Toplumcu Gerçekçiliğin Kaynakları

Toplumcu Gerçekçiliğin Kaynakları, 22 yıl önce 1986da yayınlandı.Toplumcu Gerçekçilik, Sosyalist Blokun çöküşünden önce, yani glasnost ve perestroyka söyleminin henüz egemen olduğu ve edebiyatın büyük ölçüde ideolojik/politik ajitasyon aracı sayıldığı yıllarda kınanmayı göze alarak yazıldı. Nitekim, düşünceleriyle ters düştüğüm rahmetli Aziz Çalışlar, beni küçük burjuvalıkla suçlamakta beis görmedi. Aynı suçlamayı yapan başka yazarlar da çıktı elbet.Hemen belirteyim: Kimseyle tartışmaya girmek niyetinde değilim. Ben düşündüğümü ödün vermeden yazdım. Başkaları da bu düşüncelere karşı çıktılar. Aradan geçen zaman, eski ve yeni okurlarım açısından yansız bir değerlendirme yapabilmeleri için gereken mesafeyi yaratmış bulunuyor.Küreselleşme sürecinin ivme kazandığı yıllardayız. Ama bu yıllar, dünyanın hemen her yerinde sistem karşıtı hareketlerin de ivme kazandığı yıllar. Sömüren/sömürülen, yöneten/yönetilen ilişkileri yeni biçimler aldıysa da var olmakta devam ediyor. Tam da bu yüzden emekçi sınıf ve kesimlerin özgürlük, eşitlik, adalet arzuları ve beklentileri her zamanki önemlerini koruyor. Daha insanal bir dünyanın kurulması, ancak bu sınıf ve kesimlerin bilinçli, kararlı ve etkin mücadelesine bağlı olmaya devam ediyor. Edebiyat ve sanat, bu mücadelenin özgül ve özgün alanlarının başında geliyor.Tam da bu yüzden, Türkiyede yapılmış ilk çalışma olan Toplumcu Gerçekçilikin yürüttüğü tartışmanın, bugün için de geçerli olduğunu düşünmeme yol açan yeterli koşulların var olduğuna inanıyorum.(Tanıtım Yazısından)

Toplumcu Gerçekçiliğin Kaynakları, 22 yıl önce 1986da yayınlandı.Toplumcu Gerçekçilik, Sosyalist Blokun çöküşünden önce, yani glasnost ve perestroyka söyleminin henüz egemen olduğu ve edebiyatın büyük ölçüde ideolojik/politik ajitasyon aracı sayıldığı yıllarda kınanmayı göze alarak yazıldı. Nitekim, düşünceleriyle ters düştüğüm rahmetli Aziz Çalışlar, beni küçük burjuvalıkla suçlamakta beis görmedi. Aynı suçlamayı yapan başka yazarlar da çıktı elbet.Hemen belirteyim: Kimseyle tartışmaya girmek niyetinde değilim. Ben düşündüğümü ödün vermeden yazdım. Başkaları da bu düşüncelere karşı çıktılar. Aradan geçen zaman, eski ve yeni okurlarım açısından yansız bir değerlendirme yapabilmeleri için gereken mesafeyi yaratmış bulunuyor.Küreselleşme sürecinin ivme kazandığı yıllardayız. Ama bu yıllar, dünyanın hemen her yerinde sistem karşıtı hareketlerin de ivme kazandığı yıllar. Sömüren/sömürülen, yöneten/yönetilen ilişkileri yeni biçimler aldıysa da var olmakta devam ediyor. Tam da bu yüzden emekçi sınıf ve kesimlerin özgürlük, eşitlik, adalet arzuları ve beklentileri her zamanki önemlerini koruyor. Daha insanal bir dünyanın kurulması, ancak bu sınıf ve kesimlerin bilinçli, kararlı ve etkin mücadelesine bağlı olmaya devam ediyor. Edebiyat ve sanat, bu mücadelenin özgül ve özgün alanlarının başında geliyor.Tam da bu yüzden, Türkiyede yapılmış ilk çalışma olan Toplumcu Gerçekçilikin yürüttüğü tartışmanın, bugün için de geçerli olduğunu düşünmeme yol açan yeterli koşulların var olduğuna in... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9789752734050

Etiketler: eleştiri-kuram

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

pinokyo
1 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski