Yatağımdaki Serseri (Hellions of Halstead Hall, #2)

10 puan


Yatağımdaki Serseri__Sabrina Jeffries....
Çok tatlı bir şekilde okundu... ve her son gibi bitti... ilk kitap BOZULAN YEMİNLER'i okuyalı o kadar zaman oldu ki,ilk başlarda hatırlamkta zorluk çektim ve kısa bir anı tazelemisinden sonra YATAĞIMDAKİ SERSERİ'ye başladım....

Sharpe ailesi uzun zaman önce anne ve babalarının şüpheli ölümleri üzerine 5 kardeş Büyükannelerinin yanına verilir ve onun yanın...da büyümeye başlarlar... aradan geçen zaman zarfında evlenmeleri gerektiğine karar veren Büyükannelerinin ültimatonlarına boyun eğmek zorunda kalacaklardır.....

Jarret Sharpe,Çocukluğundan beri Plumtree bira fabrikasını yönetmenin hayaline kurar ama daha 13 yaşındayken büyükannesi tarafından zorla Eton a okumaya gönderilir ve buda hayatının dönüm noktası olur... başarılı bir kumarbaza döner :) büyük annesi hastalanır yada öyle düşünülmesini ister ve Jarret a bira fabrikasının işletmesini teklif eder...ama Jerratın şartı vardır ! fabrikayı işletmesi için şartı evlilk ültimatonunu kaldırılmasıdır....!!!

Annabel,Lake bira fabrikalarını yöneten abisinin zor zamanlarında çıkmaza girmiştir ve Plumtree bira yöneticisi Hester Plumtree ile anlaşma yapmak için fabrikanın yolunu tutar...ama onunda hesaplamadığı şey artık yöneticinin o olmadığıdır....

konuya fazla değinmeyeceğim,ama şunu belirteyim ki,aradaki sırlar,ihtiraslar,beklentiler ve aşk çok ama çok okunasıydı..satırların nasıl aktığını ve kitabın nasıl bittiğini anlamadım...ilk bahis oyunlarında arada geçen dialoglara bayıldım... küçük Geordie bayıldım,hele büyük annenin sinsi ama bir o kadar da komik planlarına hayran kaldım...Oliver ve Maria ile karşılaşmak her zamanki gibi mükemmeldi...

Ama bu kitapta da Anne ve babalarının ölüm nedenlerini tam öğrenemedik :( ve sanırım serinin en son kitabında öğrenme lüksüne erişeceğiz....

ben okurken çok keyif aldım ve sizlerinde bu keyiften payınıza düşeni almasını isterim... ve küçük bir alıntı ile sonlanladırayım yorumumu...

"Eğer onunla evlenmeyi düşünmyorsan"diye mırıldandı yanında küçük bir ses," ona o şekilde bakmamalısın".
bu Geordie'ydi.
"Ona nasıl bakıyorum ki?" diye sordu Annabel.
"sanki o badem ezmesi gibiymiş de ondan bir lokma ısırmak istiyormuşsun gibi."
:)

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »