Dava

Öyle bir mahkeme düşünün ki davalı neden yargılandığını dahi bilmesin ve mahkeme kalemi çalışanlarından tutun da hakimlerine kadar kendine has garip bir işleyişi olsun.

Biraz da meslekle alakalı olarak Kafka’yla tanışmak için bu kitabını tercih ettim. Kafka’nın yaşam öyküsünü okumadan önce kitaba biraz göz gezdirirken bu adam sanırım hukukçu demiştim ki öyleymiş zaten. Kitabın başlarında işin doğrusu beni biraz zorladı çünkü kitabı sırf basit bir roman olarak değerlendirmemek gerekiyor. Kafka kendine has değişik bir dünya yaratmış ve içinde bol bol felsefi ögeler barındırıyor. Hatta kitap için şunu da diyebilirim aslında felsefi bir düşünce eserine kurgusal bir kıyafet geçirilmiş. Kitabın o felsefi kısımlarının dışında hukuki kısımları da harikaydı. İlk başlarda davanın hukuki bir dava mı yoksa cezai bir dava mı olduğu dahi anlaşılamıyordu ama Alman ekolünde ceza hukukçularının ağırlıkta olduğunu bildiğim için sanırım bahsedilen dava bir ceza davasıdır diye düşündüm. Ayrıca sonradan Kafka’nın hayatını okuduğumda da kendisinin bir ceza hukukçusu olduğunu gördüm. Kitapta bahsedilen alternatif mahkemenin işleyişindeki bazı sorunları düşünürsek hala geçerliliğini koruyan sorunlar olması ilginçti. Velhasıl yorumu bağlarsak Dava Kafka’nın Şato ve Amerika gibi bitirilmeyen bir romanıymış ve bitirilmeyen bir romanda bile felsefe, hukuk ve psikolojiyi bu kadar güzel harmanlaması beni hayran bıraktı.

Bunun üstüne filmini izlemek de şart oldu.

Ve evet sonu öyle bitmemeliydi :)