Olağan Paulo anlatımının dışına çıkmakla kalmamış bildiğiniz Agatha Christie romanlarına benzemiş.Hani kötüler kaybederdi?İyiki sonunda İgor'u peygamber ilan etmedi. Bu sefer suçlu yok suç yok gibi bir seyir izleyen roman bilindik üslup ile anlatılmış. Tavsiyem;okuyun ancak asla üçlemenin peşine okumayın.
Okurken evet işte benim derdimin dermanı bu eserdir dediğim ancak ardından kafamın daha çok karışmasına neden olan eser.Özellikle yaşamı tarif için kullandığı uçurum kenarından sarkma hali anlatımının altın vuruşuydu.Yaşam bundan daha güzel tarif edilemezdi. Ancak şunu anlıyorum ki kendisi Hz. Süleyman ve Schopenhauer düşkünüdür.
Brezilya'dan kalkıp İsviçre'ye gelen,büyük umutlar peşinde koşan ;ancak sonunda hayalkırıklığına uğrayan bir kadının hikayesi.Kitabın dilini ve üslübunu anlatmaya lüzum yok.Bilindik Coelho anlatımı.Diğer kitaplarındaki gibi altı çizilesi sözcükler azınlıkta.Hatta çok büyük bir hevesle başlamama neden olan kitabın giriş kısmına aldanmayınız; birinci ve sonuncu olduğum için hem kutsanan hem aşağılanan benim fahişe ve azizeyim bir erkeğin eşiyim ve bakireyim anneyim ve kızım annemin kollarıyım kısırım ve cocuklarım sayısız evliyim ve bekarım dünyaya getirdim ve hiç doğurmadım dogum sancilarinin ilaciyim hem karıyım hem koca ve beni erkeğim yarattı babamın annesiyim kocamın kız kardeşiyim ve o da benim dölümdür bana hep saygı gösterin çünkü ben, hem kepazeyim hem muhteşem Cesaret gerektiren bir konuyu derinlemesine işlediği için ilginç ancak hayal kırıklığı da yaratmadı değil.Kısaca her şey 11 dakikadan ibaretmiş.
Mükemmel bir anı-roman. Türkan Saylan ve bilinmeyen yönleri hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz aynı zamanda gıpta ile bakmanıza neden oluyor.Çocukluğundan,gençliğine,kariyer yaşamından,özel hayatına,son zamanlarda yaşadığı saygısızlığa dek hepsini bu romanda bulabilirsiniz.
1997 basımı olan bir eseri okurken o günden bugüne hiçbir şeyin değişmediğini görmek ne acı.Dindar ve dinci arasındaki farkı tümlemeden dönem koşullarını gerek istatistiksel gerek önemsenmesi gereken anektodlarla anlatması,Cumhuriyet Gazetesi,Abece Dergisi,Kemalist Ülkü,Çağdaş Ekin Dergisi yazılarının bir arada olması,kısa ama öz olan kitabı değerli kılmış. 'Efendiler ve ey ulus,iyi biliniz ki,Türkiye Cumhuriyeti asla şeyhler,dervişler,tarikat öğrencileri ve kapılananlar ülkesi olamaz.(...)En doğru,en gerçek tarikat,uygarlık tarikatıdır.(...)her sarıklı adam sanılmamalıdır.Adamlık sarıkla cübbe ile değil,akılla,fikirle olur!.'