Son dönemde Türk yazarlarını daha çok okumaya başladıysam benim için bu çok güzel bir şey. Artık Aiden, Christian, Cash vs. gibi erkek isimlerinin yanında Yağız, Doğan, Güven'i de okumak ve bizde de böyle erkeklerin olabileceğini bilmek sevindiriyor beni :) Trafik kazası sonrası ölmek üzere olan Tanem şans eseri Yağız'ın çalıştığı hastaneye getirilir. Herkes umudu kesmişken ailesinin izni olursa Yağız Tanem'i hayata döndürebileceğini söylemektedir. 2 yıldır sürekli uyutularak tedavisi sürdürülen Tanem'in artık uyandırılma vakti gelmiştir. Yağız'ın bir doktor olarak nasıl mücadele verdiği, kendi içinde yaşadığı pişmanlıklar yüzünden daha çok Tanem'i hayata döndürme çabaları güzel bir kurguyla anlatılmış. Karakterlerin duyguları güzel ifade edilmiş. Tanem'in uyanmasına yakın yaşanan olaylar ile Yağız kendini bir maceranın içinde ortasında bulur. Herkes şüpheli, herkes tehlikelidir Tanem için.. Tanem'e hissettirmeden olayları çözmeye çalışan Yağız asıl tehlikenin nereden geleceğini tahmin edememiştir.. Kitapta en duygusal bulduğum yer; kendi iç hesaplaşmasını yaşayan Yağız, kazada kaybettiği ailesinin evine gittiğinde kız kardeşinin odasını incelerken, hergün yemek yediği masaya dokunurken ki hissettiklerini okuduğum yerlerdir.. Hem aşk, hem macerayı güzel ve akıcı bir kalemle sunmuş yazar. Tek sorun bence, 500 küsürlük kitabın çokta uzatılmasına gerek yokmuş. Biraz daha kısa tutulabilirdi.. 10/8 diyorum.
Kötü çocuklar tüm hızıyla devam ediyor.. Spoiler vermek istemiyorum ama ÇocukLAR dememin nedeni ni okuyunca anlarsınız. Buna nasıl yorum yapabileceğimi bilemiyorum. Ne yazsam kabus olur okumayanlara :)) Olivia ile Cash'in aşkları tam gaz devam ediyor bunu bilin :D Marissa 365 derece dönüşte.. Gerisin okumanız lazım.. İnşallah 3.kitabın çıkması çok sürmez.. Yazarın süper bi kalemi var. Hem duyguları çokk çokk iyi ifade edebiliyor hemde kurgusuna bayıldım cidden.. Bu kitabı hafife almışım..
Güç ve kontrol saplantılı baba Jed.. 3 kızını mirası için bir yarışa sokar. Kendini ispatlayan mirası alacaktır.. Lexi babasının iş yerinden ayrılır ve kendine bir spa merkezi açar. İşlerini geliştirmek için borç alır. Borcun sahibi gizemli yatırımcı borcu aniden geri ister. Lexi ödeyemeyecek durumdadır ve o an karşısına 10 yıl önce birlikte olduğu ve hala çekimine kapıldığı Cruz çıkar. Cruz'un ise tek isteği soylu ailelerin arasına karışabilmektir. Çalışmış ve büyük bir şirket kurmuştur kendine ancak bu soyluların arasına karışabilmesi için yeterli değildir. Lexi'ye 2 Milyon dolar karşılığında nişanlanmayı ve bu nişanlılık döneminde kendisini özendiği o soyluların arasına katmasını teklif eder. Lexi'miz de tabiki kabul eder. 6 ay sonra ikisi de arkasına bakmadan gidecekti. Bağlılık yok, sevgi yok.. Ama kader işte.... Methini duyduğum bir seri, bende başlayayım dedim. Yazar hoş romantik bir kitap yazmış. Okunulabilir. 10/7
Öncelikle kitabın adında bir hata var Gülmek :) Daha güzel bir ismi olabilirdi. Romantik bir kitap olmasına karşın ismiyle başka şeyler çağrıştırıyor. Kitabı beğendim, Tatlı Bela kitabının tadında. Lucie'yi nasıl etkilediğini bilen Reid'in oyunlarını okumak zevlkliydi. Reid'in babası yüzünden Lucie'yi bırakması canımı sıksa da nihayetinde doğru yola girdi :) Çok uzun yazmaya gerek yok, bu kitap okunur
Eve Dallas serisinin 3.kitabini da geride birakmis bulunmaktan mutluyum. Zeki dedektifimizin en yakin arkadaşı Mavis, kotu tesadüf sonucu bir cinayet yerinde bulunmuş ve bir numaralı zanlı durumundadır. Davayı Eve'miz yönetmektedir. Ölümsüzlük ve gençleşme mutluluk ve bir suru hormon salgilayan bir uyuşturucu için yapilan planlar Roarke'un yardimi ve Eve'mizin zekasiyla nihayete eriyor. Roarke ve Eve bu kitapta ilişkilerini evliliğe tasiyorlar. Eve için mutlu odum. Summertes nihayet Eve ye biraz ısındı galiba:) Costa'dan suphelenmistim ve sonuç. tabiki soylemem. Ben bu seriyi bitiririm çok sevdim. :)
"Aşk Kaç Beden" kitabına konu itibariyle çok benziyor kitabımız. Holly genç yaşta eşini kaybetmiş ve kendini yemeğe vermiş yarım dünya bir hatun. Logan ise kişisel koçluk yapan Logan ise tam bir Adonis.. Uçakta yan yana oturmalarıyla başlayan muhabbetleri, Logan'ın Holly'i salonuna davet etmesiyle gelişir.. Holly'nin eşinin eşyalarını toparladığı geceyi okurken çok hüzünlendim. Kitap çok uzun tutulmamış o yüzden sıkmadan ve fazla uzatmadan zevkli bir şekilde sona erdi. Logan'ın dış görünüşle ilgili takıntısı olduğunu anlaması ve kendi hiç hesaplaşmasını yapması çoğu insanın yapması gereken bişey.
Dedektifimiz Eve, boğazı kesilerek öldürülen bir savcı cinayeti ile karşı karşıya. Arka arkaya işlenen 3 kadın cinayeti işleniyor kitabımızda. 3 kadınla da ilişiği olan kim? Tabi li Eve'mizin biricik sevdiceği Roarke :) Roarke'a güvenmeyi ve "seni seviyorum" diyebilmeyi öğreniyor bu defa.. Hem polisiye hem aşk. Tavsiye ederim :)