Kalimerhaba İzmir

Yıl 1922... İzmir tarihine açılan yeni sayfada, yıllarca iç içe, dostlukla yaşanmışlıkların yerini birbirine ‘düşman edilme alıyor. Korkutulan, sindirilen Rumlar, birer birer terk ediyorlar İzmiri. Arkalarında sevdiklerini, anılarını, özlemlerini bırakarak... Yıllar sonra geriye döndüklerinde, bambaşka bir karmaşanın içinde buluyorlar kendilerini. Kaybolmuş gençliklerini arıyorlar, İzmirin yenilenmiş yüzünde. Geçmişe bakıp bugünü sorgularken, yaşanmışlıkların izlerine dönüyorlar... Yitirilmiş dostlukların, bir yere bağlanmanın, umut arayışlarının öyküsüdür Kalimerhaba İzmir. Can Eryümlü, dünün bugüne yansımalarını konu edinerek, bir kentin yaşayan ruhunu insan mozaiğiyle dile getiriyor. Etkileyici, duyarlı bir roman evreni kurarak yapıyor bunu da. Yerde oturan adam, tıpkı Eleninin babası Manolise benziyordu. Hayır. Yaşı, saçı, giyinişiyle değil, yazgıya teslim olmuş bekleyişi, dışarıyı görmemek için, içine kapanışıyla. Öyle olunca yüzü de benzemişti. O çocuk da kendisiydi sanki. Karanlıklar içinde yaralı bir av gibi nereye kaçacağını bilemeyişi, kimsesiz ve sahipsizliğiyle... Onu bulmalıydı. Olmayan kristal bir kürede kendini onunla birlikte görmüştü. Alınyazısıydı o onun. Kaderleri birbirine bağlanmıştı.

Yıl 1922... İzmir tarihine açılan yeni sayfada, yıllarca iç içe, dostlukla yaşanmışlıkların yerini birbirine ‘düşman edilme alıyor. Korkutulan, sindirilen Rumlar, birer birer terk ediyorlar İzmiri. Arkalarında sevdiklerini, anılarını, özlemlerini bırakarak... Yıllar sonra geriye döndüklerinde, bambaşka bir karmaşanın içinde buluyorlar kendilerini. Kaybolmuş gençliklerini arıyorlar, İzmirin yenilenmiş yüzünde. Geçmişe bakıp bugünü sorgularken, yaşanmışlıkların izlerine dönüyorlar... Yitirilmiş dostlukların, bir yere bağlanmanın, umut arayışlarının öyküsüdür Kalimerhaba İzmir. Can Eryümlü, dünün bugüne yansımalarını konu edinerek, bir kentin yaşayan ruhunu insan mozaiğiyle dile getiriyor. Etkileyici, duyarlı bir roman evreni kurarak yapıyor bunu da. Yerde oturan adam, tıpkı Eleninin babası Manolise benziyordu. Hayır. Yaşı, saçı, giyinişiyle değil, yazgıya teslim olmuş bekleyişi, dışarıyı görmemek için, içine kapanışıyla. Öyle olunca yüzü de benzemişti. O çocuk da kendisiydi sanki. Karanlıklar içinde yaralı bir av gibi nereye kaçacağını bilemeyişi, kimsesiz ve sahipsizliğiyle... Onu bulmalıydı. Olmayan kristal bir kürede kendini onunla birlikte görmüştü. Alınyazısıydı o onun. Kaderleri birbirine bağlanmıştı.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975-304-202-7

Etiketler: öykü

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

serappasali
1 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski