İlk defa okuduğum bu yazarda biraz Hakan Bıçakcı, belki Nazlı Eray, hatta zorlarsak Murakami tadı yakaladım. Yalnız yazar kısa kısa enteresan hikayeler bulmuş, bunları birbirine bağlamak için bazı örüntüler kullanmış (Meryem, kör adam, cüce, vs.), ama nihayetinde bütünlüklü bir kurgu yaratamamış hissiyatı verdi bana. Üslup güzel ama. Büyük resme takılmadan kısa gizemli öyküler okumak isterseniz bu romanı severek okuyabilirsiniz.
Çeviri kaynaklı olabilir, ama onca övgü alan bu kitap beni bir türlü içine çekemedi. Bahsi geçen müthiş aşk'ı etkileyici bulmadım, hakeza birbirinden dramatik diyalog/monologları da öyle.
İngiliz gizli servisi MI5 çevrelerinde, 1970'ler İngiltere'sinde geçen hoş bir roman. Ian McEwan'ın üslubu her zamanki gibi çarpıcı. Sarmal döngü içeren kurgusu heyecan verici. Ancak romanın çözülme bölümünde daha sürprizli bir şeyler beklerdim, bu açıdan bir miktar hayalkırıklığı oldu...