Hikâyeler

Profil Resmi
10 puan

Ahmet Hamdi'yi her okuduğumda bu adamın içinde başka bir adam var, diyorum. Eşyanın düzenine takıntısını, benliğe ve rüyaya açılan sonsuz göndermelerini, içindeki hiç susmayan sesin yakıcı öfkesini hissediyorum. Tüm değer yitimlerini ve kalabalığın içindeki süreğen yalnızlıklarını düşünüyorum. Sonra da Edip Cansever'e benzetiyorum Ahmet Hamdi'nin yalnızlıklarını. Şu Abdullah Efendi'yi anlatışına, benliğin bölünüşündeki yabancılaşmayı, yalnızlığı betimleyişine bir bakın:

"Hakikatte Abdullah efendi, ömürlerinin sonuna kadar kendileri olmaktan kurtulamayan, nefislerini bir an bile unutamayan, etrafındaki havaya kendilerini en fazla bıraktıkları zamanda bile, içlerinde, tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden bir üst kat kiracısı gibi köşesinde gizli, mütecessis, gayrimemnun ve zalim ikinci bir şahsın mevcudiyetini, onun zehirli tebessümünü, inkar ve istihfaftan hoşlanan gururunu ve her an için ruhu insafsız bir muhasebeye davet edişini duyan insanlardan biriydi."

Şimdi biraz de Edip Cansever'in yabancılaşması, sıkıntısı: 

"giderek siz oluyorsa bütün bir kalabalık / yüzünüz yüzlerine benziyorsa, giysileriniz giysilerine / ansızın bir hastanın kendini iyi sanması gibi / gücünüz yetse de azıcık bağırsanız / bir yankı: durmadan yalnızsınız / durmadan yalnızsınız"

"kim kime benziyor, kim kimin biçiminde?"

"baba armenak durmadan sıkılıyor / eşyalara bakarken sıkılan bir profili / oymalarda sıkarak / yeniden sıkılıyor"

Biri manzumda biri mensurda, fakat ikisi de yabancılaşmada ve yalnızlıkta buluşan bu iki adam gibisi gelir mi bir daha, bilmiyorum.

Yalnız bu noktada Dergâh Yayınlarına da birkaç söz söylemeden geçemeyeceğim. Evet, sadeleştirme gibi bir edebiyat barbarlığına girişmemekle çok iyi ediyorlar, fakat en azından -YKY gibi- Osmanlı Türkçesine ait kelimelerin yanına bir * işareti koyarak sayfa sonunda bunların günümüz Türkçelerini verseler hiç fena olmazmış. Mevcut durum, Ahmet Hamdi'ye yeni başlayanlar ya da Osmanlı Türkçesine çok yabancı olanlar için okuma zevkini baltalayacak ölçüde sözlüğe bakma ihtiyacı hissettirir. Osmanlı Türkçesine hiç yabancı olmayan benim dahi birçok kez sözlüğe bakmam gerekti.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »