http://illekitap.blogspot.com/2013/08/jamie-mcguire-tatl-bela.html
Sonunda Travis Maddox ile tanıştım. Ve itiraf ediyorum bu kadar geç kalmış olmama da.. bu kadar geç okumuş olmama da inanamadım. Nasıl oldu da böyle bir kitabı böyle bir adamı es geçebildim dedim.
Neyse, Tatlı Bela 'Beautiful' serisinin ilk kitabıydı ve yazarın ülkemizde yayınlanan ilk kitabıydı aynı zamanda.Kitap genç yetişkin ve aşk romanı türünde... Ahh kesinlikle çok da eğlenceli :))
Jamie Mcguire... yazarımızın kalemi oldukça iyi. Ben sevdim. Okuyucuyu sıkmayan, akıcı, farkında olmadan sayfaları çevirdiğiniz, kendinizi kaptırdığınız bir kalemi var. Zaman zaman eğlendiğiniz bazen de sinir bozucu olan konuşmalara ve olaylara tanık olduğunuz, karakterlerin hissettiklerini okurken hissedebileceğiniz bir üslupla yazılmış bir aşk romanı.
Kitabın konusunu kısaca anlatmak gerekirse, okulun kötü çocuğu olan Travis Maddox dövüşlerinden birinde kuzeninin sevgilisinin arkadaşı ile karşılaşıyor. Ardından onunla bir arkadaşlık kurma çabasına giriyor.Sadece arkadaş olacaklarını söylerlerken aralarında alevlenen aşkın kapanına düşüyorlar. Birbirlerinden kaçmalar, kavgalar gürültüler, komik-eğlenceli sohbetler, atışmalar laf sokma, kıskançlıklar, tutku, terk etmeler, korkular ve aşkla dolu hatta dopdolu bir kitap. :))
Cidden dopdolu bir kitaptı, her türlü duyguyu, yaşantıyı görebiliyordunuz ve daha da güzeli neydi biliyor musunuz? Bütün bunları okurken kitabın bitmesini istemiyorsunuz ve okurken hiçbir sayfayı sıkıntıyla çevirmiyorsunuz. Her daim bir olay, bir vukuat var ve heyecanla okutuyor kendini kitap.
Özellikle söylemek istiyorum "I LOVE YOU, TRAVİS!" ahh.... okuyan kızların neden Travis'e ölüm bittiğini okuyunca daha iyi adam. Bu adama ölünmez de ne olunur! Sevdiği kız için değişen, onunla vakit geçirmek için her şeyi yapan, duygularını saklamayan her daim söyleyen, ilgisini belli eden bazen aşırı kıskançlıklarıyla bile sevimli görünen gamzelerine öldüğüm adam...Ölürüm leyn sana diyesim var :))
Neyse ortalığı dağıtmayayım ben en iyisi :)
Tek tek bahsetmek istediğim o kadar satır var ki hangisinden bahsetsem bilemiyorum, bir yandan da kitap içeriğine girmeden sizleri meraklandırmak ve kitabı okumanıza sebep de olmak istiyorum. Nasıl yapacağım karıştırmış durumdayım. İlk defa bir kitaba yorum yaparken bu kadar zorlanıyorum. Anlatmak isteyip de anlatamadığım bir kitap oldu :)
Çok uzatmadan özellikle kenara not aldığım alıntıları sizlerle paylaşacağım :)) Ancak uyarıyorum kitap içeriğine girebilirim. Ne kadar istemesem de alıntılarda giriyorum :)
Abby'nin Travis'in evinde kaldığı gecelerden birinde Travis'in içip eve kızlarla gelmesi ve Abby'de odada onları dinlemek zorunda kalması... sonrasında gelişen olayların sonunda Abby ile Travis arasında bir konuşma geçiyor.
"Travis?"
"Efendim?"
"Bir daha içkiliyken motoruna binme olur mu?"
İşte bu sözler... okuduğumda dediğim tek şey 'aşıksın sen kızım' oldu. Düşünesenize, her ne kadar inkar etsen de arkadaşız desen de yanında mutlu olduğun, huzurlu olduğun bir adamın başka kızlarla yattığını dinlemek zorunda kalıyorsun... ve sonunda seni en çok endişelendiren şey onun alkollü motor kullanması... Abby'nin aşık değilim inkarlarından sonra bu satırlarda sırıtmıştım :)
"Berbat bir halde olduğumuzu biliyorum tamam mı? Ben dürtüsel davranıyorum ve çok fevriyim ve senin için daha önce kimse için hissetmediğim şeyleri hissediyorum. Sen bir an benden nefret ediyormuş gibi davranıyorsun bir sonraki an beni istiyorsun. Ben hiçbir şeyi doğru düzgün yapamıyorum ve seni hak etmiyorum... ama seni köpek gibi seviyorum Abby. Seni daha önce hiç kimseyi ya da hiçbir şeyi sevmediğim gibi seviyorum. Sen yanımdayken içki ya da para ya da dövüş ya da tek gecelik ilişkilerin bir değeri kalmıyor... tek ihtiyacım olan sensin. Tek düşündüğüm sensin. Tek hayal ettiğim sensin. Tek istediğim sensin."
Söyleyin lütfen böyle bir ilanı aşka insan nasıl hayır der... Gerçi Abby'de hayır diyemedi ama neyse :)) Romantik erkek'im Travis'im :)) Hele ki bu konuşmanın ardından Travis'in dairesine gittiklerinde Shep'in tepkisinde kahkaha attım :) Shep'te pek sevimliydi :)) Ama Travis ile Abby'nin beraber olmalarından sonra Travis'in yataktaki uyumadan önceki sözleri cidden çok... ımmm nasıl tarif edilir bilemedim şimdi.
"Seni seviyorum ulan. Sen ayılana ve biz oturup bu mevzuyu çözene kadar bir yere gitmek yok!"
Travis'in sevgililer günü partisinden sonraki davranışları, Abby'i kaçırması çok eğlenceliydi. Hele ki yukarıda paylaştığım sözleri... sonundaki 'ulan' kelimesi sanırım İngilizce değil de çevirmenin kitaba bir katkısı.. Gerçi orijinalini bilmiyorum belki buna eş değer bir kelime vardır ama bu kelimeyi okumak harikaydı. Hoşuma gitti :)
Kitabın sonundaki yangın... cidden en heyecanlı okuduğum yer oldu kitapta. Hele ki Travis'in Abby'nin içeride yangının arasında kaldığını düşündüğü zaman aklından geçenleri itiraf ettiği yer...
Sevgili okur arkadaşlarım cidden söylüyorum bu kötü çocuk Travis aşık olunası bir karakter. Bir adet Travis sipariş veresim var :))
Tamam çok uzattım yine ve kitap içeriğine fazlasıyla girdim bu yüzden yorumumu bitiriyorum artık. Ancak atlamadan söylemek istediğim bir şey var. Kitapta imla hataları vardı. Bazı kelimelerin harfleri eksikti falan... bunu yardırgamadım elbette böyle güzel kitapların bir nazar boncuğuna ihtiyacı vardır ama olmamasını tercih ederdim. Ama itiraf edeyim tek bir kelime beni fazlasıyla rahatsız etti. 'ağbi' yazılmıştı... bu kelimenin asıl doğru yazılışının 'ağabey' olduğunu herkes bilir bizler konuşma dilinde kısaltma olarak ağbi deriz bunu bir kitapta görmek beni rahatsız etti. Olmamasını dilerdim. Dilerim yayınevi bu konuda birazcık daha özenli oldu :)
Kitabı çok beğendim ve 5 üzerinden 5 veririm :) sizlere de tavsiye ederim mutlaka okuyun pişman olmayacaksınız, ama Travis benim sulanmayın :)