Uyurgezer Pollyanna

Detayları:  İstanbul, Kadın
131 takip ettiği ve 125 takip edeni var. 164 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Sessiz Kız (Rizzoli & Isles, #9)

"Sessiz Kız Tess Gerritsenin en iyi romanlarından biri."
-Associated Press-

Bostondaki Çin Mahallesinde kesik bir el bulunur. Ardından bir binanın çatısında da elin sahibi. Simsiyah giyinmiş bir kadındır bu ve boğazı bir kılıçla kesilmiştir. Cesedin yanında bulunan susturuculu silah ise akla kiralık katil olasılığını getirmektedir.

Araştırmaları, Maura Isles ile Jane Rizzoliyi on dokuz yıl önce Çin Mahallesindeki bir restoranda yaşanan tüyler ürpertici bir katliama ve bu katliamla bağlantılı görünen kayıp kızlara götürür. Tanıklıklarına başvuramadıkları bu kızlardan biri, bütün olayların kilit noktasındadır ve söyleyecek çok şeyi vardır.

"Nefes kesici… Gerilim yüklü, heyecan dolu bir macera."
-Times Record News-
(Tanıtım Bülteninden)

"Sessiz Kız Tess Gerritsenin en iyi romanlarından biri."
-Associated Press-

Bostondaki Çin Mahallesinde kesik bir el bulunur. Ardından bir binanın çatısında da elin sahibi. Simsiyah giyinmiş bir kadındır bu ve boğazı bir kılıçla kesilm... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 7 ay
Ruhundaki Zehirle Yüzleş

İlk ceset tam bir muammadır...
Kız genç ve güzeldi. Üzerinde, bir telefon numarası karalanmış kibrit kutusu dışında bir delil bulunamamıştı.
Sonraki ceset bir uyarı…
İkinci cesedin ardından adli tıp uzmanı Kat, şehrin sokaklarında acımasızca dolaşan bir seri katilin varlığından endişe eder. Fakat ne polis ne de belediye başkanı onunla aynı düşüncededir, çünkü Kat’in şüphelendiği kişi şehrin en tanınmış isimlerindendir.
Peki sıradaki ceset... kendisi olabilir mi?
Ölü sayısının artması üzerine Kat, katili ortaya çıkarmak için harekete geçer. Fakat katil sandığından daha da yakınındadır. Kat’in ona doğru attığı her adım acaba kendi sonunu mu getirecektir?

Yorumlar:
“Tess Gerritsen, tam bir gerilim ustası. Her kitabında olduğu gibi, Ruhundaki Zehirle Yüzleş’te de bunu bizlere bir kez daha kanıtlıyor.”
USA Today

“Yazar, heyecanı nasıl zirvede tutacağını çok iyi biliyor. Bu romanında yarattığı her karakter ve muhteşem hayal gücü sayesinde gerilimin doruklarına ulaştığınızı hissedeceksiniz!”
Los Angeles Times

“Gerritsen’den karşı konulmaz bir etkiye sahip, heyecan ve gerilim yüklü harikulade bir roman daha.”
Kirkus

“Muhteşem kurgusu ve unutulmaz karakterleriyle Ruhundaki Zehirle Yüzleş, en sevdiğiniz Tess romanlarından biri olmaya aday…”
Booklist

İlk ceset tam bir muammadır...
Kız genç ve güzeldi. Üzerinde, bir telefon numarası karalanmış kibrit kutusu dışında bir delil bulunamamıştı.
Sonraki ceset bir uyarı…
İkinci cesedin ardından adli tıp uzmanı Kat, şehrin sokaklarında acımasızca dolaş... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 7 ay
Uyurgezer Pollyanna şu an okuyor.
Hayvan Çiftliği

İngiliz yazar George Orwell (1903-1950), ülkemizde daha çok Bindokuzyüzseksendört adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki reel sosyalizmin eleştirisi olan roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biridir. Hayvan Çiftliğinin kişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirirler. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar; kısa sürede önder bir takım oluştururlar, devrimi de onlar yolundan saptırırlar. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romanda önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalıdır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır.

******

Büyükler bazen, basit şeyleri anlaşılması zormuş, içinden çıkılmazmış gibi anlatabiliyor. Öyle karışık açıklamalar yapıyorlar ki, ne söylediklerini belki kendileri de anlamıyor. Mesela, neden birileri diğerlerini yönetmek ister? İyi giden şeyler, güzel şeyler neden bozulur? Nasıl olur da insanlar birbirlerine bu kadar haksızlık yapabilir?Bu sorulara verilen yalan yanlış cevapları bir yana bırakıp bir de George Orwellin Hayvan Çiftliğine bakalım. Bir çiftlik var ve bu çiftlikte hayvanlar sahiplerini kovup çiftliği ele geçiriyor. Kendi düzenlerini kuruyorlar. Sonra da öyle şeyler oluyor ki, okuyunca yaşadığımız dünyada olan bitenler bir anda açıklığa kavuşuyor. Evet: Hayvan Çiftliğinde yaşananlar, bu dünyada yaşananlara çok benziyor...

************

Aslında, bu kitap bir peri masalı olarak yazılmıştı... Orwell öyle diyordu eserine; büyükler için yazılmış bir masal... Eserde, hayvanları aç bırakan, öldüresiye çalıştıran, yavrularını mezbahaya satan zalim bir çiftçiye karşı hayvanların isyanı anlatılır. Hayvanlar ateşli bir idealizm ve coşkulu sloganlarla, adaletin ve eşitliğin hüküm sürdüğü bir cennet yaratmak için yola çıkarlar. Fakat, macera, büyük bir hüsranla neticelenir. Ve, Orwell, hayvanlar aleminde aktardığı bu öykü ile, aslında, Devrimin tanıdık yüzünü; liderlerin sahiplere, rejimin diktatörlüğe dönüşümünü resmeder... Hayvan Çiftliğindeki karakterler Rus Devriminden esinlenilerek resmedilir; domuz Napoleon tam bir Stalin portresidir. Fakat Hayvan Çiftliği sıradan bir Rus Devrimi hicvi değildir. Orwell'in mesajı çok daha derindir.

************

Beylik Çiftliği sahibi Mr. Jones, gece için kümesleri kilitledi, fakat o kadar içmişti ki, pencereleri kapamak aklına gelmedi. Fenerinden etrafa halkalı, titrek bir ışık yayılıyordu; yalpalayarak avluyu geçti, kapının arkasında çizmelerini tekmeleyip çıkardı, kilerdeki fıçıdan son bir bardak daha bira aldı ve Mrs. Jones'in çoktandır horlamakta olduğu yatağa doğru sendeledi.

******

İngiliz yazar George Orwell (1903-1950), ülkemizde daha çok Bindokuzyüzseksendört adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki reel sosyalizmin eleştirisi olan roman, dünya edeb... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 7 ay
Gölgesizlerin Tutkulu Dansı (Tavistock Family, #2)

Kimi zaman benzerlikler, kimi zaman da zıtlıklar bizleri birleştirendir.

Tess Gerritsen severler nefes kesici bir macera ve tutkuyla karşı karşıya…
Romantic Times


Tesadüf eseri aynı anda, aynı yerde farklı amaçlarla bulunan iki gölgesiz…
Servet değerindeki sanat eserleriyle yüklü olduğu
söylenen bir gemi ve gemideki masum insanların katledilişi…
Eski sevgilinin âşığına yazdığı mektuplar…
Kazanç elde etmek için her yolu mubah gören bir adam…

Tüm bu karmaşaların ortasında kaderin bir araya getirdiği iki yabancı, masumiyetlerini ispat etmeye çabalarken bizleri komplo, trajedi ve tutkulu bir aşkın içine çekerek, heyecan dolu bir maceraya sürüklüyor.

Tıbbi gerilim romanlarının ustası Tess Gerritsen, Gölgesizlerin Tutkulu Dansı’nda sağlam karakterler yaratmadaki başarısını bir kez daha ortaya koyuyor.
Booklist

Heyecanı her zaman zirvede tutmayı başaran Tess Gerritsen, sizleri karşı konulmaz bir serüvene çekiyor. Bu kitabı okurken gölgesizlerin peşine takılmamak imkânsız.
Publishers Weekly

Gölgesizlerin Tutkulu Dansı’nda sırların, ölümlerin, gözü dönmüş insanların içinde kendi masumiyetlerini ortaya çıkarmanın peşinde olan kahramanlar, okuyucuları
heyecan dolu bir maceraya sürüklerken, romantizmin sınırlarını zorluyorlar.
The Times

Kimi zaman benzerlikler, kimi zaman da zıtlıklar bizleri birleştirendir.

Tess Gerritsen severler nefes kesici bir macera ve tutkuyla karşı karşıya…
Romantic Times


Tesadüf eseri aynı anda, aynı yerde farklı amaçlarla bulunan iki gölgesiz…
Se... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 7 ay
Bıçak Sırtı

Hangisi daha korkunç?

Sevdiğiniz birini mi kaybetmek, yoksa uğruna her şeyden vazgeçmeye hazır olduğunuz hayallerinizi mi?

Mesleğinin henüz başlarında, genç bir doktor olmasına rağmen başarılarla dolu, kusursuz bir sicile sahip olan Kate, en son girdiği ameliyattan hem sevdiği bir insanı hem de gelecek hayallerini masada bırakarak çıkar. Sorunsuz olması beklenen ameliyat, anlaşılmaz bir şekilde tam bir kâbusa dönüşmüştür ve önce hastanın yakınları, sonra da hastane yönetimi bu kâbustan Kate'i sorumlu tutmaktadır. Öte yandan, bütün bunlardan habersiz ortaya çıkan bir katil, elinde bir liste, hastane personelini teker teker avlamaya başlar ve onu gören, elinden kurtulan tek insan olarak Kate bu listenin en tepesinde yer almaktadır.

Bütün oklar ona çevrilmişken, bütün deliller ve zaman onun aleyhine işlerken Kate, hem ensesinde nefesini hissettiği acımasız bir katilden kaçmak hem de kaybetmeye mahkum göründüğü bir davayı çözüme ulaştırmak zorundadır.

"Gerilim, macera ve tutkunun harika bir karışımı."
-Romantic Times-

"Tess Gerritsen hepimizin başucu yazarlarından biri."
-Stephen King-

"Gerritsen'in romanlarında bağımlılık yaratan bir şeyler var... Gözlerinizi sayfadan ayıramıyorsunuz; akıp gidiyor. Vakit gece yarısını geçip sabaha dönmesine, içinizin ürpermesine, tüylerinizin diken diken olmasına aldırmadan okuyorsunuz."
-Maine Sunday Telegram-

"Gerritsen hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir roman... Yeni okurların bu heyecanı keşfetmesi için iyi bir fırsat."
-Booklist-

"Sizi her zaman soluksuz bırakmayı başaran Tess Gerritsen'den muhteşem bir roman."
-The Philadelphia Inquirer-

Hangisi daha korkunç?

Sevdiğiniz birini mi kaybetmek, yoksa uğruna her şeyden vazgeçmeye hazır olduğunuz hayallerinizi mi?

Mesleğinin henüz başlarında, genç bir doktor olmasına rağmen başarılarla dolu, kusursuz bir sicile sahip olan Kate, en... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 7 ay
Az

Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az...

O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...

Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z.
Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var.

O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında.

Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar.

Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.

Senin ve benim gibi..

Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az...

O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...

Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 7 ay
Daha Fazla Göster

Uyurgezer Pollyanna şu an ne okuyor?

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

%0

Kürk Mantolu Madonna

%0

Favori Yazarları (10 yazar)

Favori yazarı yok.