Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

8 puan

İstanbul hatırası'nın hatırasına ihanet etmeyen bir Ahmet Ümit romanıydı. Benim adıma Sultanı öldürmek'i unutturan bir akıcılıktaydı. Yine başrollerde başkomiser Nevzat ve komiser Ali'miz vardı haliyle.Yakın tarihimizdeki bence utanç vesilesi olan iki olayı (azınlıklara yapılan saldırılar ve Gezi park olayları) cesurca kınayışından, bu süreçte etkinlik unsuru oluşturan makamlara yönelik dobra eleştirilerinden çok etkilendim. Türkiye mozaiğini hayalci olmayan bir üslupla ele alışına bayıldım. Tüm bunların ardında yaşanan cinayet/lerin ele alınışı, romanın kahramanımızın ağzından dile getirilmesinden dolayı tüm detayları bilmemize rağmen son dakikaya kadar şüphelinin tespit edilemeyişi beğenimi katlayan diğer unsurdu. Tabi tüm bunların ötesinde gitseniz de gitmeseniz de bilseniz de bilmeseniz de İstanbul'un bir yakasının bu denli ustaca tasvir edilişi, turistik bir rehber vari kıyısının köşesinin edebi bir dille ele alınışı Ahmet Ümit'in tüm romanlarında illa ki beklediğiniz bir haz kısmını oluşturuyordu.Bu romanı okuyan bir tanıdık romanın ve Ahmet Ümit'in bu yönünü şöyle dile getirmişti:
"Doğma büyüme İstanbul'luyum. Hava atıyorum sanılmasın kıyısını köşesini avucumun içi gibi bilirim. Daha doğrusu bildiğimi sanırdım. Ben bunca yıllık İstanbulluluğumla övünürüken sen kalk taa Gaziantep'ten çıkıp gel ve benim İstanbul'umu hiç bilmediğim yönleriyle ve benim asla tasvir edemeyeceğim şekilde bana anlat. Olacak iş mi? Olmuş işte. Ahmet Ümit yapmış."
Özellikle İstanbulluyum diye geçinenler iyi okumalar:)

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »