Kızlar Manastırı

Kitabın yazarı Sabit Sümer Atatürkün hemşerisi ve mobilyalarını yapan marangozun oğlu bir edebiyat aşığı, gölge kardeşliği romanında internet üzerinde fanları oluşacak kadar çok sevilen bir yazar Okuyucularının merakla beklediği yeni romanını bir solukta okuyacaksınız...Kapadokyada, Türklerle Rumların birlikte yaşadıkları Karvalli kasabasında, 1862 yılının belki en soğuk gecesi yaşanmaktadır. Arkadaşlarıyla masum sırrını paylaştığı o gece, genç ve güzel rahibe adayı Maria, manastırdan kaybolur. Onu her yerde arayan Mülazım Sadık ve kolcuları, genç kızın ne ölüsüne ne de dirisine ulaşırlar. Sadece, bir dağ kulübesinde kana bulanmış şalı bulunmuştur, o kadar. Olaydan, genç kızın aşığı, oduncu Niko sorumlu tutulur. Ama o hapisteyken kötülüğün eli, Marianın sırrını paylaşan dört kıza daha ulaşır. Karvallide insanlar, geceleri diken üzerinde geçirmektedirler artık. Aradan yüz yıl geçtikten sonra 1962 yılında, Atinanın en zengin ailelerinden Angelopoulosların genç varisi Yannis, gece gördüğü kabuslar nedeniyle çıldırmanın eşiğindedir. Yüzünün sağ yarısı vahşice parçalanmış, dehşet görünümlü Maria, her gece rüyalarına girerek ona Karvalliye gitmesini ve ruhunu huzura kavuşturmasını istemektedir. Oysa genç adam Karvallinin nerede olduğunu bile bilmez. Ta ki eski bir deri çanta içinde, Angelopoulos ailesine ait yüz yıllık göç belgelerinde, Maria ve Karvalli isimlerine rastlayıncaya kadar. Şimdi yapması gereken, her şeyi bir yana bırakıp Karvalliye gitmek ve yaşamını ne pahasına olursa olsun Mariadan arındırmaktır. Oysa genç adamı Karvalli de çok daha fazlası beklemektedir...

Kitabın yazarı Sabit Sümer Atatürkün hemşerisi ve mobilyalarını yapan marangozun oğlu bir edebiyat aşığı, gölge kardeşliği romanında internet üzerinde fanları oluşacak kadar çok sevilen bir yazar Okuyucularının merakla beklediği yeni romanını bir solukta okuyacaksınız...Kapadokyada, Türklerle Rumların birlikte yaşadıkları Karvalli kasabasında, 1862 yılının belki en soğuk gecesi yaşanmaktadır. Arkadaşlarıyla masum sırrını paylaştığı o gece, genç ve güzel rahibe adayı Maria, manastırdan kaybolur. Onu her yerde arayan Mülazım Sadık ve kolcuları, genç kızın ne ölüsüne ne de dirisine ulaşırlar. Sadece, bir dağ kulübesinde kana bulanmış şalı bulunmuştur, o kadar. Olaydan, genç kızın aşığı, oduncu Niko sorumlu tutulur. Ama o hapisteyken kötülüğün eli, Marianın sırrını paylaşan dört kıza daha ulaşır. Karvallide insanlar, geceleri diken üzerinde geçirmektedirler artık. Aradan yüz yıl geçtikten sonra 1962 yılında, Atinanın en zengin ailelerinden Angelopoulosların genç varisi Yannis, gece gördüğü kabuslar nedeniyle çıldırmanın eşiğindedir. Yüzünün sağ yarısı vahşice parçalanmış, dehşet görünümlü Maria, her gece rüyalarına girerek ona Karvalliye gitmesini ve ruhunu huzura kavuşturmasını istemektedir. Oysa genç adam Karvallinin nerede olduğunu bile bilmez. Ta ki eski bir deri çanta içinde, Angelopoulos ailesine ait yüz yıllık göç belgelerinde, Maria ve Karvalli isimlerine rastlayıncaya kadar. Şimdi yapması gereken, her şeyi bir yana bırakıp Karvalliye gitmek ve yaşamını ne pahasına olursa... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9789944174565

Etiketler: öykü

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

silaes bezelyeprenses senay celik cakmakoglu Serap Can Bezelyeprenses
6 kişi

Okumak İsteyenler

Drifter
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski