Anahatlarıyla İslam Ahlakı

Dünyamızın en mükerrer varlığı olan insan yeme-içme barınma gibi ihtiyaçlarını karşılama çabasının ötesine geçerek; manevi varlığının ihtiyaçları olan doğruya, güzele ve iyiye ulaşmanın özlemini duymakta, çabasını göstermektedir.Ne var ki, İnsanlar, gerek psikolojik, gerekse harici bazı olumsuz sebepler yüzünden doğrunun iyinin ve güzelin ne olduğu konusunda yanlış sonuçlara varabilmektedir. İşte bu noktada, ilim ve felsefenin yanında, dinde kendi yerini almakta; akli kapasitelerini ve kudretlerini aşan hedeflere ulaşma yönünde insanlara yardımcı olmakta, akıllarını ve kalblerini aydınlatmaktadır.İnsanlık tarihi boyunca birçok peygamberler gelmiş; doğrunun ve iyin ne olduğu konusunda insanları aydınlatmışlardır. Peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (s.a.) de, kendi devrinde başlamak üzere, dünya durdukça yaşayacak ve gerçeklerini koruyacak olan İslam Dini ni tebliğ etmiştir. Bu tebliğin bir parçası olan ve İslam Peygamber ile onun eğitim ve gözetiminde yetişmiş olan sahabe nin hayatında ilk ve en isabetli uygulama imkanı bulan İslam ahlakı insanların yüksek bir ahlaki hayatı tanıma ve yaşama özlemine yeterli ölçüde ve kıymette cevap verebilmekte midir? İşte, bu çalışmanın cevaplamak istediği merkezi soru budur.Çağımızda, özellikle ilim ve teknik bakımında ileri toplumlarda ahlak ve manevi alanlarda aynı ilerlemeni sağlanması, hatta bu alanlarda kaygı verici gerilemenin gözlenmesi, artık birçok zihinleri rahatsız etmekte ve kendi kültür çevreleri dışında bile çareler aramaya yöneltmekte; bizim için daha önemlisi, bu araştırmalarda İslam Dini özelikle dikkatleri üzerinde toplamaktadır.Öte yandan, Batı ilim ve teknolojisindeki süratli gelişmelerin tesiri ile sarsılarak, hayranlık ve taklit psikolojisine kapılan İslam toplumları, bu sarsıntının doğurduğu ahlaki ve sosyal problemler yanında, Batı da gözlenen daha geniş boyutlu problemlerin de etkisiyle kendine gelmeye, kendi kültür ve değerleri dünyasına dönmeye başlamış; bu suretle İslam Dini, özelikle ahlaki ve sosyal mahiyeti bakımından, gerek dünyada gerekse İslam aleminde aktüel bir inceleme konusu olma yoluna girmiştir. ...

Dünyamızın en mükerrer varlığı olan insan yeme-içme barınma gibi ihtiyaçlarını karşılama çabasının ötesine geçerek; manevi varlığının ihtiyaçları olan doğruya, güzele ve iyiye ulaşmanın özlemini duymakta, çabasını göstermektedir.Ne var ki, İnsanlar, gerek psikolojik, gerekse harici bazı olumsuz sebepler yüzünden doğrunun iyinin ve güzelin ne olduğu konusunda yanlış sonuçlara varabilmektedir. İşte bu noktada, ilim ve felsefenin yanında, dinde kendi yerini almakta; akli kapasitelerini ve kudretlerini aşan hedeflere ulaşma yönünde insanlara yardımcı olmakta, akıllarını ve kalblerini aydınlatmaktadır.İnsanlık tarihi boyunca birçok peygamberler gelmiş; doğrunun ve iyin ne olduğu konusunda insanları aydınlatmışlardır. Peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (s.a.) de, kendi devrinde başlamak üzere, dünya durdukça yaşayacak ve gerçeklerini koruyacak olan İslam Dini ni tebliğ etmiştir. Bu tebliğin bir parçası olan ve İslam Peygamber ile onun eğitim ve gözetiminde yetişmiş olan sahabe nin hayatında ilk ve en isabetli uygulama imkanı bulan İslam ahlakı insanların yüksek bir ahlaki hayatı tanıma ve yaşama özlemine yeterli ölçüde ve kıymette cevap verebilmekte midir? İşte, bu çalışmanın cevaplamak istediği merkezi soru budur.Çağımızda, özellikle ilim ve teknik bakımında ileri toplumlarda ahlak ve manevi alanlarda aynı ilerlemeni sağlanması, hatta bu alanlarda kaygı verici gerilemenin gözlenmesi, artık birçok zihinleri rahatsız etmekte ve kendi kültür çevreleri dışında bile çareler ara... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri




Etiketler: din

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski