Türkiye-Rusya Ekonomik İlişkileri

Türkler ve Ruslar tarih boyunca yan yana, hatta iç içe yaşamış iki millettir. 1480 yılına kadar Ruslar Türklerin egemenliği altında yaşamışken 17. yüzyıldan itibaren bazı Türk boyları Rusların vesayeti altına girmeye başlamıştır. 1492de III.Ivanın Osmanlı Sultanı II.Bayezide yazdığı mektup Türk-Rus resmi ilişkilerini başlatmıştır. 1990 öncesi dünyanın iki kutbundan biri olan SSCBnin varisi olan Rusya Federasyonu yüzölçümü, nüfusu, doğal kaynakları, sanayii, GSMH, dış ticaret hacmi, askeri gücü vb. büyüklükleri ile önemimi Türkiye için her zaman korumuştur. Gelecekte geçmişteki pozisyonunu tekrar kazanmak için çaba gösteren Rusya Federasyonunun Türkiye tarafından çok yakın bir şekilde takip edilmesi gereklidir.Gerek bağımsızlığını kazanan gerekse Rusya Federasyonu içinde kalan kardeş ve akraba toplulukları ülkeleri Türkiye için olduğu kadar Rusya Federasyonu için de birinci derecede önemli alanlardır. Söz konusu siyasi ve ekonomik çıkar alanları Türkiye ve Rusya Federasyonunun rekabet ve çatışmayı bir tarafa bırakıp işbirliği yönünde inisiyatif üretmeleri gerçeğini karşımıza çıkarmaktadır. Nitekim 2004 yılı son ayları ve 2005in ilk altı ayında gerçekleşen üst düzey ziyaretler ve imzalanan işbirliği anlaşmaları bu yönde varolan siyasi iradenin altını çizmiştir. Üç bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde Rusya Federasyonunun ekonomik yapısı ve 1991 sonrası dönemde ortaya çıkan Makro Ekonomik gelişmeler anlatılmıştır. İkinci bölümde ise 1917-1991 yılları arası Türkiye-SSCB ilişkileri 8 dönem halinde siyasi ve ekonomik ilişkiler olarak anlatılmıştır. Üçüncü bölümde ise 1991-2004 yılları Türkiyenin Rusya Federasyonu ile olan ekonomik ilişkileri incelenmiştir. Önce genel olarak ticari yatırımlar, müteahhitlik hizmetleri ve sorunlar incelenmiş sonra da Türkiye-Rusya dış ticaretinin yapısını belirlemek için bir regresyon modeli denemesi yapılmıştır.

Türkler ve Ruslar tarih boyunca yan yana, hatta iç içe yaşamış iki millettir. 1480 yılına kadar Ruslar Türklerin egemenliği altında yaşamışken 17. yüzyıldan itibaren bazı Türk boyları Rusların vesayeti altına girmeye başlamıştır. 1492de III.Ivanın Osmanlı Sultanı II.Bayezide yazdığı mektup Türk-Rus resmi ilişkilerini başlatmıştır. 1990 öncesi dünyanın iki kutbundan biri olan SSCBnin varisi olan Rusya Federasyonu yüzölçümü, nüfusu, doğal kaynakları, sanayii, GSMH, dış ticaret hacmi, askeri gücü vb. büyüklükleri ile önemimi Türkiye için her zaman korumuştur. Gelecekte geçmişteki pozisyonunu tekrar kazanmak için çaba gösteren Rusya Federasyonunun Türkiye tarafından çok yakın bir şekilde takip edilmesi gereklidir.Gerek bağımsızlığını kazanan gerekse Rusya Federasyonu içinde kalan kardeş ve akraba toplulukları ülkeleri Türkiye için olduğu kadar Rusya Federasyonu için de birinci derecede önemli alanlardır. Söz konusu siyasi ve ekonomik çıkar alanları Türkiye ve Rusya Federasyonunun rekabet ve çatışmayı bir tarafa bırakıp işbirliği yönünde inisiyatif üretmeleri gerçeğini karşımıza çıkarmaktadır. Nitekim 2004 yılı son ayları ve 2005in ilk altı ayında gerçekleşen üst düzey ziyaretler ve imzalanan işbirliği anlaşmaları bu yönde varolan siyasi iradenin altını çizmiştir. Üç bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde Rusya Federasyonunun ekonomik yapısı ve 1991 sonrası dönemde ortaya çıkan Makro Ekonomik gelişmeler anlatılmıştır. İkinci bölümde ise 1917-1991 yılları arası Türkiye-SSC... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975-6285-10-9

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski