yazar düzenlemeleri
yagmurdeniz, 6 adet değişiklik yapmış.  (1/2)
« geri  
yagmurdeniz, Ferahlık Anına Övgü başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Hu sesi duvarları, camları titretiyor. Önce Efendi, arkasından herkes gürültüyle içine halkalar halinde halının üzerine çöküveriyor. Şeyh anlaşılmayan bir şeyler okumaya başlıyor. Mırıltılar. Ortalıkta gezdirilen buhurdanlıktan yayılan koku genzini yakıyor. Sıcak, ter ve buhardanlıktan çıkan duman sarmalanıp kalabalığın üzerinde geziniyor. (...) Başlar bir sağa bir sola dönüyor, sıcaklık artıyor. Oysa ki bu daha bir şey değil. Perdeler bir bir kalkıyor, sesler tizleşip yükseliyor. Esma tekrarlandıkça hava yoğunlaşıyor. Dizlerinin üzerine çökmüş gövdeler bir o yana bir bu yana çalkalanıyor. Kelimeler uykulu dalgalar gibi duvarlara çarpıp geri dönüyor. Kendini dalgaların üzerindeki bir kayıkta sanıyor Tamer. Kayık kah aşağı düşüyor kah dalganın tepesine tırmanıyor.

Ömer F. Oyal, yeni romanı Ferahlık Anına Övgü'de bir tekke erbabının gündelik yaşantısına götürüyor okurunu.

Romanın kahramanı Tamer, Rönesans hayranı bir ressamdır. Ancak ne ressamlıkta umduğu başarıyı ne özel hayatında huzuru ve mutluluğu yakalayabilmiştir. Çevresinin, özellikle emekli albay babasının gözünde "kaybetmiş" biridir Tamer. Geçim sıkıntısı çektiği günlerde aldığı bir teklifi önce hakaret gibi algılayacak ancak yine de kabul edecektir. Tamer'e verilen iş, Mukayeseli Tasavvuf İncelemeleri Vakfı'nın tezyinatını yapmak, bir duvara ayet işlemektir. Böylelikle Tamer'le birlikte bir tarikatın içinde, şeyhin huzurunda buluyoruz kendimizi.

Yazar, objektif bir bakış açısıyla yaklaşıyor taraflara ve cevaplaması zor sorularla yüzleştiriyor onları: Estetik kaygılar geleneksel sanatla çarpıştığında ne olur? Kullukta hep daha da derinleşen yetememe duygusu aşılabilir mi? Kişi neden suçluluk biriktirmek zorundadır? Tamer'in ve tarikatta tanıştığı Kerem'in çok farklı yollarda üstlendikleri suçların düğümü ferahlık anıyla çözülür mü?

Ferahlık Anına Övgü Ömer F.Oyal'ın incelikli ve ironik anlatımıyla şekillenmiş hüzünlü ama hayatı ve bütün ağırlığına rağmen özgürlüğü savunan bir roman. Birbirinden tamamen farklı iki dünyanın ve iki zihniyetin karşılaşmasının hikayesi...
9 yıl, 3 ay
yagmurdeniz, Gecelerin En Güzeli başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Benim adım Caday. Kutsal bir taşım ben. Zaman içinde elden ele dolaşıp, insanların yaşamlarına girdim, bazen de
kaderlerine yön verdim.

Bunlardan biri de, evli ve bir çocuk babası Cemal'di. Eski bir solcu olan bu adamın hayatı bir gün servisle işe giderken
değişti. Belki de, tekdüze hayatı biraz renklendi demeliyim..Benim adımı sayıklar oldu bilmediği bir dilde ve bir kayın
ormanının dalları tüm vücudunu sarıyormuş hissine kapılıyordu durduk yerde. Şaşırdı, korktu, bir anlam veremedi
tüm olanlara. Çözüm yolu ararken işinden, eşinden, çocuğundan uzaklaştı. Yasak bir ilişkinin eşiğinde, bambaşka
biri oluvermişti. Bu başkalaşım, gündüz düşleri ve sayıklamalar, üniversite yıllarından tanıdığı eski bir ülkücü olan
Osman'la Cemal'in yollarının kesişmesine neden oldu. Bundan sonra da onun hikâyesiyle benimki iç içe geçti, birlikte
gelişmeye başladı.
9 yıl, 3 ay
yagmurdeniz, İmkansızın Şarkısı başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Bir yolculuk sırasında Beatles'ın "Norwegian Wood" adlı parçasını duyan kahramanımız 37 yaşındadır ve bu parça onu Tokyo'da geçirdiği üniversite yıllarına götürecektir. En yakın arkadaşının intihar edişi, geçen zamanın ardından onun kız arkadaşıyla yakınlaşması, araya giren zorunlu ayrılık ve yeni bir kız arkadaş. "İmkânsızın Şarkısı" yalın, çarpıcı ve sıcak bir aşk hikâyesini anlatıyor. Yazarı HARUKİ Murakami Japon edebiyatının aykırı, ama en çok okunan yazarı. Japon geleneklerinin dışında geliştirdiği üslubuyla adından çok söz ettiren Murakami'yi dünyaya tanıtan roman "İmkânsızın Şarkısı".

1968-1970 yılları arasında geçen olaylar, o günün toplumsal gerçeklerini de satırlara taşıyor. Ama romanın odağında bu toplumsal olaylar değil üçlü bir aşk var. Gençliğin rüzgârıyla hareketlenen "İmkânsızın Şarkısı"nı ölümle erken karşılaşan gençlerin hayatı yönlendiriyor. Hiçbir şeyin önem taşımadığı, amaçsızlığın ağır bastığı, özgür seksin kol gezdiği bir öğrenci hayatı... Ama diğer yanda da yoğun duygular var... İmkânsız aşklar, imkânsız şarkılar söyleten. Hemen hemen her Japon gencinin okuduğu roman anayurdu dışında da çok kişi tarafından sahipleniliyor.
9 yıl, 3 ay
yagmurdeniz, Beşinci Anlaşma başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

ISBN düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 978-975-8363-39-1
Yayınevi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Ötesi Yayıncılık
Yayın yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 2010
Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali 400, yeni hali 172
Format düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali boş
Dil düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Türkiye Türkçesi
9 yıl, 2 ay
yagmurdeniz, Beşinci Anlaşma başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Bir Toltek bilgelik kitabı. Ustaca Sevmek Ve Dört Anlaşma Kitaplarının Yazarı Don Mıguel Ruız'den

Yıllardır, basit ve derin mesajıyla dünyada milyonlarca insanın hayatını etkileyen Dört Anlaşma'dan sonra, Beşinci Anlaşma, yeni ve güçlü mesajıyla karşınızda…

İlk dört anlaşma yeterince zorlu olduğu için beşinci anlaşmanın daha sonra ele alınması gerekiyordu. Beşinci anlaşma tüm gerçeğinizi, sözler olmaksızın, hakikatin gözünden görmektir. Beşinci anlaşmayı uygulamanın sonucu, kendinizi tamamen olduğunuz gibi, başka herkesi de olduğu gibi kabul etmektir. Ödülü ise mutluluk ve özgürlüktür.

Dört Anlaşma, hayatı gereksiz acılara boğan binlerce anlaşmayı bozmanın yollarını gösteriyordu, Beşinci Anlaşma ise doğarken olduğumuz kadar saf ve sahici olmanın gücünü, özgürlüğünü keşfetmemizi sağlıyor.

Dört Anlaşma'da "Kullandığınız Sözcükleri Özenle Seçin, Hiçbir Şeyi Kişisel Algılamayın, Varsayımda Bulunmayın, Daima Yapabildiğinizin En İyisini Yapın" diyen Don Miguel Beşinci Anlaşma'da "kuşku duyarak dinlemeyi" öğretiyor.
Çünkü konuşan, gerçeği, kendi inanç ve anlaşmalarının süzgecinden geçirerek algıladığı şekliyle sunar. Her birimizin hikâyesi, önyargılarımızla, varsayımlarımızla bulanıklaşmış olabilir. O nedenle, işittiklerimizi "hakikat" olarak kabullenmemeli, kuşkucu olmalıyız.

Beşinci Anlaşma, kuşku duymanın özgürleştirici gücünü hakkını vererek kullanmayı armağan ediyor. Beşinci Anlaşma, sadece kendiniz olmakla mutlu ve doyumlu bir hayata kavuşma bilgeliğini armağan ediyor. Beşinci Anlaşma, yüreğinizle dinleyip, yüreğinizle anlamayı armağan ediyor. Şimdi yeni armağanınızı açma zamanı.
9 yıl, 2 ay