Eşlik

Karanlıkta sırtüstü yatan kişiye. Bedeninin arka bölümündeki basınçtan ve gözlerini yumduğunda ve yine onları yeniden açtığında karanlığın değişmesinden anlar bunu. Söylenenin ancak küçük bir bölümü doğrulanabilir. Örnekse şunu duyduğunda, sen sırtüstü yatmaktasın karanlıkta. İşte o zaman söylenenin doğruluğunu kabul etmelidir. Ancak söylenenin asıl büyük bölümü doğrulanamaz. Örnekse şunu duyduğunda, ilk kez filanca gün gördün ışığı. Bazen bu ikisi birleştirilmiştir, örnekse, ilk kez filanca gün gördün ışığı ve şu anda sırtüstü yatmaktasın karanlıkta. Belki birinin yadsınamazlığından öbürüne gerçeklik kazandırmak için bir kurmaca. İşte önerme budur. Bir ses karanlıkta sırtüstü yatana bir geçmişten söz eder. Ara sıra bu güne ve daha seyrek olarak bir geleceğe değinerek, örnekse, şu anda nasılsan öyle son bulacaksın. Ve bir başka karanlıkta ya da aynısında bir başka kişi eşlik olsun diye tüm bunları tasarımlamakta. Çabuk bırak onu...
Samuel Beckett, 1906'da Dublin yakınlarında Foxrock'da doğdu. 1923'de Dublin'de Trinity College'in Fransız-İtalyan Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nde okudu. 1928 Yılı başlarında kısa bir süre Fransızca öğretmenliği yaptı. Joyce'un yapıtlarının Fransızcaya çevrilmesine katkıda bulundu. 1931'de Descartes felsefesi ile ilgili yaptığı tezle Master derecesi aldı. Ve aynı yıl bütün zamanını yazarlığa adamaya karar verdi. 1933-1937 yılları arasında Londra'da yaşadı. 1937'de Paris'e yerleşti. Fransız Direniş Hareketi'ne katıldı. 1966'dan başlayarak ouynlarından bir çoğunu dünyanın çeşitli yerlerinde kendi sahneledi. 1969'da Nobel Ödülü aldı. 1989'da öldü.
"Ses iyileştirilemez mi? Eşliğe daha uygun bir hale getirilemez mi?"

Karanlıkta sırtüstü yatan kişiye. Bedeninin arka bölümündeki basınçtan ve gözlerini yumduğunda ve yine onları yeniden açtığında karanlığın değişmesinden anlar bunu. Söylenenin ancak küçük bir bölümü doğrulanabilir. Örnekse şunu duyduğunda, sen sırtüstü yatmaktasın karanlıkta. İşte o zaman söylenenin doğruluğunu kabul etmelidir. Ancak söylenenin asıl büyük bölümü doğrulanamaz. Örnekse şunu duyduğunda, ilk kez filanca gün gördün ışığı. Bazen bu ikisi birleştirilmiştir, örnekse, ilk kez filanca gün gördün ışığı ve şu anda sırtüstü yatmaktasın karanlıkta. Belki birinin yadsınamazlığından öbürüne gerçeklik kazandırmak için bir kurmaca. İşte önerme budur. Bir ses karanlıkta sırtüstü yatana bir geçmişten söz eder. Ara sıra bu güne ve daha seyrek olarak bir geleceğe değinerek, örnekse, şu anda nasılsan öyle son bulacaksın. Ve bir başka karanlıkta ya da aynısında bir başka kişi eşlik olsun diye tüm bunları tasarımlamakta. Çabuk bırak onu...
Samuel Beckett, 1906'da Dublin yakınlarında Foxrock'da doğdu. 1923'de Dublin'de Trinity College'in Fransız-İtalyan Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nde okudu. 1928 Yılı başlarında kısa bir süre Fransızca öğretmenliği yaptı. Joyce'un yapıtlarının Fransızcaya çevrilmesine katkıda bulundu. 1931'de Descartes felsefesi ile ilgili yaptığı tezle Master derecesi aldı. Ve aynı yıl bütün zamanını yazarlığa adamaya karar verdi. 1933-1937 yılları arasında Londra'da yaşadı. 1937'de Paris'e yerleşti. Fransız ... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
9 puan

Ne mutlu bitirebilene!


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 58 sayfa
1990 tarihinde, Düzlem Yayınları tarafından yayınlandı


Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Gürkan Metin PisMoruk
2 kişi

Okumak İsteyenler

Serhatt
1 kişi

Takas Verenler

Serhatt
1 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski