Uyuyan Adam

Georges Perecten, acı, umut ve doğruluğa dair bir roman... İnsanlardan nefret ettiğin anlamına gelmez bu, ne diye onlardan nefret edesin ki? Ne diye kendinden nefret edesin ki? Keşke insan türüne ait olmak, o dayanılmaz ve sağır edici gürültüyü de beraberinde getirmeseydi; keşke hayvanlar âleminden çıkıp aşılan o birkaç gülünç adımın bedeli, sözcüklerin, büyük tasarıların, büyük atılımların o dinmek bilmeyen hazımsızlığı olmasaydı! Karşı karşıya getirilebilen başparmaklara, iki ayak üstünde duruşa, omuzlar üzerinde başın yarım dönüşüne fazla ağır bir bedel bu. Yaşam denen bu kazan, bu fırın, bu ızgara, bu milyarlarca uyarı, kışkırtma, tembih, coşkunluk, bu bitmek bilmeyen baskı ortamı, bu sonsuz üretme, ezme, yutma, engelleri aşma, durmadan ve yeniden baştan yaratma makinesi, senin değersiz varoluşunun her gününü, her saatini yönetmek isteyen bu yumuşak dehşet.

Georges Perecten, acı, umut ve doğruluğa dair bir roman... İnsanlardan nefret ettiğin anlamına gelmez bu, ne diye onlardan nefret edesin ki? Ne diye kendinden nefret edesin ki? Keşke insan türüne ait olmak, o dayanılmaz ve sağır edici gürültüyü de beraberinde getirmeseydi; keşke hayvanlar âleminden çıkıp aşılan o birkaç gülünç adımın bedeli, sözcüklerin, büyük tasarıların, büyük atılımların o dinmek bilmeyen hazımsızlığı olmasaydı! Karşı karşıya getirilebilen başparmaklara, iki ayak üstünde duruşa, omuzlar üzerinde başın yarım dönüşüne fazla ağır bir bedel bu. Yaşam denen bu kazan, bu fırın, bu ızgara, bu milyarlarca uyarı, kışkırtma, tembih, coşkunluk, bu bitmek bilmeyen baskı ortamı, bu sonsuz üretme, ezme, yutma, engelleri aşma, durmadan ve yeniden baştan yaratma makinesi, senin değersiz varoluşunun her gününü, her saatini yönetmek isteyen bu yumuşak dehşet.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
10 puan

"Pek yaşadın denemez, oysa her şey çoktan söylendi, çokdan bitti.Topu topu yirmibeş yaşındasın, ama yolun çizilmiş bile.roller hazır, etiketlerde,bebekliğindeki oturaktan yaşlılığındaki tekerlekli sandalyeye varana kadar oturulacak tüm yerler orada durmuş sıralarını bekliyorlar.Serüvenlerin öyle iyi betimlenmiş ki, en şiddetli isyan bile kimsenin kılını kıpırdatmayacaktır. Sen istediğin kadar sokağa çıkıp insanların şapkalarını başlarından uçur, başına iğrenç şeyler tak, çıplak ayakla yürü, bildiriler yayınla, önüne çıkan bir kapkaçcıyı geçerken kurşunla, boşuna, bir işe yaramayacak,düşkünler yurdunun yatakhanesinde yatağın çokdan yapılmış, lanetli şairler sofrasında yerin ayrılmış. sarhoş gemi, sefil mucize, harrar bir panayır eğlencesi, turistik bir gezidir. Her şey öngörüldü, her şey en ufak ayrıntısına kadar hazırlandı, büyük aşklar, soğuk alaycılık, ıstırap ,bolluk, egzotizm, büyük serüven, umutsuzluk. sen ruhunu şeytana satmayacak, ayaklarında sandaletlerle gidip kendini etna ya atmayacak, dünyanın yedinci harikasını yıkmayacaksın.ölümün için herşey çokdan hazır.seni öldürecek top güllesi çok uzun zamana önceden eritilip döküldü, tabutunun peşinden ağlayacak olan kadınlar çokdan tutuldu."

10 puan

yazılmış en güzel şey.

9 puan

Perec her zamanki gibi dahiliğini gösteriyor. Yazım üslubu,içeriği ve gösterdikleri harika. Bir çırpıda okunacak,kısa ama etkili kitap.

10 puan

Tekrar tekrar okunası bir kitap. 10 puanı fazlasıyla hak ediyor.

10 puan

“Yalnızlığın bir şey öğretmediğinden, kayıtsızlığın bir şey öğretmediğinden başka hiçbir şey öğrenmedin. Bu bir aldatmacaydı, gözalıcı ve tuzaklı bir yanılsamaydı. Yalnızdın, hepsi bu, ve kendini korumak istiyordun; dünyayla senin arandaki köprüler, sonsuza dek atılsın istiyordun. Ama sen bir hiçsin, dünya ise öyle kocaman bir sözcük ki: Büyük bir şehirde başıboş dolaşmaktan, birkaç kilometre uzunluğundaki cepheler, vitrinler, parklar ve rıhtımlar boyunca yürümekten başka bir şey yapmadın hiç.”

http://filmonerisi.blogspot.com/2013/03/un-homme-qui-dort.html

10 yıl, 11 ay
8 puan

Buram buram sosyal psikoloji kokusu mu aldım acaba? Bana bazı çağrışımlar yaptı.

9 puan

Bir adam düşünün! Aynı şeyleri yaparak yok olmaya çalışan bir adam! Her şeye -sadece insanlara değil nesnelere de- sıfır noktasında durarak kayıtsız kalıp ölümüne ulaşmaya çalışan bir adam... Bu kitap 'var olmayışın' kitabı...

Kafka'nın “Evinden çıkman gerekmez. Masandan kalkma ve dinle. Hatta dinleme, yalnızca bekle. Hatta bekleme bile, tamamen sessiz ve yalnız ol. Dünya, maskesini düşüresin diye, gelip kendini sunacaktır sana, başka türlü olamaz; kendinden geçmiş bir halde eğilecektir önünde.” sözleriyle başlar roman ve siz o an anlarsınız ki çok sağlam bir kitap var elinizde.

Fosil bir şehirdeki gündelik yaşamda, insanlık halleri, 'insan müsveddeleri', 'insan kalıntıları' arasında avare dolaşan bir adam izleriz kitap boyunca. Romanın otobiyografik bir özellik taşıyıp taşımadığı konusu ise tartışmalı olsa da kitaptaki bazı ipuçları bize Perec'in kendisini yazdığını gösteriyor.





10 puan

Bir nev'i bilinç akışı tekniği içeren inanılmaz (hayır, gayet de inanılır aslında; modern 'yalnızların' derinlikli biçimde anlatılmış yüzeysellikle derinliklilik tanımını harmanlayan yalnız(lık) hikâyelerini müthiş 'literal' ve metaforik' biçimde tespit eden bir) anlatı-hikâye bu...

9 puan

Saatler, günler, haftalar, mevsimler boyunca her şeyden kopuyor, her şeyden soğuyorsun. Bazen, neredeyse bir tür sarhoşlukla, özgür olduğunu, seni bunaltan, senin hoşuna giden ya da gitmeyen hiçbir şey olmadığını keşfediyorsun. Ve oyun kâğıtlarının ya da kimi gürültülerin, kendine sunduğun kimi gösterilerin sana sağladığı bu yıpratıcı olmayan havada, anların heyecanından başka şeye yer vermeyen bu yaşamda, mükemmele yakın, büyüleyici, bazen de yeni heyecanlarla dolu bir mutluluk buluyorsun. Tam bir huzur içindesin, her an esirgeniyor, korunuyorsun. Çok mutlu bir parantez içinde,
hiçbir şey beklemediğin, vaatlerle dolu bir boşlukta yaşıyorsun.
Görünmez, duru ve saydamsın. Yoksun artık: Saatlerin ardından,
günlerin ardından, mevsimler geçerken, zaman akarken, neşelenmeden, hüzünlenmeden, geleceksiz ve geçmişsiz, öylece, düpedüz, apaçık yaşaya duruyorsun...

Yazının insanın içine işleyişi, anlatımı, yalnız bir insanın derin düşünceleri, düşündürücü ve bir o kadar da tanıdık bazen..

8 puan

"Kayıtsızlık dili geçersiz kılıyor, işaretleri anlamsız hale getiriyor. Sabırlısın ama beklemiyorsun,özgürsün ama seçmiyorsun, müsaitsin ama hiçbir şey seni harekete geçirmiyor." Hayat koşuşturması içinde okudukça durmayı,soluk almayı sağlayan ve bu 25 yaşındaki gencin hiçbir şeyliğine hayran bıraktıran kitap. İlk beş-altı sayfada dili biraz zorladı fakat alışınca su gibi aktı..


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 103 sayfa
Metis Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
9753422792
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: çağdaş roman

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

bugun de doyduk denirk
2 kişi

Okumuşlar

gyaLcin Murat G. promsyph chesnut Madamella
160 kişi

Okumak İsteyenler

Dicle safakonder ~butterfly ozlemkaraca giizemss
101 kişi

Takas Verenler

Johnny MO
1 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski