yazar düzenlemeleri
kahlan amnell, 1072 adet değişiklik yapmış.  (122/215)
kahlan amnell, Elime Tutun başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

Yayınevi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Metis
Yayın yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 2005
Yayın ayı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Şubat
Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 82
Format düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali boş
Dil düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Türkiye Türkçesi
12 yıl, 10 ay
kahlan amnell, Taht Oyunları (Buz ve Ateşin Şarkısı, #1) başlıklı kitabı şu kitaplarla birleştirdi:

Taht Oyunları
12 yıl, 10 ay
kahlan amnell, İstiridye Kabuğundaki Venüs başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

Yayınevi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali İthaki
Yayın yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 2003
Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 285
Format düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali boş
Dil düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Türkiye Türkçesi
12 yıl, 10 ay
kahlan amnell, İstiridye Kabuğundaki Venüs başlıklı kitabın yazar bilgilerini düzenledi

"" olan yazar(lar)ı "" olarak değiştirdi.
12 yıl, 10 ay
kahlan amnell, DG başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Bu oğlanın memleketinde bir mahlûktan bahsederler: Enkebir... Bir nevi gece cini. Anadoluda başka başka isimlerle bilinir.
Ardahanda Yolazdıran, Aladağlarda Harparik, Yozgatta Kibilik, Diyarbekrde Kepoz derler ona; Harputta Kamos, Niksarda
Aldaçı, Zilede Hobur, Karsta Mekir, Edirnede Koncolos... Çukurovada Varsaklar ona Kara-kırnak ya da Kara Tırnak der.
Sürmenedekiler ise Karakura. Lazlar Germakoçi bazen de Dağkoçi der... Dağ Adamı yani. Kaftarküski, Çarşamba Babası
veya Ahubaba diyen de çoktur ona. Kimi Kara Baba diye bilir onu. Ama şu kuru bozkırın göbeğinde, Anadolunun çorak kasıklarının ortasında, onu esas Deli Gücük diye bilirler... Oğlan onu imdada çağırıyor.
19. yüzyıl Anadolu bozkırı, binbir dilli beddua, göz gözü görmez yağmurlar, kimsenin uğramadığı tenha yollar, gece uykusundan sağ çıkan yolcular, afyon ve tütün dumanı, şayia ve velvele, kan pıhtısı...
Memleket kokan adalet. Huzursuz seyyah, kargalarla konuşan adam, yalan dünya, kahrolası hayat. DG, Osmanlı taşrasında, dünyayla, alçaklarla, kendiyle hesaplaşıyor...
Murat Başekim, karanlık bir adamın hikâyelerini anlatıyor. Rahatsız edici, tekinsiz ve tuhaf... Zifiri bir siyahlıkla edebiyat
şehrengizine çörekleniyor.
12 yıl, 10 ay