Köylüler

Şansını denemeye git mi diyorsunuz bana? Nereye gideyim peki? Bir bölgeden bir bölgeye geçmek için pasaport gerekiyor. Pasaport da kırk para tutuyor. Kırk yıldır cebimde kırk paralık bir sikkenin bir ötekiyle çarpıp öttüğünü duymadım. İnsanın başını alıp gidebilmesi için karşısına çıkacak köy sayısı kadar altın olmalı cebinde ve altı köye uğrayacak kadar parası olan Fourchonların sayısı da pek fazla değildir. Bizi bucaklarımızdan ancak askerlik çıkarabilir.(...)Yüz sefile karşılık zenginleşen bir kişi vardır. Niçin dökülür bu yüz kişi, neleri eksiktir? Tanrı bilir bunu, tefeciler de bilir. İyisi mi bucaklarımızda kalalım biz. Eskiden senyörler bizi zorla tıkıyorlardı buraya. Şimdi ister istemez zorla kalıyoruz. Beni buraya mıhlayan şeyin ne olduğunu bilmek ilgilendirmiyor beni.Zorunluluğun yasası mıhlasa ne olur, senyörlüğün yasası mıhlasa ne olur? Şu ya da bu biçimde ölünceye kadar toprağı işlemeye mahkûmuz biz. Nerede olursak olalım, toprağı siz varlıklılar için, kazar, çapalar, gübreleriz. Sizin varlıklı doğmuş olmanız da yoksul doğmamız da doğaldır. Kitle hep aynı kalacaktır.Hiçbir zaman değişmez. Bizim aramızdan yükselenlerin sayısı sizin aranızdan tepetaklak olanların sayısından çok daha azdır. Biz bilgin değiliz ama bunu çok iyi biliriz. Boyuna suçlamamak gerekir bizi. Biz sizi rahat bırakıyoruz. Siz de bizi rahat bırakın yaşayalım. Yoksa böyle devam ederse, bizi hapishanelerinizde beslemek zorunda kalacaksınız. Aslına bakarsanız, orası bizim samanlıktan daha iyidir... Sizler efendi olarak kalmak istiyorsunuz. Öyleyse her zaman düşman olacağız. Otuz yıl önce olduğu gibi bugün de. Sizin her şeyiniz var, bizim hiçbir şeyimiz yok. Dostluk bekleyemezsiniz bizden hâlâ.Dünya edebiyatının yazılmış en gerçekçi (Marxın en beğendiği roman olduğu söylenir) romanı Köylüler de, diğer Honorè de Balzac romanları (Vadideki Zambak, Goriot Baba, Kibar Fahişelerin İhtişamı ve Çöküşü) gibi hak ettiği yerde... Oğlak Klasikleri arasında.

Şansını denemeye git mi diyorsunuz bana? Nereye gideyim peki? Bir bölgeden bir bölgeye geçmek için pasaport gerekiyor. Pasaport da kırk para tutuyor. Kırk yıldır cebimde kırk paralık bir sikkenin bir ötekiyle çarpıp öttüğünü duymadım. İnsanın başını alıp gidebilmesi için karşısına çıkacak köy sayısı kadar altın olmalı cebinde ve altı köye uğrayacak kadar parası olan Fourchonların sayısı da pek fazla değildir. Bizi bucaklarımızdan ancak askerlik çıkarabilir.(...)Yüz sefile karşılık zenginleşen bir kişi vardır. Niçin dökülür bu yüz kişi, neleri eksiktir? Tanrı bilir bunu, tefeciler de bilir. İyisi mi bucaklarımızda kalalım biz. Eskiden senyörler bizi zorla tıkıyorlardı buraya. Şimdi ister istemez zorla kalıyoruz. Beni buraya mıhlayan şeyin ne olduğunu bilmek ilgilendirmiyor beni.Zorunluluğun yasası mıhlasa ne olur, senyörlüğün yasası mıhlasa ne olur? Şu ya da bu biçimde ölünceye kadar toprağı işlemeye mahkûmuz biz. Nerede olursak olalım, toprağı siz varlıklılar için, kazar, çapalar, gübreleriz. Sizin varlıklı doğmuş olmanız da yoksul doğmamız da doğaldır. Kitle hep aynı kalacaktır.Hiçbir zaman değişmez. Bizim aramızdan yükselenlerin sayısı sizin aranızdan tepetaklak olanların sayısından çok daha azdır. Biz bilgin değiliz ama bunu çok iyi biliriz. Boyuna suçlamamak gerekir bizi. Biz sizi rahat bırakıyoruz. Siz de bizi rahat bırakın yaşayalım. Yoksa böyle devam ederse, bizi hapishanelerinizde beslemek zorunda kalacaksınız. Aslına bakarsanız, orası bizim samanlıktan daha iyidir...... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9753294166

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski