ScionOfBalance

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
ScionOfBalance şu an okuyor.
Ölü Ruhlar Ormanı

Jeanne Korowa tek bir hata yaptı. Katili ormanda arıyordu. Oysa orman katilin içindeydi. İnsanın içindeki vahşi çocuk gibi. Genç ve yalnız bir kadın olan Yargıç Jeanne Korowa, tesadüfen şahit olduğu bir psikiyatri seansı sayesinde Pariste işlenen tüyler ürpertici seri cinayetlerin failini keşfetmiştir. Ama elinde hiçbir kanıt yoktur ve katilin peşine tek başına düşmek zorundadır. Böylece Guatemala, Nikaragua ve Arjantinde soluk soluğa ve kanlı bir takip başlar.

Jeanne Korowa tek bir hata yaptı. Katili ormanda arıyordu. Oysa orman katilin içindeydi. İnsanın içindeki vahşi çocuk gibi. Genç ve yalnız bir kadın olan Yargıç Jeanne Korowa, tesadüfen şahit olduğu bir psikiyatri seansı sayesinde Pariste işlenen tüy... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 3 ay
Profil Resmi
ScionOfBalance okumak istiyor.
Sisle Gelen Yolcu

Ben gölgeyim.

Ben avım.

Ben katilim.

Ben hedefim.

Kurtulmak için tek çarem var: diğerinden kaçmak.

Peki ya diğeri de bensem?
Benliğin karanlık sularında dolaşan “bavulsuz yolcu”

Tren raylarında bulunan, hafızasını yitirmiş bir adam… Aynı yerde, bir bakım çukurunda çırılçıplak bir ceset... Ve olay üzerine polis tarafından çağrılan psikiyatr Mathias Freire… Polis, hafızasını yitirmiş adamı sorgulamak isterken, Mathias kendisinde de aynı kişilik hastalığı olduğunu fark eder. Acaba aranan seri katil kendisi midir?

Sadece Fransa’da 300 binden fazla satan ve şimdiden 10 dile çevrilen Sisle Gelen Yolcu, tüm romanlarında ısrarla “kötülük”ün kaynağını arayan Jean-Christophe Grangé’nin kurduğu kabus dolu bir labirent. Grangé, romanını tasarlamak için her romanında olduğu gibi bu romanında da titiz bir araştırma süreci yaşamış. Bir psikiyatri hastanesinde bir süre kalmış ve hastalarla uzun sohbetler etmiş. Marsilya’daki evsizlerin arasına, heyecan verici tasvirlerle anlattığı tekinsiz bir dünyaya dalmış.

Romanın ana karakterini bu araştırmalar sonucunda yaratmış Grangé. Mathias Freire, Bordeaux’da işi dışında özel bir hayatı olmayan, bir ihtisas hastanesinde görev yapan genç bir psikiyatr. Nöbetçi olduğu bir gece, tren raylarında bulunan, hafızasını yitirmiş bir adam getirilir hastaneye. Ertesi gün ise bölgede bir ceset bulunur. Cesedi bulunan kişi genç bir uyuşturucu bağımlısıdır ve vücudunda hiçbir darp izi yoktur. Mathias hastasıyla özel olarak ilgilenir. Yaptığı hipnoz sonucu hastası, geçmişiyle ilgili bazı bilgileri hatırlar. Ancak doktorun araştırmaları, hastasının verdiği bilgilerin tamamen düzmece olduğunu gösterir. Mathias, adamın psişik bir kaçış içinde olduğu, büyük bir travmadan sonra esas benliğinden kurtulmaya çalıştığı ve bu yüzden bilinçsizce yeni bir kimlik yarattığı görüşündedir. Ancak an gelir, kendisinin de, hastası gibi psişik bir kaçış yaşadığını keşfeder ve asıl kimliğini bulmaya karar verir. Mathias’da da hafıza kaybı vardır; kendine geldiği zamanlarda, başka bir kişiliktir. Ve “bavulsuz yolcu” olarak, kendi geçmişini araştırmak üzere yola düşer.

Hikâyelerinde biraz efsane unsuru, biraz western, biraz tarih olmasını sevdiğini belirten Grangé, “hayatını bırakıp kaçma eğilimini”, büyük bir terslik yaşadığımızda, kendimizi ailevi ya da mesleki baskı altında hissettiğimizde hepimizin yaşayabileceği bir itki olarak değerlendiriyor.

Ben gölgeyim.

Ben avım.

Ben katilim.

Ben hedefim.

Kurtulmak için tek çarem var: diğerinden kaçmak.

Peki ya diğeri de bensem?
Benliğin karanlık sularında dolaşan “bavulsuz yolcu”

Tren raylarında bulunan, hafızasını yitirmiş bir adam... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 3 ay
Profil Resmi
ScionOfBalance okumuş.
Bana Aitsin (Baltimore, #1)

TANITIMI:
Bir Sır Saklıyorsunuz!
Üstelik Bir Seri Katilden!
Hatta Katilin İzinde Olan Bir Dedektiften!
Baltimore Cinayet Masası Dedektifi J.D. Fitzpatrick meslek hayatı ve Afganistan'daki görev süreci boyunca birçok vahşete tanık olmuştu. Fakat şehirde bulunan dehşet verici işkence yöntemleriyle öldürülmüş sonra da parçalanmış cesetler gibisini görmemişti. Dedektif Fitzpatrick bu sefer intikam ateşiyle yanıp tutuşan acımasız bir katille karşı karşıyadır ve Otopsi Uzmanı Dr. Lucy Trask'ın soruşturmayla alakası olabilecek bazı delilleri sakladığından şüphelenmeye başlamıştır.
Ona duyduğu ilgi, işini yapmasına engel olacak mı?
Otopsi uzmanı Dr. Lucy Trask, Dedektif Fitzpatrick'in şefkat ve sevgisine karşı koyamasa da, işle aşkı birbirine karıştırmaya hiç niyeti yoktur. Özellikle de ortalıkta gaddar bir katil kol gezerken. Ve özellikle de korkunç ölümlerle bağlantılı karanlık bir sır saklıyorken. Ne var ki bu sır Lucy Trask'ı katilin bir numaralı hedefi haline getirmiştir.

KİTABA ÖVGÜLER:
İlk bölümden sona kadar… Yoğun,karmaşık ve unutulmaz. – James Patterson
İnsanı son sürat sürükleyen bir aksiyon ve gerilim balonu. – Tess Gerritsen
Her saniyesinde aksiyon… Polisiye meraklıları yüksek adrenalin yüklü kurguya ve zorlu karakterlerin şaşırtıcı hikâyelerine bayılacak. – Publishers Weekly
Şüphesiz ki Rose, gerilimin en büyük ustalarından biri. – Romantic Times
Kitap boyunca Karen Rose’un yoğun ve dinamik gerilimi bitmek bilmiyor. Sakın kaçırmayın! – Karen Robards
Rose tüyler ürperten romantik polisiyenin ustası. – Alison Brennan
Gecenin bir yarısına kadar beni ayakta tutan yüksek gerilimli bir polisiye gezintisi. – Lisa Jackson
Rose okuyucuyu koltuğa perçinleyecek yüksek voltajlı bir gerilim sunuyor bizlere. – Lisa Gardner
Gergin, tüyler ürperten bu gerilime okuyucular baştan sona bayılacak. – Midwest Book Review
Rose’un iyi kurgulanmış eseri okuyucunun adeta nabzını hızlandıracak. Kitabın nasıl bittiğini anlamayacaksınız. - BookPage — Brian Adams ile birlikte.

TANITIMI:
Bir Sır Saklıyorsunuz!
Üstelik Bir Seri Katilden!
Hatta Katilin İzinde Olan Bir Dedektiften!
Baltimore Cinayet Masası Dedektifi J.D. Fitzpatrick meslek hayatı ve Afganistan'daki görev süreci boyunca birçok vahşete tanık olmuştu. F... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 3 ay
Profil Resmi
ScionOfBalance okumuş.
Akıl Labirenti

Akıl Labirenti Okuyucuları Çözümü Zor Ama Heyecan Dolu Bir Mantık Oyununa Davet Ediyor.

Kim olduğunuzu unutsaydınız kim olurdunuz?

Adam gözlerini açar, çıplak ve üşümüş ve boğulmak üzeredir. O ıssız okyanus kıyısında ondan başka kimse yoktur.

Tek hayat belirtisi az ilerideki içi boş bir Bmw'dir. Bu pahalı arabada üstüne tam oturan bir kıyafet, hırpalanmış haldeki ayaklarına uyan bir çift ayakkabı, Rolex saat ve Daniel Hayes adına kayıtlı bir araba ruhsatı bulur.

Ancak bir sorun vardı. Kim olduğunu, orada ne yaptığını hatırlamıyordu. Geçmişi, anıları, pişmanlıkları silinip gitmişti. Hatırlayabildiği tek şey bir kadın yüzüydü. Onun kim olduğunu bulmaktan başka çaresi yoktu. Birden bu kadının hayali onun evi, dünyası, umudu olmuştu. Ve belki de kendine geri dönüşünün tek yolu. Ancak bu yol onu soğuk bir gerçeğe götürecekti: Oraya gittiğinde karşılaşacağı bu gerçek karşısında, akıl labirentinden çıkmak hiç de kolay olmayacaktı.

Farkında olmadığı şey ise; o geçmişinin peşindeyken, tüm ülke de onun peşindeydi.
(Tanıtım Bülteninden)

Akıl Labirenti Okuyucuları Çözümü Zor Ama Heyecan Dolu Bir Mantık Oyununa Davet Ediyor.

Kim olduğunuzu unutsaydınız kim olurdunuz?

Adam gözlerini açar, çıplak ve üşümüş ve boğulmak üzeredir. O ıssız okyanus kıyısında ondan başka kimse yoktur.
... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 3 ay
Profil Resmi
ScionOfBalance okumuş.
Şah Mat

Suç psikiyatristi olarak polise destek vermekte olan Claps’in suçluların davranış profilini inceleyerek olası şüphelileri tespit etmek gibi çetin bir görevi vardır. Ancak bu sefer ortadaki cinayet hiç de basit değildir. Karşısında acımasız, kararlı, unutulmak istemeyen ve şehrin korkulu rüyası olmayı amaçlayan bir seri katil vardır. Çözüm hep avuç içinde gibidir ama bir türlü
ulaşılamamaktadır, aşılan her bir basamak katilin ininin derinliklerine dalmaktan başka bir işe yaramaz.

Polisle satranç oynayan bir seri katil... “Mario Mazzanti ilk kitabını en lezzetli malzemeleri karıştırarak hazırlamış: Satranç,
edebiyat, sinema, opera ve asıl mesleği olan cerrahlık.”
Paperblog

Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı ve gerçeğin insanın en karanlık hırslarında gizlendiği nefeslerinizi kesecek bir gerilim
romanı.
La Feltrinelli

Suç psikiyatristi olarak polise destek vermekte olan Claps’in suçluların davranış profilini inceleyerek olası şüphelileri tespit etmek gibi çetin bir görevi vardır. Ancak bu sefer ortadaki cinayet hiç de basit değildir. Karşısında acımasız, kararlı, ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 3 ay
Profil Resmi
ScionOfBalance okumuş.
Metro 2033

Yıl 2033... Nükleer savaş sonrası enkaz haline gelen dünyada insan soyu neredeyse tükenmiş, radyasyon yüzünden kentler yaşanamaz halde. Hayatta kalan birkaç bin kişi yeraltına, dünyanın en büyük nükleer sığınağı olan Moskova Metrosuna sığınıyor. Burası insanoğlunun son kalesi. Yeraltındakiler için en büyük tehlike Karaderililer. İstasyonlar mini devletlere bölünmüş. İdealler, dinler, temiz su filtreleri gibi nedenlerle bir araya gelmiş halklar. Duygular yerini içgüdülere bırakmış. Tek bir amaç var: Ne pahasına olursa olsun hayatta kalmak. Genç Artyom'a yaklaşmakta olan karanlık tehlikeye karşı halkı uyarması için Metronun kalbi, Polis istasyonuna gitme görevi verilir. Metronun kaderi belki de tüm insanlığın kaderi Artyom'un elindedir artık... Moskova metrosu, romanda anlatıldığı gibi labirente benzer, büyüklüğü ve hatları tam olarak bilinmeyen bir gizemdir. Metroda, devlet ve gizli servislere ait yüzden fazla gizli yeraltı sığınağı bulunur. Sovyetler Birliği döneminde liderleri korumak ya da ülkeden kaçırmak için yapıldığı söylenen Metro-2, Moskova metrosunun bir parçası ve en ünlü efsanelerinden biridir. Esin kaynağı olduğu çok sayıda mit ve şehir efsanesi vardır. 1979 Moskova doğumlu Dmitry Glukhovsky, 14-15 yaşlarında kafasında salt bir fikir olarak oluşturdu Metro 2033'ü. Gazeteci olarak Fas'tan Guatemala'ya, İzlanda'dan Japonya'ya kadar neredeyse bütün dünyayı dolaştı. Çernobil'de nükleer reaktörü filme almak için bölgedeydi. Kuzey Kutbundan dünyada ilk kez canlı yayını gerçekleştirdi. Anadili Rusçaya ek olarak İngilizce, Fransızca, Almanca, İbranice ve İspanyolca da bilmektedir. Metro-2033 kitabı ile 2007 yılında, Kopenhag'daki EuroCon yarışmasında, Avrupa Bilim Kurgu Topluluğu (the European Science Fiction Society) tarafından Teşvik Ödülüne (the Encouragement Award) değer görüldü. Bu kitaptan uyarlanan aynı adlı bir video oyunu da bulunmaktadır.

Yıl 2033... Nükleer savaş sonrası enkaz haline gelen dünyada insan soyu neredeyse tükenmiş, radyasyon yüzünden kentler yaşanamaz halde. Hayatta kalan birkaç bin kişi yeraltına, dünyanın en büyük nükleer sığınağı olan Moskova Metrosuna sığınıyor. Bura... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 3 ay
Daha Fazla Göster

ScionOfBalance şu an ne okuyor?

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.