Kentler Kapitalizm ve Uygarlık

Kentler Kapitalizm ve Uygarlık, Batı uygarlığının niteliği ve farklılığına ilişkin genel tarih araştırmalarına yeniden bir bakıştır. R. J. Holton, kentlerin ve kentlerdeki toplumsal sınıfların, uygarlığın ilerlemesindeki başlıca öğeyi ve Batı kapitalizminin asıl itici gücünü oluşturduğu yolundaki yaygın görüşe karşı çıkıyor. Bu incelemede, toplumbilim, tarih ve arkeoloji disiplinlerini birbirinden ayıran geleneksel bölünmeler arasında bir köprü kuruluyor ve Batının gelişmesinin kentsel yorumundaki kuramsal ve görgül sakatlıklar gün ışığına çıkarılıyor. Yazar, kentlerin ve kentlerde yaşayanların özerk kurumlar olmadığını ve kapitalizme geçişin yalnız başına burjuvazinin ilerlemesi çerçevesinde değerlendirilemeyeceğini öne sürüyor. Uygarlık kavramı ile kentlilik ve kentsel politika arasında herhangi bir zorunlu bağ olmadığını genel olarak kanıtlama amacında olan bu incelemede, aynı zamanda, kentlerin Batının toplumsal ilerleme ve toplumsal iyileşme düşüncesi içindeki yeri üzerinde de durulmaktadır. Yazar, toplumsal ve ahlaki yeniden yapılanma dilinde, kentsel kavramların geniş ölçüde kullanılmasının kültürel yönden güçlü, fakat çözümleme ve siyaset açılarından yanıltıcı olduğu; çağımızın toplumsal ilerlemesine, yeni bir ahlaki topluluk olarak kent devleti yeniden yaratma girişimleri ile yardımcı olunamayacağı görüşündedir.

Kentler Kapitalizm ve Uygarlık, Batı uygarlığının niteliği ve farklılığına ilişkin genel tarih araştırmalarına yeniden bir bakıştır. R. J. Holton, kentlerin ve kentlerdeki toplumsal sınıfların, uygarlığın ilerlemesindeki başlıca öğeyi ve Batı kapitalizminin asıl itici gücünü oluşturduğu yolundaki yaygın görüşe karşı çıkıyor. Bu incelemede, toplumbilim, tarih ve arkeoloji disiplinlerini birbirinden ayıran geleneksel bölünmeler arasında bir köprü kuruluyor ve Batının gelişmesinin kentsel yorumundaki kuramsal ve görgül sakatlıklar gün ışığına çıkarılıyor. Yazar, kentlerin ve kentlerde yaşayanların özerk kurumlar olmadığını ve kapitalizme geçişin yalnız başına burjuvazinin ilerlemesi çerçevesinde değerlendirilemeyeceğini öne sürüyor. Uygarlık kavramı ile kentlilik ve kentsel politika arasında herhangi bir zorunlu bağ olmadığını genel olarak kanıtlama amacında olan bu incelemede, aynı zamanda, kentlerin Batının toplumsal ilerleme ve toplumsal iyileşme düşüncesi içindeki yeri üzerinde de durulmaktadır. Yazar, toplumsal ve ahlaki yeniden yapılanma dilinde, kentsel kavramların geniş ölçüde kullanılmasının kültürel yönden güçlü, fakat çözümleme ve siyaset açılarından yanıltıcı olduğu; çağımızın toplumsal ilerlemesine, yeni bir ahlaki topluluk olarak kent devleti yeniden yaratma girişimleri ile yardımcı olunamayacağı görüşündedir.