Dünya edebiyatının çağdaş klasikleri arasında anılan Büyülü Dağ, tam bir çağ romanıdır. Kişisel deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı ve 'zaman' ve 'psikanaliz' üzerine denemelerin de yer yer kendini gösterdiği bu büyük romanın yayınlanmasından sonra Nobel Edebiyat Ödülü'ne değer görülen Thomas Mann, yirminci yüzyıl Alman edebiyatının en önemli adlarından. Hamburg'lu genç gemi mühendisi Hans Castorp, üç haftalığına kuzenini ziyarete gittiği bir İsviçre sanatoryumunda, kendisinin de tedaviye ihtiyacı olduğunu öğrenerek yedi yıl kalır. Bu süre içinde doktorlar ve hastalar dünyasını, Batı felsefesinin iki kutbunu, platonik bir aşk serüveninin sarhoşluğu içinde ve yaşayarak tanır. Sanatoryumda kaldığı süre içinde hastalık ve ölüm gibi deneyimlerin ötesinde hayatın mucizesini kavrayan Castorp'un yalın ruhu bir değişim geçirir. Thomas Mann, roman sanatının bütün incelikleriyle yarattığı, ironik bir üslupla sunduğu bu yapıtında, zaman, karşıt kültürler, aşk, hastalık, ölüm gibi evrensel temaları işliyor. Birinci Dünya Savaşı öncesinde çağın dünya sorunlarını, bir uygarlığın çöküşünü inceleyen, burjuva geleneğini ve ahlâkını yer yer sertçe, ironik bir dille eleştiren Büyülü Dağ, çağa tutulan bir ayna.

Dünya edebiyatının çağdaş klasikleri arasında anılan Büyülü Dağ, tam bir çağ romanıdır. Kişisel deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı ve 'zaman' ve 'psikanaliz' üzerine denemelerin de yer yer kendini gösterdiği bu büyük romanın yayınlanmasından sonra Nobel Edebiyat Ödülü'ne değer görülen Thomas Mann, yirminci yüzyıl Alman edebiyatının en önemli adlarından. Hamburg'lu genç gemi mühendisi Hans Castorp, üç haftalığına kuzenini ziyarete gittiği bir İsviçre sanatoryumunda, kendisinin de tedaviye ihtiyacı olduğunu öğrenerek yedi yıl kalır. Bu süre içinde doktorlar ve hastalar dünyasını, Batı felsefesinin iki kutbunu, platonik bir aşk serüveninin sarhoşluğu içinde ve yaşayarak tanır. Sanatoryumda kaldığı süre içinde hastalık ve ölüm gibi deneyimlerin ötesinde hayatın mucizesini kavrayan Castorp'un yalın ruhu bir değişim geçirir. Thomas Mann, roman sanatının bütün incelikleriyle yarattığı, ironik bir üslupla sunduğu bu yapıtında, zaman, karşıt kültürler, aşk, hastalık, ölüm gibi evrensel temaları işliyor. Birinci Dünya Savaşı öncesinde çağın dünya sorunlarını, bir uygarlığın çöküşünü inceleyen, burjuva geleneğini ve ahlâkını yer yer sertçe, ironik bir dille eleştiren Büyülü Dağ, çağa tutulan bir ayna.

ISBN düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 9789755108728

Yayınevi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Can Yayınları

Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 881

Eklenen etiket(ler): dünya edebiyatı, roman, alman edebiyatı, edebiyat > roman (çeviri), roman (çeviri), almanca roman, alman romanı,

Eva Braun ve Adolf Hitler'in on dört yıllık birlikteliği, çiftin aynı anda intihar edişine, Eva'nın Eva'nın, "Cesedim güzel olsun, olsun istiyorum, zehir kullanacağım" kullanacağım," sözlerine dek sürdü. Peki kimdi Eva Braun? Genç bir fotoğrafçı asistanı, nasıl olmuştu da bir diktatörün en yakınlarından biri hâline gelmişti? İdeal bir Alman aile yaşamı fikrini benimseyen bir lider, neden kendisinden yirmi üç yaş küçük bir kadınla topluma aykırı bir yaşam sürüyordu? Braun, hiçbir şeyin farkında olmayan kaygısız, naif sarışın mitinin bir parçası mıydı? Yoksa dünyanın en büyük soykırımının mimarıyla aynı düşünceleri paylaşan, güce tapan, hasta ruhlu bir kadın mıydı? Elinizdeki bu kitap, Eva Braun'un Nazi hiyerarşisindeki tuhaf rolünü ilk kez tam anlamıyla inceliyor. Onun gerçek gücünü ortaya çıkarıyor ve böylece korkunç bir rejimin kalbine ışık tutuyor.

Eva Braun ve Adolf Hitler'in on dört yıllık birlikteliği, çiftin aynı anda intihar edişine, Eva'nın "Cesedim güzel olsun, zehir kullanacağım" sözlerine dek sürdü.

Eva Braun ve Adolf Hitler'in on dört yıllık birlikteliği, çiftin aynı anda intihar edişine, Eva'nın, "Cesedim güzel olsun istiyorum, zehir kullanacağım," sözlerine dek sürdü. Peki kimdi Eva Braun? Genç bir fotoğrafçı asistanı, nasıl olmuştu da bir diktatörün en yakınlarından biri hâline gelmişti? İdeal bir Alman aile yaşamı fikrini benimseyen bir lider, neden kendisinden yirmi üç yaş küçük bir kadınla topluma aykırı bir yaşam sürüyordu? Braun, hiçbir şeyin farkında olmayan kaygısız, naif sarışın mitinin bir parçası mıydı? Yoksa dünyanın en büyük soykırımının mimarıyla aynı düşünceleri paylaşan, güce tapan, hasta ruhlu bir kadın mıydı? Elinizdeki bu kitap, Eva Braun'un Nazi hiyerarşisindeki tuhaf rolünü ilk kez tam anlamıyla inceliyor. Onun gerçek gücünü ortaya çıkarıyor ve böylece korkunç bir rejimin kalbine ışık tutuyor.