Gölgesizler

8 puan

Varlık yokluk, belirlilik belirsizlik, düş gerçeklik arasındaki ince çizgide duran romanda, kurum ve birey bazında katı olana ve taşra hurafelerine dair mizahi ve duygusal göndemeler yerli yerindeydi. Romanda doğayı, varoluşu ve tinsel olan unsurları içine alan tasvirler ve benzetmeler etkileyiciydi.. Bunun yanında olay kurgusunun aralarına ustaca serpiştirilmiş şiirsel dil yazarın kompozisyon üzerindeki yetkinliğinin önemli bir göstergesi.. Özellikle aşağıdaki satırları okurken, Rus yönetmen Andrei Tarkovsky'nin sanata bakış çerçevesinde imgelem gücünün doruğu olarak gördüğü, benim de çok sevdiğim japon Haiku şiirlerini anımsadım.. Kim bilir hangi tepeye çıktıkları sırada, bulanık bulutlar aktı içlerindeki umudun üstünden, keskin bir rüzgar yerdeki buz kırıntılarını süpürerek ince ince savruldu... Ola ki bu yüzden kanat sesleri, tam olarak izlenememiş bir uçuşun görülmeyen yanlarını tamamlamak istercesine bir süre kaldı boşlukta, belki birkaç karış daha yükselip çoğaldılar sonra, ardından da kalabalık bir sürü halinde, hızla ardıçların içine indiler. Öyle ki inişlerinin şiddetiyle birkaç topak kar düştü dallardan; ıssızlığından kopan birkaç topak kar, başka bir ıssızlığa yuvarlandı. Bu öyle hüzünlü bir yuvarlanıştı ki, ardıçlar dayanamayıp uğuldadı bir an; uğultu öteki dalları da silkeledi sonra, giderek derinleşen yemyeşil karanlığa lapa lapa kar yağmaya başladı...s. 227

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »