HappiNesseR

Detayları:  Erkan Avcı, Kocaeli, 35 yaşında, Erkek
İlgi Alanları:  -Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler -Tarih, Dünya Coğrafyası -Orta Asya, Ortadoğu -Bilgisayar, İnternet ve Teknoloji -Gezi, Tatil, Eğlence, Müzik -Sinema, Tiyatro, Konser -Kitap, Gazete, Dergi -Pozitif Bilimler (Fizik, Biyoloji) -Otomobil ve Modifiye -Sportif Faaliyetler (Yüzme, Basketbol, Masa Tenisi, Body-Building,)
Sevdiği Kitaplar Türleri:  Tarih, Siyasi, Felsefe, Coğrafya, Uluslararası İlişkiler
Hakkında: 
https://www.facebook.com/avcierkan89?sk=info&edit=eduwork&ref=update_info_button&__req=1i
1 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

HappiNesseR kütüphanesine ekledi.
Bu Ülke

Meriçin aynı kaynaktan fışkırdılar dediği eserler dizisinin önemli bir halkası. Bir çağın, bir ülkenin vicdanı olmak isteği Meriçin bütün çabasına her zaman yön vermiştir: Bu sayfalarda hayatımın bütünü, yani bütün sevgilerim, bütün kinlerim, bütün tecrübelerim var. Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülakata bu kitabı yazmak için geldim; etimin eti, kemiğimin kemiği. Bu Ülke, Meriçin sürekli etrafında dolandığı Doğu-Batı sorunu yanında, sol-sağ kutuplaşmasına ve kalıplaşmasına ilişkin önemli tesbit ve aforizmalarını da içeriyor.

Meriçin aynı kaynaktan fışkırdılar dediği eserler dizisinin önemli bir halkası. Bir çağın, bir ülkenin vicdanı olmak isteği Meriçin bütün çabasına her zaman yön vermiştir: Bu sayfalarda hayatımın bütünü, yani bütün sevgilerim, bütün kinlerim, bütün t... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 3 ay
HappiNesseR okumak istiyor.
Değişen Dünyada Yeni Dengeler

Son dönemlerde uluslararası ilişkilerdeki yoğunluk, oldukça dikkat çekici. Öngörülemeyen, ani, neden ve nasıl olduğunu pek anlayamadığımız gelişmeler olmakta ve bu gelişmeler çoğu zaman başka gelişmeleri de tetiklemekte. Sisteme hâkim olan gücün artık rakipsiz olmadığı, yeni aktörlerin sisteme daha etkili ve güçlü olarak katıldığı, bu aktörlerin de benzer çıkarları hedeflediğini ve tüm bunların sistemdeki gelişmelerin temel sebebini oluşturduğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır. Hâkim güç, bu durumda daha da sertleşmekte; bu sertleşme, bir yandan karşısındaki rakipleri keskinleştirirken, bir yandan da çatışma ortamı hazırlamakta. Bu savı, gelişmelerin sonucundan okuyarak desteklemek de mümkün. Zira tek kutuplu dünyanın büyük gücü, önce Afganistan\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\a daha sonra da Irak\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\a girmiş, aynı zamanda bahsedilen gelişmelere de sebebiyet vermiştir.Dedeoğlu, elinizdeki eserde; yukarıda bahsedilen olgu ve olayların analizini yapmakta, hem aktörlerin hem de mekanların gelişmelerden nasıl etkilendiğine işaret etmekte, mesele iç-dış, genel-özel, sebep-sonuç açısından bakmakla ve ülkemizin bu gelişmelerdeki yerini de göstermektedir.Okuyucuya şu hatırlatmayı yapmakta fayda var: İnsan bildiğini zannettiği şeyin aslında onun için bilinmeyen olduğunu anladığında önce şaşırır. O anda karar vermek durumundadır. Ya \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\ben zaten biliyordum\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\ kadarıyla kendini kurtarmaya çalışır ya da \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\aslında biliyormuşum\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\ cesaretiyle kendine iyilik eder. Birinde gurur, diğerinde bilgiye ulaşma adına hareket edilir. Birinci yolu seçenlere Ivan Pavlov\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\a ait güzel bir sözü hatırlatmak gerekir. \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\Her şeyi bildiğini sanma! Gerçekte çok bilgili olsan da kendine \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\Cahilim\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\ diyebilecek cesaretin olmalı.\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\İşte size cesaretinizi ölçebileceğiniz güzel bir fırsat. Artık herkes için, öyle ya da böyle, bilinebilir olan ABD, Orta Doğu, Avrupa Birliği gibi konularda neyi, ne kadar bildiğinizi veya bilmediğinizi öğrenebilirsiniz.

Son dönemlerde uluslararası ilişkilerdeki yoğunluk, oldukça dikkat çekici. Öngörülemeyen, ani, neden ve nasıl olduğunu pek anlayamadığımız gelişmeler olmakta ve bu gelişmeler çoğu zaman başka gelişmeleri de tetiklemekte. Sisteme hâkim olan gücün artı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 3 ay
HappiNesseR okumak istiyor.
Yırtıcı Küreselleşme, Bir Eleştiri

Bugünkü şekliyle küreselleşme, toplumların bünyesinde ve toplumlar arası ilişkilerde insanî boyutu zedeleyen bir ideolojinin tahakkümü altındadır. Bu ?Yırtıcı Küreselleşme? tabiî çevreyi korumaya yeterince özen göstermeyerek gelecek nesilleri tehlikeye atmakta ve ekonomik ve sosyal haklar da dahil olmak üzere insan haklarını gezegendeki her insana ulaştırmak için gerekli vizyonu ortaya koyamamaktadır.Bu kitabın ana ilgi alanı, küresel sermayenin gücü ile hükümran devlet seviyesinde işleyen hükümetler arasındaki etkileşimdir. SSCSnin çöküşü ve Çinin başarısı, tarihin bu aşamasında hükümran devletlerin sınırları ardına saklanmanın mümkün olmadığını açıkça göstermektedir. Fakat öte yandan, dünya ekonomisine katılım gerekliliği yırtıcı küreselleşmeyi doğuran yeni liberalizmin gaddarlığına razı olmayı da gerektirmez. Kitabımızın ana tezi aslında insanî bir küreselleşmenin mümkün olabileceği ve bunun için de öncelikle küreselleşmenin, ekonomiyle olduğu kadar kültür, siyaset ve ahlâkla da ilişkili olarak kavranması gerektiğidir. Türkiye bu tarihi kavşak noktasında büyük bir baskı altında olduğu için, ekonomik reform ihtiyacını, sosyal adaleti sağlama, fakirliğin üstesinden gelme ve aşırı eşitsizliklere yol açarak toplumu kutuplaştırmaktan kaçınma çabası ile birleştirmeyi becerecek başarılı bir çözüm geliştirme fırsatına sahiptir.

Bugünkü şekliyle küreselleşme, toplumların bünyesinde ve toplumlar arası ilişkilerde insanî boyutu zedeleyen bir ideolojinin tahakkümü altındadır. Bu ?Yırtıcı Küreselleşme? tabiî çevreyi korumaya yeterince özen göstermeyerek gelecek nesilleri tehlike... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 3 ay
HappiNesseR okumak istiyor.
Türk-Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri

Tarih Vakfı Afet İnan Ödülü 2002Diplomasi tarihi, tarih biliminin geç ortaya çıkmış disiplinlerindendir. Avrupada XVIII. yüzyılın sonlarından itibaren gelişmiş, ülkemizdeyse ancak XX. yüzyılla birlikte tarih yazıcılığı metotları arasına girmiştir. Halen bu sahada büyük boşluk vardır. Ülkemizde geç başlayan diplomasi tarihi yazıcılığı, konu olarak genellikle Cumhuriyet döneminin milletlerarası münasebetlerini alır. Osmanlı diplomasi tarihi alanıysa ekseriyetle yabancılara terk edilir. Çağrı Erhan, Osmanlı dönemi Türk-Amerikan ilişkilerini konu aldığı bu çalışmasıyla büyük bir boşluğu doldurmaktadır. Klasik diplomasi tarihi metodundan uzaklaşmayarak, Türkiye, ABD ve İngiltere arşivlerinde ulaştığı vesikaları kitabının temel yapıtaşları olarak almış, böylece spekülasyonlara açık bir konuda ciddi, yansız ve güvenilir bir çalışma hazırlamıştır. ABDnin Mağrib bölgesiyle ilişkilerinden, misyonerlerin Levanttaki faaliyetlerine, Osmanlı-ABD silah ticaretinden, ABDnin Doğu Sorununa bakışına kadar geniş bir yelpaze içinde Türk-Amerikan ilişkilerinin tarihsel kökenlerini konu edinen bu kitap, Osmanlı diplomasi tarihi ve Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgilenenlerin mutlaka okumaları gereken bir kaynak eser niteliğindedir.Prof. Dr. İlber Ortaylı

Tarih Vakfı Afet İnan Ödülü 2002Diplomasi tarihi, tarih biliminin geç ortaya çıkmış disiplinlerindendir. Avrupada XVIII. yüzyılın sonlarından itibaren gelişmiş, ülkemizdeyse ancak XX. yüzyılla birlikte tarih yazıcılığı metotları arasına girmiştir. Ha... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 3 ay
HappiNesseR okumak istiyor.
Modern Küresel-Sistem

Biz, şu an, ka­pi­ta­list kü­re­sel-eko­no­mi­ye da­ya­lı bir kü­re­sel-sis­tem­de ya­şa­dı­ğı­mı­zı id­dia edi­yo­ruz. Yi­ne id­dia edi­yo­ruz ki, bu sis­tem, yak­la­şık 500 yıl gi­bi uzun bir sü­re­dir var­lı­ğı­nı sür­dür­mek­te­dir. Ay­rı­ca bu sis­te­min, ta­rih­sel bir sis­tem ol­du­ğu­nu da id­dia edi­yo­ruz. Ya­ni, bu sis­te­min ha­re­ket­le­ri­ni yö­ne­ten ku­ral­la­rı var­dır (ki bun­lar onu sis­tem ya­pan şey­ler­dir) ve da­imi su­ret­te ev­ril­mek­te­dir (bu da onu ta­rih­sel ya­pan şey­dir). Bu sis­tem, her za­man mev­cut de­ğil­di. Bu­ra­dan şu ne­ti­ce çı­kar: sis­tem ha­ya­ti­ye­ti­ni sür­dü­rür­ken, ba­zı sa­bi­te­ler ve­ya yi­ne­le­nen ör­nek ka­lıp­lar­da var­dır; öy­le­ki bun­lar, için­de her­han­gi bir özel ey­le­min vu­ku­bul­du­ğu ça­tı­nın, sis­te­min ma­zi­si ta­ra­fın­dan in­şa olun­du­ğu sa­bi­te­ler­dir. Ve tüm sis­tem­ler gi­bi, bi­zim mo­dern kü­re­sel-sis­te­mi­miz de, el­bet­te ölüm­lü­dür. Son­su­za ka­dar de­vam et­me­ye­cek­tir. Şu an, bu sis­tem, ni­hai kriz dö­ne­mi­ni ya­şı­yor ol­ma­sı da müm­kün­dür. Sis­tem için­de­ki halk­lar ve ku­rum­la­rın üret­ti­ği fi­kir­ler, kav­ram­lar ve bil­gi, bu ta­rih­sel sis­tem­le bir bü­tün oluş­tu­rur­lar; bu bil­gi de, özü iti­ba­rıy­la, (tıp­kı sis­te­min di­ğer ya­pı­la­rın­dan her­han­gi bi­ri gi­bi) hem sis­tem­sel hem de ta­rih­sel­dir. Eğer bu bil­gi ya­pı­la­rı­nı an­la­mak du­ru­mun­da isek, bu ya­pı­lar, bu sis­te­min ça­tı­sı için­de ta­rih­sel­leş­ti­ril­me­li, de­ğer­len­di­ril­me­li ve açık­lan­ma­lı­dır. Bu ya­pı­la­rın ta­bi ol­du­ğu ku­ral­la­rı, bu ku­ral­la­rın na­sıl vü­cut bul­du­ğu­nu ve ger­çek­li­ğe da­ir öğ­re­ne­bil­dik­le­ri­mi­zin ça­tı­sı­nı na­sıl oluş­tur­duk­la­rı­nı keş­fet­me­li­yiz.

Biz, şu an, ka­pi­ta­list kü­re­sel-eko­no­mi­ye da­ya­lı bir kü­re­sel-sis­tem­de ya­şa­dı­ğı­mı­zı id­dia edi­yo­ruz. Yi­ne id­dia edi­yo­ruz ki, bu sis­tem, yak­la­şık 500 yıl gi­bi uzun bir sü­re­dir var­lı­ğı­nı sür­dür­mek­te­dir. Ay­rı­ca bu s... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 3 ay
HappiNesseR yarım bırakmış.
Dünyayı Aldatanlar

Yaşadıkları yıllarda kitleleri peşinden sürükleyen ünlü kişileri, hangi şartların öne çıkardığı, onların fikirlerini oluşturan ortamın nasıl olduğu üzerine yapılan inceleme.

Yaşadıkları yıllarda kitleleri peşinden sürükleyen ünlü kişileri, hangi şartların öne çıkardığı, onların fikirlerini oluşturan ortamın nasıl olduğu üzerine yapılan inceleme.

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 3 ay
Daha Fazla Göster

HappiNesseR şu an ne okuyor?

Hasan Sabbah'tan Bugüne İran ve Terör

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.