak yaşamakta, bunların her biri dahi romancının kaleminden aldıkları ışıkla canlanmaktadır.Endüstrinin emekleme çağında, kapitalizmin acımasızlığı altında, günde on altı saate varan çalışma koşullarıyla ezilen işçiler...Dönemin İngilteresinin, üretim mekanizmasının ve toplumun Dickens tarafından ustaca çizilen portresi...

******

Çocukluğun kendine has samimiyet ve kızgınlık üslubuyla anlatıldığı bir kitap. Dickens‘in geniş hayal dünyası, böyle önemli bir eserin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. MEB Talim ve Terbiye Kurulu‘nun 2243 sayılı Tebliğler Dergisi‘nde yayınlanan karar... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 2 ay
Profil Resmi
bywhisper okumuş.
İnsanın Anlam Arayışı

20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı‘nda, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki deneyimleri eşliğinde anlatmaktadır.

Okurlar, Frankl'ın tasvir ettiği toplama kampının, dünyayı daha büyük bir hapishane olarak kavramamızı sağlayacak parlak bir metafora dönüştüğünü fark edecektir. Gasset, Heidegger ve Sartre'dan aşina olduğumuz düşünceler ışığında, varoluşun çetin koşullarında “anlam”ı keşfetmemize yardım edecek süreci anlatan Frankl, “İnsanı insan yapan nedir?” sorusuna da yanıt vermeye çalışıyor.

“Gerçekten ihtiyaç duyulan şey, yaşama yönelik tutumumuzdaki temel bir değişmeydi. Yaşamdan ne beklediğimizin gerçekten önemli olmadığını, asıl önemli olan şeyin yaşamın bizden ne beklediği olduğunu öğrenmemiz ve dahası umutsuz insanlara öğretmemiz gerekiyordu. Yaşamın anlamı hakkında sorular sormayı bırakmamız, bunun yerine kendimizi yaşam tarafından her gün, her saat sorgulanan birileri olarak düşünmemiz gerekirdi. Yanıtımızın konuşma ya da meditasyondan değil, doğru eylemden ve doğru yaşam biçiminden oluşması gerekiyordu. Nihai anlamda yaşam, sorunlara doğru çözümler bulmak ve her birey için kesintisiz olarak koyduğu görevleri yerine getirme sorumluluğunu almak anlamına gelir.”

20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı‘nda, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama ka... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 2 ay
Daha Fazla Göster

bywhisper şu an ne okuyor?

bywhisper şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.