Doğal Tarih

Katalan romancısı Joan Perucho'nun Doğal Tarih'i bir vampir öyküsüdür. On üçüncü yüzyılda vampirleşen bir Katalan soylusu Onofre de Dip, tam altı yüzyıl sonra, 1830'larda İspanya içsavaşlarla çalkalanırken, atalarının köyünü kasıp kavurmaktadır. Bu vampiri yok etmek işi de Aydınlanma Çağı'nın ateşli bir kalıtçısı olan, bilimin ve aklın her şeyi açıklayacağına inanan, akılcı olduğu için de liberallerin yanında yer alan bitkibilimci, genç aristokrat Montpalau'ya düşer. Vampiri arayıp bulmak üzere kuzeniyle birlikte yola çıkan Montpalau için bu yolculuk bir eğitim yerine geçer: Kendi kapalı dünyasından çıkıp savaş ve politikanın ötesindeki arkadaşlığı öğrendiği gibi, üç önemli şeyi, aşk, gizem ve serüven'i de öğrenir, böylece sarsılan akıcılığı, yerini daha geniş bir dünya görüşüne bırakır. 1830'lardaki kanlı ve acımasız içsavaşlarla 1960'ların İspanya'sı arasında koşutluk kurmak için İspanyol tarihini pek bilmeye gerek yoktur. Kötülüğün ekmeğine yağ süren savaş koşullarıyla, kötülüklerinden yorulup teslim olan vampirin öyküsüyle roman, kötülüğün doğası üzerine de birşeyler söylemek istemektedir.

Katalan romancısı Joan Perucho'nun Doğal Tarih'i bir vampir öyküsüdür. On üçüncü yüzyılda vampirleşen bir Katalan soylusu Onofre de Dip, tam altı yüzyıl sonra, 1830'larda İspanya içsavaşlarla çalkalanırken, atalarının köyünü kasıp kavurmaktadır. Bu vampiri yok etmek işi de Aydınlanma Çağı'nın ateşli bir kalıtçısı olan, bilimin ve aklın her şeyi açıklayacağına inanan, akılcı olduğu için de liberallerin yanında yer alan bitkibilimci, genç aristokrat Montpalau'ya düşer. Vampiri arayıp bulmak üzere kuzeniyle birlikte yola çıkan Montpalau için bu yolculuk bir eğitim yerine geçer: Kendi kapalı dünyasından çıkıp savaş ve politikanın ötesindeki arkadaşlığı öğrendiği gibi, üç önemli şeyi, aşk, gizem ve serüven'i de öğrenir, böylece sarsılan akıcılığı, yerini daha geniş bir dünya görüşüne bırakır. 1830'lardaki kanlı ve acımasız içsavaşlarla 1960'ların İspanya'sı arasında koşutluk kurmak için İspanyol tarihini pek bilmeye gerek yoktur. Kötülüğün ekmeğine yağ süren savaş koşullarıyla, kötülüklerinden yorulup teslim olan vampirin öyküsüyle roman, kötülüğün doğası üzerine de birşeyler söylemek istemektedir.