Gecenin Gölgesi (Ruhlar Üçlemesi, #2)

8 puan

İki ayı geçkin zamandır yeni yorum hazırlamadım, biraz tembelliğin dibine düştüğümü itiraf ediyorum ama bu, kitap okumadığım manasına gelmiyor. Sadece yorumları yazmadığım manasına geliyor ama merak etmeyin, bu kitapla birlikte en az iki üç kitap yorumu daha gelecek arka arkaya inşallah.

İlk kitabından sonra ikinci kitabı da güzel bir başlangıç yapmış diyebilirim. Yazar, her zamanki güzel anlatımı ve akıcılığı ile ilerlemiş. Bizimkiler 1. Elizabeth'in ihtiyarlık döneminin İngiltere'sine gidiyor ve kendisi dahil bir hükümdarla daha tanışma fırsatı buluyoruz ki kendisi kendini Macaristan İmparatoru olarak da anan kral Rudolf. Biri şu adama o dönem Macaristan'ın Osmanlı toprağı olduğunu hatırlatsın. :D

Avrupa krallıklar tarihine pek vakıf değilim o yüzden yazar, o karakterleri vs. ne kadar iyi yansıtmış bilemem ama okurken kendimi o dönemlerde hissettiğim bir gerçek. Yer yer yazarın -ilk kitapta olduğu gibi- olaylara, tarihe Avrupa merkezci çarpık bakış açısıyla baktığını sezinlemeye devam ediyoruz aslında, bu bence serinin en büyük kusuru. Diğer yandan Matt'in tarihteki neredeyse tüm ünlü karanlık tiplerin ta kendisi olması da bilemiyorum; karaktere haddinden fazla harikalık katmak olmuyor mu acaba? Elbette bu kadar yaşlı ve gündemlere bu kadar ilgili bir vampirin her taşın altından çıkması çok şaşırtıcı olmasa gerek ama bilemiyorum, az biraz abartılmış gibime geliyor.

Diğer yandan Matt'in babasıyla da tanışıyoruz elbette ve söylemem gerek, kendisine bayıldım. Keşke ölmüş olmasaymış diyorum ama bir umut, belki 3. kitapta hortlayacağı tutar, bunu da okuyunca göreceğim artık inşallah.

Kitap boyunca sadece 1500'lerin Avrupa'sını görmüyoruz elbette birkaç kere kısa aralıklarla günümüze gelip, ailenin neler yaptığını da görüyoruz ama o kadar parça parça ki tam olarak ne işler karıştırıp, neler döndüğünü anlamakta biraz zorlanıyoruz. Hele ki ikili sonunda döndüklerinde yaşanmış olan bir olayın ardındaki kaybı anlamaktan zorlanmak elde değil. Diana'nın üvey vampir oğlanın bir insan manitası yapması ama ilk tanıştıkları an dışında hiçbir şey gösterilmeden oldu bittiye getirilmiş olması gibi şeyler hep 2. kitabın eksisi olarak kalıyor. İkili arasındaki gereksiz gerginlik kısımları da azıcık sıkmış olabilir.

Diana ikinci kitapta güçlerine dair daha çok öğreniyor ve biraz daha hakimiyet kuruyor, ayrıca sonunda büyülü bir hayvanı da oluyor. Eh, vakti gelmişti yavrucum. Genel olarak beğendiğim, güzel vakit geçirdiğim bir kitap oldu. Üçüncü kitapla görüşmek dileği ile Allahaısmarladık.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »