Keira, yıllarca hor görülmenin, saygı duyulmamanın ve sevilmemesinin nedenini bilmeden babasının kalesinde bir sığıntı gibi büyümüştür. Nihayetinde, eline bir fırsat geçer. Babası, el Kayran'ı, yani Kastilya Komutanı'nı öldürmesi karşılığında, genç kıza istediği saygıyı verecektir.
El Kayran, savaştığı topraklarda korkuyla anılan, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir adamdır. Gecenin bir yarısı çadırına onu öldürmek için giren bir suikastçinin başlığını çıkardığı anda hayatı sonsuza kadar değişecektir.
Gözlerinin Esareti benim internette okuduğum, okurken de çok keyif aldığım bir hikayeydi. Böyle güzel bir kapak ile çıkması yazarımıza yakışmış, kaldı ki kendisi bir Türk. Ki bu alanda basılı eseri olan nadir kişilerden biri kendisi.
İki karakterimiz de baskılanmaya gelemeyen kişiler. İstediklerini kabul ettirmek için yapmadıkları şey kalmıyor. Okurken Kayran'a çok kızacağınız şeyler de var ama nihayetinde mutlu son kapıyı çalmadan olmaz.
El Kayran-Keria aşkının yanı sıra arka perde de geçen savaş ve Kastilya Kralı Rodolfo'nun yani Kayran'ın yakın arkadaşının da hikayesini okuyoruz. Almira, kesinlikle Keira kadar hırçın olabiliyor kendini savunmak konusunda lakin ondan biraz daha nasıl desem, naif. Sinirlendirilmedikçe peri gibi bir kızcağız oysa ki Rodolfo ne yapıyor? Az çok tahmin ediyorsunuzdur.
"Sen bana emredemezsin, zorba! Söylersin ve bende işime gelirse yaparım" - Keira Destina
Bunun kaç erkek karaktere söylenmesini istedim ama söylenmedi, tahmin bile edemezsiniz.