Aşina Yüzler

Samet Ağaoğlu, yalnızca öykülerinde değil, tüm ürünlerinde bir yalnızlık anıtı olarak davranıyor. Öykülerine, anılarına ya da anlatılanlarına sinen hava bu. Aşina Yüzler de böyle işte. Ama ayrıca yanı, kahramanlarını bir dönemin insanlarından kalkarak yaratması. Yazarın portre demesi, anlattığı kişilerin adını vermemesi, bunları dönüştürmesinden birer öykü kahramanı yapmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle Aşina Yüzleri, bir tarih, siyasa felsefesi, hatta düpedüz felsefe, uygarlık tarihinin minnacık bir noktasına düşürülmüş ışık konisi gibi okumak olanaklı. Ama satır arasında toplumbilimin izlerini sürüp, potrelerde kişilik çatışmalarının, derin ruhsal karmaşaların tanıklığını yapıp tüm Türkiyenin yer aldığı bir öyküler demeti olarak okumak da olası!.. Aşina Yüzler, böyle bir güce sahip. Bu gücü, bir siyasa, tarih, anı kitabı olduğu için değil, öykü olduğu için kazanıyor...Aşina Yüzlerin yerli yerine oturtulabilmesi için bu insanların ille bire bir tanınması gerekmiyor. Ben bu portreleri, kalıbını yansıtan şu ya da bu kişi gözüyle değil, Anadolu harmanının ortaya çıkardığı tipler biçiminde düşünmeye çalıştım. Bu, daha doğruymuş gibi geliyor bana.Bütün bunları, üç kuşak boyunca acı çekmiş bir ailenin bu yeryüzüne bıraktığı son çığlık olarak da okuyabilirsiniz elbette. Öteki büyük yazarların da şu zavallı yeryüzüne bıraktıkları, bir koca çığlıktan başka ne olmuştur ki?

Samet Ağaoğlu, yalnızca öykülerinde değil, tüm ürünlerinde bir yalnızlık anıtı olarak davranıyor. Öykülerine, anılarına ya da anlatılanlarına sinen hava bu. Aşina Yüzler de böyle işte. Ama ayrıca yanı, kahramanlarını bir dönemin insanlarından kalkarak yaratması. Yazarın portre demesi, anlattığı kişilerin adını vermemesi, bunları dönüştürmesinden birer öykü kahramanı yapmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle Aşina Yüzleri, bir tarih, siyasa felsefesi, hatta düpedüz felsefe, uygarlık tarihinin minnacık bir noktasına düşürülmüş ışık konisi gibi okumak olanaklı. Ama satır arasında toplumbilimin izlerini sürüp, potrelerde kişilik çatışmalarının, derin ruhsal karmaşaların tanıklığını yapıp tüm Türkiyenin yer aldığı bir öyküler demeti olarak okumak da olası!.. Aşina Yüzler, böyle bir güce sahip. Bu gücü, bir siyasa, tarih, anı kitabı olduğu için değil, öykü olduğu için kazanıyor...Aşina Yüzlerin yerli yerine oturtulabilmesi için bu insanların ille bire bir tanınması gerekmiyor. Ben bu portreleri, kalıbını yansıtan şu ya da bu kişi gözüyle değil, Anadolu harmanının ortaya çıkardığı tipler biçiminde düşünmeye çalıştım. Bu, daha doğruymuş gibi geliyor bana.Bütün bunları, üç kuşak boyunca acı çekmiş bir ailenin bu yeryüzüne bıraktığı son çığlık olarak da okuyabilirsiniz elbette. Öteki büyük yazarların da şu zavallı yeryüzüne bıraktıkları, bir koca çığlıktan başka ne olmuştur ki?


Değerlendirmeler

değerlendirme
6 puan

Dil ve üslup açısından kitabı beğenmekle beraber, anlattığı "yüz"lerin yani geçmişteki siyasetçilerin adını vermemiş olması, hoşuma gitmedi.Bu, kitabın "kalıcılık"ını olumsuz yönde etkilemiş bana kalırsa.Üstelik, bu kitaptaki anlatımlardan yola çıkarak, bahsi edilen kişinin kim olduğunu araştırmak da kolay değil.Dönemin özelliklerini kavramak açısından bir fayda sağlıyor sadece.Hayal kırıklığına uğradım.


Baskı Bilgileri

171 sayfa


ISBN
9756363541

Etiketler: deneme

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

lalenergis
1 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski