Her sabah burnunu pencereye dayayıp... Nefesinin buharıyla gölgesini cama çizen yoksul bir çocuktum ben. Teri üstünde kuruyan. Acıya burun kıvıran. O zaman başladım öyküler yazmaya. Evinden kalkıp işe giden insanları sayardım. Geceleri yıldızları saydığım gibi. Küçüklerimi sevip, büyüklerimi saydığım gibi. O zamanlar denize inen patika yollardan geçerdim. Ahşap evler vardı. (Kitabın İçinden)
Her sabah burnunu pencereye dayayıp... Nefesinin buharıyla gölgesini cama çizen yoksul bir çocuktum ben. Teri üstünde kuruyan. Acıya burun kıvıran. O zaman başladım öyküler yazmaya. Evinden kalkıp işe giden insanları sayardım. Geceleri yıldızları saydığım gibi. Küçüklerimi sevip, büyüklerimi saydığım gibi. O zamanlar denize inen patika yollardan geçerdim. Ahşap evler vardı. (Kitabın İçinden)