İkiilebir

2001 Türkiye Yazarlar Birliği En İyi Roman Ödülü Reha Çamuroğlu, kurulu düzene eklemlenerek ortodokslaşan, dolayısıyla ideolojiye dönüşen dinin, varoluş dinamiklerinden nasıl uzaklaştığını daha önce yazdığı Sabah Rüzgârı, Dönüyordu, Değişen Koşullarda Alevîlik, Tarih, Heterodoksi ve Babaîler adlı kitaplarında telolojik, felsefî ve tarihî bağlamlarda irdeleyip Alevî-Bektaşî düşüncesini, modernitenin yarattığı sorunlara karşı tez olarak savunmuştu. Son Yeniçeri ve İsmail adlı romanları ise yazarın, yenilgiyle sonuçlanmış bile olsa, bu teorik çözümlemelerini toplumsal düzlemde sorguladığı, yaşanmış, somut tarihsel örneklerdi.İkiilebir, Reha Çamuroğlunun aynı problematiği bu kez anakronik bir yöntemle ve bireysel düzlemde yeniden gündeme getirdiği bir tez roman.Romanın günümüzdeki kahramanı Nevzat Köroğlu, Türkiyenin yakın geçmişinde etkili olmuş bir kuşağın bireyi. Nevzat Köroğlu, Marksizm-Leninizmi inanç düzeyinde algılayan, bu yüzden de inançlarının gerçekleşmesine bir engel olarak gördüğü kurulu düzeni yıkmak uğruna, geçmişinde silahlı mücadele içine girmiş biri. Tıpkı yüzyıllar önce gerçek anlamda özgür varoluşun ancak kılıçla ve savaşarak sağlanacağını savunan ve bu uğurda ölümün Gök Tanrıya ulaşmak olduğunu savunan Moğol savaşçı Börü (Kurt) Bahadır gibi. Ancak, hem Nevzat Köroğlu hem de Börü Bahadır, gün gelir, kendilerini biçimlendiren dogmaları sorgulamaktan kaçınmaz. Bu, aynı zamanda insanın kendisini merkez alarak kendisiyle ve bir bütün olarak hayatla yüzleşmesidir. Geri dönüşü mümkün olmayan bu sürecin kritik sorunu, insanı fizyolojik bir varlık, basit bir araç olmaktan çıkartan, üstelik ölüm pahasına savunulan inancın reddini de içermesidir.İkiilebirde iki farklı inanç türü çıkar karşımıza. İlki, kendilerini farklı sözlerle ifade etseler de, Nevzat Köroğlu ve Börü Bahadırın pragmatik gerçekçiliğinden kaynaklanır. Zora karşı zorun savunulduğu koşullarda somut durumun analizi için bir araç olan bilgi, dogmalaşmaktan kurtulamaz. İkincisi ise gerçekliğe karşı doğruyu savunan Barak Baba tarafından dile getirilir. Buna göre, temelinde insanın yer aldığı varoluşun kendisi tek ve bir bütündür. Güçlünün güçsüz üzerine kurduğu zora dayalı egemenlik, insanın özünden uzaklaşması anlamına gelir ve varoluşa aykırıdır. Bütünlüğü yeniden kurmanın yolu ise tek başına zor olamaz. Öncelikli olarak insanın doğruyu yeniden görmesi, hırslarından arınıp içindeki şiddet duygusunu yenmesi, kendi özüne dönmesi gerekir.İkiilebirde bu tezin olabilirliği, Haydarî dervişi Barak (Köpek) Baba, onu ve dervişlerini korumakla görevli birliğin komutanı Börü (Kurt) Bahadır ve günümüzden bir karakter olan Nevzat Köroğlunun yaşadığı durumlarda sınanır.Reha Çamuroğlunun bu roman için yarattığı kahraman, Nevzat Köroğlu, insanın özünde var olan özgürlük, eşitlik ve adalet düşüncesinden yola çıkarak, Türkiyenin yakın geçmişinde büyük rol oynayan bir kuşağın simgesidir. En önemli kusuru ise bilinç ile inancı karıştırmış olmasıdır. Farsça yeni doğmuş çocuk anlamına gelen Nevzatın (nev-zâd) soyadı, öğrendiklerine (ideolojiye) körü körüne sadakat gösterdiği için, Köroğludur (körün oğlu). Aktif bir tarih yapıcı figür olarak geçmişinde tarihsizliği seçen Nevzat Köroğlu, benzerleriyle birlikte uğradığı yenilgiden sonra kendisini derin bir boşlukta bulur. Bu boşluğu artık ne ideolojiler ne de yalın haliyle din doldurabilir. Bir heterodoks İslam tarikatına girip çile doldurmaya başlayarak özünü arayan Nevzat Köroğlu, sonuçta intiharı seçer. Ölmeye yattığında çıktığı düşsel yolculuk sırasında, tarihsel köklerine geri döner.İkiilebirde Nevzat Köroğlunun XIII. yüzyıldaki izdüşümü Börü Bahadır adındaki bir Moğol savaşçıdır. Börü Bahadır, yüzlerce yıl boyunca Asya ve Avrupaya düzenlediği akınlarla, yasalara dayalı yerleşik düzeni (uygarlık), kişinin, dolayısıyla da toplumun yozlaşmasının nedeni olarak gören bir zihniyetin simgesidir. İslamiyeti kabul eden hükümdarı, onu, on kişilik bir grup savaşçıyla birlikte, Haydarî dervişi Barak (Köpek) Baba ve dervişlerini korumakla görevlendirir. Barak Baba ve müritleri, savaşın ve şiddetin yıkıcı özüne karşı akıl ve gönül birliğine dayalı inancın her tür kötülüğü yeneceğini savunurlar. Barak Baba ve müritlerinin, yıllar boyu, Ortadoğudan Kafkaslara, Anadolunun içlerinden İrana inançlarını yaymak için yürüttükleri çalışmalara tanıklık eden Börü Bahadır, zoru mutlaklaştıran zihin dünyasında zaman zaman altüst oluşlar yaşar. Barak Babanın herhangi bir etkisi olmaksızın, savaşçılığının ayrılmaz bir parçası olan inançlarının yanlışlara nasıl kapı araladığına da tanıklık eder. Börü Bahadırın kaderi ile çıktığı düşsel yolculukta onun yaşadıklarına eşlik eden, kafasındaki soruları sürekli Barak Babayla tartışarak cevap arayan Nevzat Köroğlunun kaderi, bu anlamda ortaktır. Sonuçta, gerçeğin karşısında Barak Baba da yenilir; her tür aşağılanmayı yaşar ve kazığa geçirilerek öldürülür. İkiilebirde Haydarî şeyhi Barak Baba, sürekli olarak, fedakârlık, ortaklaşacılık, yardımseverlik, eşitlikçilik gibi, insanın özünde var olduğu halde zamanla yitirdiği değerleri vurgular. Sonucunu bile bile ayağıyla ölüme gitmesi ise, büyüklük duygusundan değil, doğru bildiğini yapmasıdır sadece.

2001 Türkiye Yazarlar Birliği En İyi Roman Ödülü Reha Çamuroğlu, kurulu düzene eklemlenerek ortodokslaşan, dolayısıyla ideolojiye dönüşen dinin, varoluş dinamiklerinden nasıl uzaklaştığını daha önce yazdığı Sabah Rüzgârı, Dönüyordu, Değişen Koşullarda Alevîlik, Tarih, Heterodoksi ve Babaîler adlı kitaplarında telolojik, felsefî ve tarihî bağlamlarda irdeleyip Alevî-Bektaşî düşüncesini, modernitenin yarattığı sorunlara karşı tez olarak savunmuştu. Son Yeniçeri ve İsmail adlı romanları ise yazarın, yenilgiyle sonuçlanmış bile olsa, bu teorik çözümlemelerini toplumsal düzlemde sorguladığı, yaşanmış, somut tarihsel örneklerdi.İkiilebir, Reha Çamuroğlunun aynı problematiği bu kez anakronik bir yöntemle ve bireysel düzlemde yeniden gündeme getirdiği bir tez roman.Romanın günümüzdeki kahramanı Nevzat Köroğlu, Türkiyenin yakın geçmişinde etkili olmuş bir kuşağın bireyi. Nevzat Köroğlu, Marksizm-Leninizmi inanç düzeyinde algılayan, bu yüzden de inançlarının gerçekleşmesine bir engel olarak gördüğü kurulu düzeni yıkmak uğruna, geçmişinde silahlı mücadele içine girmiş biri. Tıpkı yüzyıllar önce gerçek anlamda özgür varoluşun ancak kılıçla ve savaşarak sağlanacağını savunan ve bu uğurda ölümün Gök Tanrıya ulaşmak olduğunu savunan Moğol savaşçı Börü (Kurt) Bahadır gibi. Ancak, hem Nevzat Köroğlu hem de Börü Bahadır, gün gelir, kendilerini biçimlendiren dogmaları sorgulamaktan kaçınmaz. Bu, aynı zamanda insanın kendisini merkez alarak kendisiyle ve bir bütün olarak hayatla yüzleşmesidir. G... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
4 puan

Reha Çamuroğlu'nun Türkiye Yazarlar Birliği En İyi Roman Ödülünü kazandığı Tassavuf, varoluş, vs gibi konuları işlediği romanı. Yazarın daha öne Son Yeniçeri ve Kalem Efendisi ikilemesini çok beğenerek ve keyifle okumuştum. Bu çalışması için yapacağım yorum, kitap 152 sayfa değilde daha uzun olsaydı kesinlikle okumadan yarım bırakırdım....


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 166 sayfa
2001 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı


ISBN
975-6612-12-6
Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Etiketler: roman (çeviri)

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski