Bulut ve Su

Bulut sudan ayrılmış da bilmeden suyu ararmış hep. Yollara düşmüş, çok yerler gezmiş. Suyu arayıp durmuşEskiden gezgin Zen rahipleri de aynı suyu arayan bulut gibi bir tapınaktan diğerine gezip dururlarmış. Ama yol yürüyen yalnızca onlar değil. Hintli mistikler, Budacılar, Taocular, Hıristiyan ermişleri, sufi dervişleri hep aynı yolu yürür. Şaman güç şarkısında, rahip duasında, derviş zikrinde, münzevi sessizliğinde hep aynı şeyi arar.Yol yürüyen sadece onlar da değil. Herkes kendinden kendine giden bir yolda yürümede. Zaten başka bir yere götürmez yollar, insanın kendinden başkasına çıkmaz... Yollar gitmez ama yürüyeni denizle, dağla, taşla, toprakla, suyla kavuşturur. İnsan yol yürümeden dokunamaz hayata, sonsuzluğa.Bu kitapta işte böyle yollar gidip suyu arayan bir bulutun anıları var. Bir yandan dünyayı gezerken öbür yandan çektiği sıkıntıların, yaşadığı depresyonun nedenlerini bulmaya çalışan, kendini simya edip yeniden dirilme yolunda içine yerleşen bir efsanenin, padişahları Simurgu arayan kuşların efsanesinin peşine düşen bir adamın hikâyesi anlatılıyor kitapta.

Bulut sudan ayrılmış da bilmeden suyu ararmış hep. Yollara düşmüş, çok yerler gezmiş. Suyu arayıp durmuşEskiden gezgin Zen rahipleri de aynı suyu arayan bulut gibi bir tapınaktan diğerine gezip dururlarmış. Ama yol yürüyen yalnızca onlar değil. Hintli mistikler, Budacılar, Taocular, Hıristiyan ermişleri, sufi dervişleri hep aynı yolu yürür. Şaman güç şarkısında, rahip duasında, derviş zikrinde, münzevi sessizliğinde hep aynı şeyi arar.Yol yürüyen sadece onlar da değil. Herkes kendinden kendine giden bir yolda yürümede. Zaten başka bir yere götürmez yollar, insanın kendinden başkasına çıkmaz... Yollar gitmez ama yürüyeni denizle, dağla, taşla, toprakla, suyla kavuşturur. İnsan yol yürümeden dokunamaz hayata, sonsuzluğa.Bu kitapta işte böyle yollar gidip suyu arayan bir bulutun anıları var. Bir yandan dünyayı gezerken öbür yandan çektiği sıkıntıların, yaşadığı depresyonun nedenlerini bulmaya çalışan, kendini simya edip yeniden dirilme yolunda içine yerleşen bir efsanenin, padişahları Simurgu arayan kuşların efsanesinin peşine düşen bir adamın hikâyesi anlatılıyor kitapta.


Değerlendirmeler

değerlendirme
10 puan

“Bulut sudan ayrılmış da bilmeden suyu ararmış hep. Yollara düşmüş, çok yerler gezmiş. Suyu arayıp durmuş.
Eskiden gezgin Zen rahipleri da aynı suyu arayan bulut gibi bir tapınaktan diğerine gezip dururlarmış. Ama yol yürüyen yalnızca onlar değil. Hintli mistikler, Budacılar, Taocular, Hıristiyan ermişleri, sufi dervişleri hep aynı yolu yürür. Şaman güç şarkısında, rahip duasında, derviş zikrinde, münzevi sessizliğinde hep aynı şeyi arar.
Yol yürüyen sadece onlar da değil. Herkes kendinden kendine giden bir yolda yürümede. Zaten başka bir yere götürmez yollar, insanın kendinden başkasına çıkmaz… Yollar gitmez ama yürüyeni denizle, dağla, taşla, toprakla, suyla kavuşturur. İnsan yol yürümeden dokunamaz hayata, sonsuzluğa.
Bu kitapta işte böyle yollar gidip suyu arayan bir bulutun anıları var. Bir yandan dünyayı gezerken öbür yandan çektiği sıkıntıların, yaşadığı depresyonun nedenlerini bulmaya çalışan, kendini simya edip yeniden dirilme yolunda içine yerleşen bir efsanenin, padişahları Simurg’u arayan kuşların efsanesinin peşine düşen bir adamın hikayesi anlatılıyor kitapta.”

Bir gün Dost Kitabevi’nde metafizik kısmındaki kitaplara bakarken, bayanın biri sıkılarak yanıma geldi ve bana bir şey sormak istediğini sordu. Sorabileceğini söyledikten sonra elindeki kitabı göstererek, Kryon’un celse kitaplarından birisiydi, “Sizce bunların doğruluğu ya da gerçekliği nedir?” diye sordu. Ben de kişisel görüşüm olarak bu tür kitapların bilimsellikten uzak, insanın içindeki metafizik ya da manevi duyguları sömürmek amacıyla basılan ve Hıristiyan kökenli fikirler olduğunu söylemiştim. Bayanın kafasının ve psikolojisinin biraz karışık olduğu, tanrı ve kendisiyle bazı problemler yaşadığı her halinden belli oluyordu. Sonra orada bu bayana, “Bulut ve Su”yu öneriverdim. Bu kitap sayesinde problemlerine daha tutarlı bir çözüm bulabileceğini söyledim, Kryon kafasını daha da karıştırmaktan başka bir şey yapmazdı. O zaman bu kitabın ne kadar farklı bir kitap olduğunu anladım. Sadece bir arayış ya da yol öyküsü değildi burada anlatılan: Burada her şey vardı! Attar, Fazlullah, Hayyam, ibn-Arabi, Kalenderiler, Hindular, Şeytan ve Tanrı ve daha nicelerinden oluşuyordu bu kitap. Simya, meditasyon, falcılık, büyücülük hepsi vardı. Vardı ama anlatılan tamamen başka bir şeydi, sonuçsa daha başka bir şey! Bu yüzden okunması gereken, kaybolmaması gereken bir kitap “Bulut ve Su”.

http://solsoledo.blogcu.com/bulut-ve-su/246616

Ve Aşağıdaki e-posta, bana gönderilmiştir. Doğruluğunu bilemem, ama gerçek olma olasılığına ve yazarının isteği ile bunu da buraya ekleme gereği duydum. Söz konusu kişiler arasındaki ilişkiler bizi ilgilendirmez, ancak eğer bu doğruysa hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biri olan "Bulut ve Su"nun gerçek yazarını herkes bilmeli ve tanımalıdır diye düşünüyorum... Bu postadan sonra "herkes okumalıdır" diyemesem de..

"Değerli Blog Sahibi,
"Bulut ve Su" benim anlattığım öykülerin bana sorulmadan, bilgisayarım ve defterlerimdeki yazıların benim bilgim dışında toplanarak aktarıldığı, asıl mesajının asla kavranılmadığının delili olan bir "çalışma". Yazarının adı İlhan (Güngören) ile (Selçuk) Milar'ın cımbızlanması olduğu gibi benim adım da "Semih" değildir. Şimdi, kitabın içindekiler isim verilmedikçe bana ait olduğuna göre bu kitabı yazan inançları doğrultusunda doğru birşey yapmış olur mu? Kendi deneyim ve acılarımdan ürettiğim yazıların yıllarca kardeş gördüğüm bir insan tarafından kullanılması kalleşçe bir davranıştır ve kendinden de bunu beklerdim. Tanıtımlarınız sırasında bunları da ekleyiniz. N. Kürşat İnan"

http://solsoledo.blogcu.com/bulut-ve-su/1948271


Baskı Bilgileri



ISBN
9799752704687

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

solsoledo
1 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski