yazar düzenlemeleri
kahlan amnell, 1072 adet değişiklik yapmış.  (182/215)
kahlan amnell, Türk Kültüründe Silah başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

Yayınevi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Ötüken Neşriyat
Yayın yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 2008
Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 548
Format düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali boş
Dil düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Türkiye Türkçesi
11 yıl, 9 ay
kahlan amnell, Caliban'ın Savaşı (Enginlik Serisi #2) başlıklı kitabın adını düzenledi

"Calıban'ın Savaşı (Enginlik Serisi #2)" olan kitap adını "Caliban'ın Savaşı (Enginlik Serisi #2)" olarak değiştirdi.
11 yıl, 9 ay
kahlan amnell, Caliban'ın Savaşı (Enginlik Serisi #2) başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

ISBN düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 9786053753384
Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 552
Format düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali boş
Dil düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Türkiye Türkçesi
11 yıl, 9 ay
kahlan amnell, Dikenler Sarayı başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

ISBN düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 9789944362764
Yayınevi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Yitik Ülke
Yayın yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 2013
Yayın ayı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Mart
Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 63
Format düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali boş
Dil düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Türkiye Türkçesi
11 yıl, 8 ay
kahlan amnell, Dikenler Sarayı başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

"Gölün tuzdan kadehi
Sızmış oraya gezgin gece
Yankının kovuğu,
Camdan okları güneşin
İki ay mı var gökte?
Biri daldaki kuşun gözü."

Kadir Aydemir'in "Oradan, Uzaktan" başlıklı şiirini okuduğumda, şaşırtıcı bir olup bitmişlik duygusu yaşadım. Sessiz, ama kendilerini duyuran şiirlerdi önümdeki toplam. Sözü alabildiğince damıtıyor, bir anlamda eksiltiyor, doğrudan imgenin bilinçdışı anlamına ulaşmayı istiyor görünüyor Aydemir. Derrida'nın "şiire özgü" (poematique) diye tanımladığı olguyu fark etmişe benziyor.

"Ne kadar güzelsiniz! dedim
Mısır püskülüne."
Hepsi bu işte. Küçük, gündelik ayrıntıları kullanıyor elbet, ama o bildik, öyküsel ayrıntıyı silerek kullanıyor.
"Ölüm:
Kapının önünde,
Ne çok ayakkabı!"
Dramatik gerilimi olağanın, sıradanın içine yerleştiriyor şair:

"Kapının önünde,Ne çok ayakkabı!" Okur yazacaktır öykünün gerisini ya da öncesini. Şiirin anlatmadığında, söylemediğinde, bir ayrıntıda değinip geçtiğindedir asıl gerilim. Gerçekten de Aydemir, bir olguyu, bir duyguyu, bir nesneyi doğrudan tanımlamıyor, betimlemiyor; bir izlenim uyandırıyor sadece, birebir karşılığı olmayan bir izlenim...

Ataç, çok yıllar önce, bir yarışmada "zarını" Turgut Uyar için atmış ve Uyar, Türk şiirinin doruklarından biri olmayı başarmıştı. Şiir, nankör bir sanattır. Kimi zaman insanı bırakıp gider. Birçok şair farkına varmaz ama bunun. Dileğim, Aydemir'in ve şiirin birbirini terk etmemesidir.

Attığımız zar, Türk şiirine iyi bir şair kazandırmış olsun.
-Ahmet Oktay-
11 yıl, 8 ay