ozgetassever

2 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

ozgetassever okumuş.
Siddhartha

Hermann Hesse edebiyat - roman Siddhartha varlıklı ve itibarlı Brehmen bir ailenin çocuğudur. Ailesi onun büyük bir bilge ve din adamı olmasını istemektedir. Fakat o ateşli bir hakikat arayıcısıdır; ondaki bilme ihtirası tüm öğretilerden şüphelenmesine ve bu yüzden baba evinden ayrılmasına sebep olur. Gençlik arkadaşı Govinda ile birlikte hakikati, Atmanı yani gerçek Beni aramaya başlarlar; Samana olmaya karar verirler ve asketizmi (münzevî hayatı) öğrenirler. Perhiz, oruç ve meditasyonla nefislerini terbiye ederler; ancak bu mutlulukları için yeterli değildir. Birkaç yıl sonra bu hayatı terk edip Gotama Buddha ile buluşurlar. Govinda, Buddhanın yanında karar kılar; Siddhartha, hakikati, gerçek Beni, aşkı ve hayatın anlamını aramaya devam eder. Hakikati, aşkı, hayatın sırrını ve anlamını arayanların mutlaka okuması gereken harikulade bir roman... Sadece bu romanında değil hemen bütün eserlerinde Batı tefekkürüyle mistik Hint hikmetini mezceden Hesse, Muhammed İkbalin hayranıdır. Hesse dünyanın on büyük romancısından biridir; mutlaka okunmalıdır, iyi okunmalıdır.

******

Genel olarak herkesçe kabullenilmiş Buddha imgesini aşan bir Buda yaratmak, daha önce eşine rastlanmamış, büyük bir başarıdır. Siddhartha, benim gözümde, Kutsal Kitaptan kat kat üstün bir ilaçtır... 20. yüzyılın en büyük romancılarından Henry Millera bu sözleri söyleten Siddhartha, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Hermann Hessenin başyapıtıdır. I. Dünya Savaşını izleyen yıllarda, insanları kendi yaşamlarını kurmaya çağıran, Doğu gizemciliğini yücelten Siddhartha, kuşaklar boyunca nerdeyse bir kutsal kitap gibi okunmuştur. Siddharthada, Budanın yaşamının ilk yıllarını şiirsel bir üslupla anlatan Hesse, insanın öz benliğini bularak uygarlığın yerleşik biçimlerinden kurtulmaya çalışmasını işler. Bu kitapta, der, tüm dinlerde, insanların benimsediği tüm inanış biçimlerinde ortak olan yanı, tüm ulusal ayrımları aşan, tüm ırkların, tüm bireylerin benimseyebileceği şeyi yakalamaya çalıştım.

******

Hermann Hesse edebiyat - roman Siddhartha varlıklı ve itibarlı Brehmen bir ailenin çocuğudur. Ailesi onun büyük bir bilge ve din adamı olmasını istemektedir. Fakat o ateşli bir hakikat arayıcısıdır; ondaki bilme ihtirası tüm öğretilerden şüphelenmesi... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 5 ay
ozgetassever okumak istiyor.
Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım (Yedinci Gün #1)

... Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum, Ağladım, yazarın Türkçedeki ikinci kitabı. Bu kitap, bir tutkunun, bir aşkın öyküsü. Öyle bir aşk ki, bir kadınla bir erkek arasındaki tutkunun, giderek bir sonsuzluk tutkusuna dönüştüğünü görüyoruz. Paulo Coelho, gerçekle gerçeküstünü, ülkesinin mitolojisinden yararlanarak bütünleştirebilen ilginç bir yazar; bu romanında, dünyanın gizlerini içinde taşıyan bir aşkın öyküsünü dile getiriyor. Yirmi üç dile çevrilen ve dünyada 2,5 milyon okurla buluşan bu romanın da Simyacı gibi sevilerek okunacağını umuyoruz.

... Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum, Ağladım, yazarın Türkçedeki ikinci kitabı. Bu kitap, bir tutkunun, bir aşkın öyküsü. Öyle bir aşk ki, bir kadınla bir erkek arasındaki tutkunun, giderek bir sonsuzluk tutkusuna dönüştüğünü görüyoruz. Paulo Coel... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 5 ay
ozgetassever okumuş.
Ölü Ozanlar Derneği

Todd Anderson ve arkadaşlarının Welton Akademisi'ndeki yaşamları, yeni İngilizce öğretmenliri Bay Keating'in gelmesiyle birlikte inanılmaz biçimde değişir. Bay Keating onlara olağanüstü ve farklı bir hayatın kapılarını açar. ondan etkilenen yedi arkadaş, Ölü Ozanlar Derneği'ni tekrar faaliyete geçirirler. Bu gizli dernekte ailelerinin baskı ve beklentilerinden uzakta tutkuları özgürce yaşayabilmektedirler. Keatng onları ünlü ozanların büyük eserleriyle tanıştırdığında yalnızca dilin güzelliğini öğrenmekle kalmayıp, yaşamın her anının ne kadar önemli olduğunu da ayrımsamışlardır.

Ne var ki Ölü Ozanlar Derneği'nin üyeleri, bu yeni kazandıkları özgürlüğün ne kadar acı sonuçlar doğruabileceğini çok geçmeden göreceklerdir...

Todd Anderson ve arkadaşlarının Welton Akademisi'ndeki yaşamları, yeni İngilizce öğretmenliri Bay Keating'in gelmesiyle birlikte inanılmaz biçimde değişir. Bay Keating onlara olağanüstü ve farklı bir hayatın kapılarını açar. ondan etkilenen... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 5 ay
ozgetassever okumak istiyor.
Momo

Momo, karşısındakileri aptal insanların bile aklına parlak düşünceler getirtecek şekilde dinlerdi... Momo'nun yanında oynanan oyunlar başka hiçbir yerde oynanamazdı.

Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır; bu büyük sır, zamandır.

Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır; ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir.

Bu gerçeği hiç kimse "Duman Adamlar"dan daha iyi bilemezdi. Bir saatlik, bir dakikalık, hatta bir saniyelik yaşamın değerini hiç kimse onlar kadar iyi ölçemezdi. İnsanların zamanı üzerine planlar kuruyorlar: ince hesaplarla hazırlanmış planlar.

Yaptıklarından kimsenin haberdar olmaması onlar için çok önemliydi. Büyük kente yerleşip halkın arasına karışırken hiç dikkat çekmemişlerdi. Hiç kimse farkına bile varmadan adım adım ilerliyor ve insanlara egemen oluyorlardı.

Zamanınızı çalıyorlar sevgili dostlar, kendi istekleri uğruna sizi kandırıyor ve zamanınızı çalıyorlar... Ama Momo ve çocuklar sizi uyarıyor... Ey insanlık, dinle ve anla!.. On ikiye beş kaldı... Aç gözünü, tetikte ol!.. Hırsız çaldı zamanı. Okuyun ve anlayın... Zamanınızı çalıyorlar.

Bitmeyecek Öykü ile çok sevilen Michael Ende'den efsaneleşmiş bir eser daha...
Üstelik yine hem çocuklara hem de çocuk kalmaya uğraşan büyüklere...

Momo, karşısındakileri aptal insanların bile aklına parlak düşünceler getirtecek şekilde dinlerdi... Momo'nun yanında oynanan oyunlar başka hiçbir yerde oynanamazdı.

Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır; bu büyük sır, zamandır.

... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 5 ay
ozgetassever okumuş.
Madame Bovary

Ünlü İngiliz romancı ve eleştirmen Arnold Bennett, klasiği tanımlarken, Herkesin okuduğu sanılan ve herkesin okuduğunu sandığı kitap demişti. Italo Calvinoya göre de, klasik, ilk okunduğunda verdiği keşif duygusunu her okunuşunda yeniden veren kitaptır. Fransız edebiyatında gerçekçiliğin babası olarak kabul edilen Gustave Flaubertin Madame Bovarysi, bu iki ustanın klasik tanımlarına en uygun düşen yapıtların başında gelir.19. yüzyıl taşra burjuvazisinin yaşamını gerçekçi bir anlatımla sergileyen, ilk yayınlandığında ahlakdışılık suçlamasıyla dava konusu olan Madame Bovary, hem edebiyatta yeni bir çağın açılmasını sağlamış, hem de eskidikçe yenileşen, yaşlandıkça gençleşen pek az romandan biri olarak günümüze kalmıştır. Dünya edebiyatının bu kült kitabını, bir edebiyat ustamızın, Tahsin Yücelin çevirisiyle sunuyoruz.

******

Gustave Flaubert (1821-1880) Fransız edebiyatında gerçekçilik akımının başlatıcısı olarak tanınır. Karısının kendisini aldatması üzerine yıkılan ve kederinden ölen Eugéne Delamartın acıklı yaşamöyküsünden ve Madame Lodavica ‘nın Anıları adlı bir elyazması kitaptan yola çıkarak Madame Bovary adlı romanını yazdı. Roman; karakterlerin ruh halini ve öykünün mantıksal gelişimi içindeki rollerini aydınlatabilecek bütün özellikleri ya da olayları duygulara kapılmadan kaydeden katı nesnelliğiyle edebiyatta yeni bir çağın başlangıcını gösteriyordu. Beş yıllık bir çalışma sonucu ortaya çıkan roman 1856 yılında Revue dergisinde tefrika edildi. Burjuva yaşamını gerçekçi bir anlatımla sergileyen romanı Fransız hükümeti, ahlakdışı olduğu savıyla dava etti. Flaubert bu romanı üzerinde çalışırken şunları yazmıştı: Benim zavallı Bovaryim şu anda Fransa ‘da yirmiden fazla köyde acı çekiyor ve ağlıyor.

************

1821de Fransanın Rouen bölgesinde doğan Gustave Flaubert, gençlik yıllarında ibadet edercesine edebiyatla ilgilenmiştir. Kendinden kısa bir süre sonra yazmaya başlayan Zola tarafından sistematize edilen Natüralizm (Doğalcılık) akımının ilk yazarıdır. Gerçekçiliğe olan tutkusuyla, roman kahramanlarının hiçbirine yakınlık duymadan yazmıştır. Her karakteri ve her olayı titizlikle inceler, kişilerin ve olayların nedenini araştırır ve bunları mükemmel bir dille okuyucuya aktarır.1857 yılında Revue de Paris dergisinde tefrika halinde yayımlattığı ilk eseri Madame Bovary, hükümet tarafından toplumun ahlâki ve dini duygularına hakaret ettiği gerekçesiyle yasaklandıysa da beraat etti ve Flauberte ülke çapında büyük ün kazandırdı. XIX. yüzyıl romanının en başarılı örneklerinden biri olan Madame Bovary, hem ele aldığı konu hem de üslubu ile romanı çarpıcı hale getirmiştir. Anlatılan, Emma Bovarynin trajik hayat hikâyesi ve aşkları gibi görünmekle birlikte, 19. yüzyıl Fransız kadınının kısıtlanmış hayatını, evliliğin insan doğasına aykırılığını, toplumsal değer ve yargıları ile ahlâk ölçülerinin riyakârlığını ele alır. Romandaki her detayı gerçeklerle yoğurmaya önem veren Flaubertin, Emmanın intiharını anlatmak için arseniğin tadına bakacak kadar ileri gittiği ve bu yüzden hastalandığı söylenir. Madame Bovaryde Romantizm hareketinin duygularına kapılan ve onlan ciddiye alan boşkafalı bir kadının nasıl felakete sürüklendiğini gösterir. Bir küçük burjuva kadınının trajedisinin arkasında yatan bayağı, önemsiz ve küçük dünyayı gösterir.

******

Ünlü İngiliz romancı ve eleştirmen Arnold Bennett, klasiği tanımlarken, Herkesin okuduğu sanılan ve herkesin okuduğunu sandığı kitap demişti. Italo Calvinoya göre de, klasik, ilk okunduğunda verdiği keşif duygusunu her okunuşunda yeniden veren kitapt... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 5 ay
ozgetassever okumuş.
Mutluluk

Zülfü Livaneli, üçüncü romanı olan Mutluluk'ta, hem kadim hem güncel olan bir konuyu ustalıkla ve nefes kesici bir sürükleyicilikle işliyor. Livaneli'nin cesaretle ve derinlemesine ele aldığı bu roman, bir Shakespeare trajedisi yoğunluğunda.
-Yaşar Kemal-

Amerikalı, Avrupalı ve Latin Amerikalı büyük ustaların yazmış olmaktan gurur duyacakları bir mistik şiir örneği.
-Talat Halman-

Günümüz Türkiyesinin içinden bıçak gibi geçen bu romanda üç kişiyle tanışıyoruz. Van gölü kıyısındaki kasabada, tecavüze uğramış olan on yedi yaşındaki Meryem, evlerinin izbe denilen ambarına kilitlenmiş durumda yazgısını düşünmektedir. İstanbul'un tanınmış profesörlerinden Harvard mezunu ve varlıklı İrfan Kurudal, Boğaz'a bakan evinde yaşamını kökten değiştirme planları yapmaktadır. Cemal ise Gabar dağlarında PKK takibinde, ateş altındadır. Yaşam bu üç kişinin yolunu garip bir rastlantıyla birleştirir ve birbirlerinin ruh fırtınalarını daha yakından tanırlar. Mutluluk hem bir dönem romanı; hem kentiyle kasabasıyla, İstanbulu ve Egesiyle bugünkü Türkiye'nin tanığı, hem de anlattığı kişilerin psikolojik derinliklerine ulaşan bir başyapıt. Meryem'i, İrfan'ı ve Cemal'i hiçbir zaman unutamayacaksınız.

Zülfü Livaneli, üçüncü romanı olan Mutluluk'ta, hem kadim hem güncel olan bir konuyu ustalıkla ve nefes kesici bir sürükleyicilikle işliyor. Livaneli'nin cesaretle ve derinlemesine ele aldığı bu roman, bir Shakespeare trajedisi yoğunluğunda... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 5 ay
Daha Fazla Göster

ozgetassever şu an ne okuyor?

ozgetassever şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.