ignatius reilly

Detayları:  İzmir,
Hakkında: 
Ankara, Samsun, İskenderun, İstanbul, Edirne, Gaziantep ve İzmir gibi şehirlerin parklarında kitap ve bira ile teşrik-i mesaisi vardır.
22 takip ettiği ve 15 takip edeni var. 218 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

ignatius reilly okuma durumunu güncelledi.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
ignatius reilly bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
ignatius reilly okumuş bitirmiş.
Koleksiyoncu

Koleksiyoncu, İngiliz edebiyatının önde gelen yazarlarından John Fowles'un, birçok yayınevinden geri çevrilme talihsizliğini yaşayan; ama yayımlandığında kendisine bugünkü ününü getiren ilk romanı. Fransız Teğmenin Kadını, Yaratık, Mantissa ve Büyücü gibi başyapıtların habercisi...

Koleksiyoncu, bir kelebek koleksiyoncusuyla, âşık olarak kaçırıp zindana kapattığı bir resim öğrencisi arasındaki mecburi ilişkinin romanıdır görünürde. Ama Fowles'un olağanüstü üslubu ve ustalığıyla, bu ilişki, başka birçok ilişkiye de gönderme yapmakta; ahlâki kaygılarla baskı altına aldığımız yabanıl doğallığımız içinde, aslında neyi nereye kadar haklı ve geçerli bulabileceğimiz gerçekliğiyle bizi yüzleştirmektedir.
Farklı yolculuklara açık bir kurgusu olan bu roman, sadece kendimize göre haklı olan bir tutku adına yapabileceklerimizin ikna edici ve masum bir anlatısı olarak okunabileceği gibi, içimizdeki iktidar ve teslim olma isteğinin hangi şartlarda ortaya çıkabileceğinin anlatısı olarak da okunabilir. Ya da iki ayrı sosyal tabakanın birbirine yakınlaşma çabalarının, aslında alt sınıfın üst sınıfa yaranma, üst sınıfın ise öğretmenlik kisvesine bürünerek yığınları mümkün olduğunca kendisinden uzak tutma kaygısından başka bir şey olmadığının çarpıcı bir anlatısı olarak da yorumlanabilir.

Sadece bir psikolojik gerilim romanı olarak okunduğunda bile inanılmaz tatlar alacağınız Koleksiyoncu, bunun ötesine geçmekten ve kendi karanlıklarıyla yüzleşmekten korkmayanlara... Ya da Fowles'un dediği gibi "Her insan kendisi için bir giz olmalıdır." sözüne inananlar için.

Bu bir işkence öyküsü değil: Heyecan verici aşkın en güzel kanıtının ötekine ve onun arzusuna saygı göstermek olduğunu kim söyleyebilir? Güzelliğin ve baştan çıkarmanın bedeli, belki de hapsedilmek ve öldürülmektir...
-Jean Baudrillard, Baştan Çıkarma Üzerine

Dehşet verici güzellikte bir ilk roman; son derece kendinden emin ve sıkı... Acımasız, marazi ve kesinlikle ikna edici. -Richard Lister, London Standard

Koleksiyoncunun muhteşem, alışılmadık bir teması var. Psikolojik ve sosyal izler taşıyan kısa, dolaysız ve zekice yazılmış bir gerilim romanı.
-Alain Brien, Sunday Times

[Koleksiyoncu William Wyler tarafından filme çekilmiştir.]

Koleksiyoncu, İngiliz edebiyatının önde gelen yazarlarından John Fowles'un, birçok yayınevinden geri çevrilme talihsizliğini yaşayan; ama yayımlandığında kendisine bugünkü ününü getiren ilk romanı. Fransız Teğmenin Kadını, Yaratık, Mantissa ve... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
ignatius reilly okumuş.
Kafamda Bir Tuhaflık

Kafamda Bir Tuhaflık hem bir aşk hikâyesi hem de modern bir destan. Roman, bozacı Mevlut ile üç yıl aşk mektupları yazdığı sevgilisinin İstanbul'daki hayatlarını hikâye ediyor. 1969 ile 2012 arasında, kırk yılı aşkın bir süre Mevlut, İstanbul sokaklarında yoğurtçuluk, pilavcılık, otopark bekçiliği gibi pek çok iş yapar. Bir yandan sokakların çeşit çeşit insanla dolmasını, şehrin büyük bölümünün yıkılıp yeniden inşa edilmesini, Anadolu'dan gelip zengin olanları izler; diğer yandan ülkenin içinden geçtiği dönüşümlere, siyasi çatışmalara, darbelere tanık olur. Onu başkalarından farklı kılan şeyin, kafasındaki tuhaflığın kaynağını hep merak eder. Ama kış akşamları boza satmaktan ve sevgilisinin aslında kim olduğunu düşünmekten hiç vazgeçmez.

Aşkta insanın niyeti mi daha önemlidir, kısmeti mi? Mutluluk veya mutsuzluğumuz bizim seçimlerimize mi bağlıdır, yoksa bizim dışımızda mı gelişip başımıza gelirler? Kafamda Bir Tuhaflık bu sorulara cevap ararken aile hayatıyla şehir hayatının çatışmasını, kadınların ev içlerindeki öfke ve çaresizliklerini resmediyor.

Kafamda Bir Tuhaflık hem bir aşk hikâyesi hem de modern bir destan. Roman, bozacı Mevlut ile üç yıl aşk mektupları yazdığı sevgilisinin İstanbul'daki hayatlarını hikâye ediyor. 1969 ile 2012 arasında, kırk yılı aşkın bir süre Mevlut, İstanbul so... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
ignatius reilly okumuş.
Leylim Leylim (Ahmed Arif'ten Leylâ Erbil'e Mektuplar)

Ahmed Arif'in Leylâ Erbil'e gönderdiği mektuplardan oluşan bu kitap, edebiyat tarihçilerimize kuşkusuz önemli bilgiler sunmayı vadediyor. Yazıldıkları dönemin entelektüel ve yayın ortamını, Ahmed Arif'in sürgün günlerini, yaşadığı siyasi baskıyı, içsel dünyasını ve en çok da aşkını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

"Sabah gözlerimi sana açarım.

Akşam, uykularımı senden alırım. Nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade başdönmesini bulurum.

Böyleyken gene de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. Aklıma gelmezki seni usandırır, sana gına getiririm. Sana dert, sana ağırlık sana sıkıntı olurum. Nemsin be? Sevgili, dost, yâr, arkadaş... hepsi. Ençok da en ilk de Leylâsın bana. Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni. Ben cehennem çarklarından kurtuldum. Üşüyorum kapama gözlerini..."

Ahmed Arif'in Leylâ Erbil'e gönderdiği mektuplardan oluşan bu kitap, edebiyat tarihçilerimize kuşkusuz önemli bilgiler sunmayı vadediyor. Yazıldıkları dönemin entelektüel ve yayın ortamını, Ahmed Arif'in sürgün günlerini, yaşadığı siya... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
ignatius reilly okumuş.
Pis Moruğun Notları 2

Harry bara girip oturdu. "Sulu skoç," dedi barmene. Harry'nin barlara dair bazı düşünceleri vardı. İnsanlığın ikinci en aşağılık türünden geçilmezlerdi. Birinci en aşağılık türü hipodromda bulabilirdiniz. Harry hipodromdan az önce çıkmış biri olarak bütünüyle anlamsız bir günü tamamlıyordu. Müzik dolabı suskundu ve kimse bilardo oynamıyordu en azından. Bir bara girip sarhoş oluncaya kadar aynaya bakmanın mümkün olduğu o eski günleri hatırladı. Ya da birini marizlerdin, ya da biri seni marizlerdi. O zamanlar hipodromda kazanmak da mümkündü ve arada sırada klas bir hatunla tanışırdın. Ama sızlanmanın yararı neydi? Herkes aynı dünyada yaşıyordu. Ya da öyle diyorlardı. İlk içkiyi hakladı, bir tane daha söyledi.

Pis Moruğun Notları II'de Charles Bukowski'nin ölümünden sonra bulunmuş, daha önce hiç kitaplaşmamış eserleri yer alıyor. Bu eserlerin çoğu çeşitli yeraltı dergilerinde yayınlanmış.

Harry bara girip oturdu. "Sulu skoç," dedi barmene. Harry'nin barlara dair bazı düşünceleri vardı. İnsanlığın ikinci en aşağılık türünden geçilmezlerdi. Birinci en aşağılık türü hipodromda bulabilirdiniz. Harry hipodromdan az önce çıkm... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Daha Fazla Göster

ignatius reilly şu an ne okuyor?

Bütün Hikayeleri [Tek Cilt]

%77
Sayfa 750.

Favori Yazarları (16 yazar)

Favori yazarı yok.