ylcbircan

Profil Resmi
1 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
ylcbircan okumuş bitirmiş.
İçimizdeki Şeytan

''İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizdeki şeytan yok... İçimizdeki aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var...''
Bu romanında, toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın ''kapana kısılmışlığını'' gösteriyor Sabahattin Ali. Aydın geçinenlerin karanlığına, ''insanın içindeki şeytan''a keskin bir bakış.

''İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 10 ay
Profil Resmi
ylcbircan, alfarabyus adlı üyeyi takibe aldı.
6 yıl, 10 ay
Profil Resmi
ylcbircan bir gruba katıldı.
Ütopya-Distopya

Ütopya, ideal toplum düzeni arayışının edebiyata yansımasıdır. Thomas More 1516'da yazdığı “Utopia” adlı eserinde, idealize edilmiş bir huzur ve mutluluk ülkesi kurgulamış; bu kurguya Yunanca "yok, olmayan" anlamındaki 'ou', "mükemmel olan" anlamındaki 'eu' ve "yer/toprak/ülke" anlamındaki topos sözcüklerinin birleşimini andıran Utopia ismini uygun görmüştür. Platon’un “Devlet” adlı eserinde ideal yönetim biçimi felsefi açıdan sorgulanır; Thomas More’un eserinde Platon’dan esintiler gözlemlenir. Francis Bacon’ın “Yeni Atlantis” ve Tommaso Campanella’nın “Güneş Ülkesi” isimli kitapları da bu çerçevededir.

Distopya ise içeriğinde barındırdığı olumsuz göndermelerle ütopyanın karşıtı konumdadır. Ütopyada gelecek güzel günlerden söz edilirken, distopyada bugünden daha karanlık gelecekten söz edilir. Bu yüzden kara ütopya da denir bu tür ütopyalara. Kara ütopyaların en bilinenleri George Orwell’in “1984” ve Aldous Huxley’in “Cesur Yeni Dünya” adlı eserleridir.

William Morris’in “Gelecekten Anılar” adlı romanı ise hem kurgusundaki başarı hem de insanların yalnız mutlu olmak için çalıştığı, çalışmanın sanata ve eğlenceye dönüştüğü bir toplumu tasvir eden içeriği ile takdiri hak eden bir ütopyadır.

Ütopya ve distopya kitaplar, ideal toplum ya da kıyamet tasavvuruna dönük içerikleriyle bilimkurgu kategorisinin biraz dışına taşarlar. Ancak siyaset bilimi, hukuk, iktisat vs. sosyal bilimlerin de neticede bilim olduğu hatırlanırsa, geleceğin toplumuna yönelik öngörülerin, kehanetlerin de bilimkurgu sınıfına dahil olduğu rahatça söylenebilir.

Ütopya, ideal toplum düzeni arayışının edebiyata yansımasıdır. Thomas More 1516'da yazdığı “Utopia” adlı eserinde, idealize edilmiş bir huzur ve mutluluk ülkesi kurgulamış; bu kurguya Yunanca "yok, olmayan" anlamındaki 'ou', "mükemmel olan" anlamın... tümünü göster

6 yıl, 10 ay
Profil Resmi
ylcbircan bir gruba katıldı.
Tarih

Tarih denince ilk olarak akla krallar, sultanlar, padişahlar ve onların verdiği mücadeleler, yaptığı savaşlar gelir. Ders müfredatları genellikle kadim devletlerin siyasi tarihine indirgenmiştir. Modern ulus devletlerin tamamı, toplumun yeniden inşasında tarih biliminin oynadığı rolün farkında olarak, mitlerle ve hamasi ideolojiyle süslü bir 'resmi tarih' anlatımı yoluna gitmişlerdir. Gerçi tarih yazıcılığı, yazılı tarihin başlangıcından bu yana kendisini ideolojik önyargılardan ve öznel kurgulardan kurtaramamış; insanın hikayesini bilimsel bir şekilde anlatmanın yolunu bulamamıştır.

Aslında yalnız tarih değil, tüm sosyal bilimler nesnellik yoksunluğundan muzdariptir. Doğa bilimlerindeki pozitivist bilimsel çerçeve ve nesnellik iddiasına karşın, sosyal ve beşeri bilimlerin bu tür bir iddiaya girmemesi sorunu, günümüzde post-modern teorilerin de etkisiyle, inceleme konusunun karmaşıklığı ve ölçüye vurulmazlığı bahanesiyle geçiştirilmektedir.

Tarih biliminin inceleme konusu laboratuvar kapısından içeri giremez, deney tüpüne sığmaz. Ancak insanın ve insan toplumlarının hikayesi pek çok yönleriyle açığa çıkarılmış; birçok yetkin düşünür, yazar, bilim insanı yazının icadından beri bu yolda uzun mesafeler kat etmiştir. Tarih yazıcılığının elindeki imkanlar son derece artmıştır. Doğa bilimlerindeki hızlı gelişmenin de etkisiyle arkeoloji, antropoloji, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, siyaset bilimi gibi alanlarda önemli bulgulara ulaşılmış, insanlık tarihini anlamaya yönelik kapsamlı teoriler ortaya atılmış; tarih biliminin ufku büyük ölçüde genişlemiştir.

İnsan nasıl ortaya çıktı? İlk insan toplulukları neyle besleniyordu? Ateşi nasıl kontrol altına aldılar? Taştan baltayı, tarım-hayvancılığı, tekerleği, çanak-çömleği, ok ve yayı, karasabanı nasıl icat ettiler. Köyler, şehirler nasıl kuruldu? Din nasıl ortaya çıktı? Modern devletler ve milletler nasıl meydana geldi? Avcı-toplayıcı toplumdan uzay çağı uygarlığına nasıl gelindi? Nereden geldik, nereye gidiyoruz?

Tüm bu soruları merak edenler için tarih kitapları bu grupta paylaşılacak.

Tarih denince ilk olarak akla krallar, sultanlar, padişahlar ve onların verdiği mücadeleler, yaptığı savaşlar gelir. Ders müfredatları genellikle kadim devletlerin siyasi tarihine indirgenmiştir. Modern ulus devletlerin tamamı, toplumun yeniden inşa... tümünü göster

6 yıl, 10 ay
Daha Fazla Göster

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.