freebird55, 91 adet değerlendirme yapmış.  (1/13)
« geri  
Yaşam ve Yazgı
Yaşam ve Yazgı

10

Bu kitap sıradan bir romandan ziyade binlerce insanın yaşamından damıtılmış başka bir hayat gibi. Savaş atmosferini bu kadar çok yönlü ve topyekün ele alabilen başka bir roman okumadım. Nazilerin insanları gaz odasına gönderdikleri bölüm, romanın duygu yoğunluğu açısından zirve yaptığı yerdi benim için, bir kez daha "ne çok acı var" dedirtti. Kitabın bunun kadar değerli bir niteliği daha var, totaliter rejimin insan özgürlüğüne ve dolayısıyla insan onuruna ne kadar zararlı olduğunu adeta yaşatarak anlatabilmesi. Edebi yetkinlik konusunda bir Tolstoy ustalığı yok, özellikle başlarda karakterlerin çok olması ve farklı yerlerde hikayelerin anlatılmaya başlanması nedeniyle zorlanmalar oldu ancak üç cilt olmasına rağmen sonuna doğru bitmesini istemedim, -burdan sonra spoiler olabilir- mert bir adam olan novikov'un aşk acısından ve politikacıların hainliklerinden kurtulup hayatına devam ettiğini, yine bir yönden dürüst bir adam olan krımov'un atılan iftiralardan ve çalışma kamplarından kurtulduğunu görmeyi isterdim. Ama ştrum'un inanmadığı halde mektuba imza atarak yaptığı hataya karşın kendine ders çıkarması, gelecekten yana umutlu olduğunu görmem, belki de romanın en çok benimsediğim ve cephede sürekli karısından ve çocuğundan mektup bekleyen beryozkin'in romanın son sayfalarında adı verilmeden eve dönen asker olduğunu anlamam da onca acıya rağmen mutlu etti. Bunlar eninde sonunda roman kahramanı, fakat gerçek her zaman kurgudan tuhaftır sözüne atfen, aynı zamanda bunlar aynı zamanda, yaşamış insanlardan birer parça olduğundan roman bittiğinde boğazım düğümlendi, ki bana göre iyi roman bittiğinde okuyucunun boğazında bir yumruk bırakan romandır.

Ferahlık Anına Övgü
Ferahlık Anına Övgü

7

tam olarak tasavvufla ilgili bir roman değil aslında, daha çok seküler bir yaşam tarzına sahip, kariyerinde tıkanıklık yaşayan bi ressam olan ana karakterin bir tasavvuf tarikatından aldığı duvara hat boyama işini yaparken yaşadığı duygular, etrafındaki kişilerle temaslarını anlatıyor. bu haliyle tasavvuf tarikatı ve ona dahil olan karakterler pek romana etki edememiş, biraz daha derinlikli işlenebilirdi bence, ama güzel bir romandı, yazarın diğer kitaplarını da merak ettim.

Hapishanenin Doğuşu
Hapishanenin Doğuşu

7

ağır bir kitap, fakat ağırlığının bir kısmının da çeviriden kaynaklandığını düşünüyorum malesef. ayrıca akademik yönü ağır basıyor bence, pratiğe dair pek bir derdi yok. bu nedenle hukuk, sosyoloji gibi alanlarda akademik çalışma yapmayan birine önermem.

Wittgenstein'in Metresi
Wittgenstein'in Metresi

6

benim için fazla deneysel bir kitaptı, averaj okuyuculara hitap etmiyor, nasıl başladıysa öyle gidiyor, okumayı düşünenlere tavsiyem almadan önce en az birkaç sayfasını karıştımaları...

Döşeğimde Ölürken
Döşeğimde Ölürken

3

Çeviriyi hiç beğenmedim. Tavsiye etmiyorum. İletişim Yayınları ise iyidir demiştim, ama zaten Murat Belge de bu kitabı çevirdiğinde 18 yaşındaymış, olmamış.

Aşk Neden Acıtır : Sosyolojik Bir Açıklama
Aşk Neden Acıtır : Sosyolojik Bir Açıklama

9

Kafa açan bir kitap, zannettiğimden -başlığına, kapağına bakıldığında- daha ağır bir kitap çıktığını söyleyebilirim fakat sonuçta sosyolojik bir kitap olduğu göz önüne alındığında ağır denemez, aksine kendine has bir sürükleyiciliği var. Yazar büyük bir işe girişmiş ve alnının akıyla altından kalkmış, saygı duyulası. Aşk, ilişkiler, kadın ve erkek gibi olguları modern ve modern öncesi zamanlardaki halleriyle karşılaştırmalı olarak analiz etmiş, bolca saha kaynağı koymuş, kendi fikirlerini bilimsel sorgulama düzeyinde tutmuş ve bu da elimizdeki çalışmanın ciddi ve değerli olduğunu hissettiriyor. Çevirmenin de ellerine sağlık bu arada.

Günlükler
Günlükler

6

Günlüklerin daha geniş bir çerçevede olmasını bekliyorum fakat hayli dar bir yelpazede yazılmış: hemen hepsi hristiyanlık üzerine. önceden inançsız olduğunu tahmin ettiğim yazar dine döndükten hemen sonra bu günlükleri tutmaya başlamış. daha serin kanlı yazılsaymış hepsine tahammül edebilirdim fakat genel tutum hristiyanlığın tek doğru, tek çıkar yol olduğunun anlatılması olduğundan ve bu da ilgimi çekmediğinden yarım bıraktım, okuyacak daha iyi kitaplar var. bu kitabı teoloji, ilahiyat alanlarıyla ilgilenenler ya da hristiyanlıkla ilgili felsefi metin arayanlara tavsiye edebilirim ancak.

« geri