Günlerin Köpüğü

7 puan

Son dönemlerde fazla popüler olan bir kitaptı. Sanırım bir köşe yazarı bahsetmiş filan olmalı- Benim almak istediğim kitaplar listemdeydi. kitabın bir arkadaşımda olduğunu öğrendim, sağ olsun getirdi de okudum.

Birazcık abartıldığı kanaatindeyim. Uğultulu Tepeler, bu kitaptan çok daha üst bir seviyede bana göre. Yalnız bu kitaptaki bazı göndermeler, imgeler, metaforlar muhteşemdi.
Kitabın son 50 60 sayfasına kadar olan bölümü sıkıcı geldi fakat sonradan ortaya çıkan müthiş trajedi, karakterlerin değişimi, ortamın değişimi filan derken çok iyi bir kitap okuduğumu anladım. Yazar tam bir jazz ve Duke Ellington hayranı. Kitap da bir jazz kitabı aslında. 2 günde yazıldığını düşünürsek fazlasıyla spontane ve doğaçlama diyebiliriz örneğin.
Kitabın geneline yayılan absürdlük kimilerince kitabın şahaser olarak adlandırılmasına neden olsa da benim hoşuma gitmedi. Marquez' in Yüzyıllık Yalnızlık kitabında da gerçeküstü olarak addedilebilecek pek çok unsur mevcut olsa da hepsi bir yerden sonra çok doğal ve gerçek geliyordu -ki bu yüzden büyülü gerçekçiliğin üstadı deniyor bu adama- ve sıkmıyordu sizi, aksine hikayeyi zenginleştiriyor, hikayenin sizi daha da sarmasına neden oluyordu; bu kitaptan ise o tadı alamadım ben. O gerçeküstülük kitaptan uzaklaştırdı beni.

--spoiler--
Cenaze töreninin öncesi ve sonrasındaki diyaloglar muhteşemdi.

Kitabın bitirilişi -son cümle- gördüğüm en iyi son cümlelerden biriydi.

Silahların, insan ısısıyla/kanıyla/vücuduyla üretildiği bölüm muhteşemdi.
--spoiler--

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »