mugene

Web Sitesi:  http://mugene.net
36 takip ettiği ve 19 takip edeni var. 46 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

mugene, Kitap Faresi adlı üyeyi takibe aldı.
Kitap Faresi

İlk toplantımızı 3 Mart 2011'de yaptık. 3 seneden fazladır düzenli olarak toplanıyoruz.
Kulübümüz Sabah gazetesi Pazar Eki'nde-22 Nisan 2012
http://www.sabah.com.tr/Pazar/2012/04/22/kitabin-tadi-kulupte-cikar?paging=1
Şimdiye kadar okuduğumuz kitapların listesi
https://www.facebook.com/notes/kitap-faresi/okunan-kitaplar-listesi/321359011212111

İlk toplantımızı 3 Mart 2011'de yaptık. 3 seneden fazladır düzenli olarak toplanıyoruz.
Kulübümüz Sabah gazetesi Pazar Eki'nde-22 Nisan 2012
http://www.sabah.com.tr/Pazar/2012/04/22/kitabin-tadi-kulupte-cikar?paging=1
Şimdiye kadar okuduğumuz kit... tümünü göster

9 yıl, 3 ay
mugene okumuş.
Elif

Meçhul bir Orta Doğu şehrinde, takma adı Elif olan yetenekli ve genç bir hackerın Devlet'le başı belaya girer. O andan itibaren, aşk açmazındaki Elif, Devlet Güvenlik'ten kaçmak için sürüklendiği dünyada, görünür ve görünmez güçlerle amansız bir mücadeleye tutuşmak zorunda kalacaktır.

Elif, içinde Arap Baharı'nın da izlerini sürebileceğiniz, İslam mitolojisiyle bezenmiş eşsiz bir fantastik kurgu.

"G. Willow Wilson söylenceler ve sihir konusunda maharetli bir yazar, üstüne üstlük kültürleri ve halkları birbirine bağlayan ve aralarında köprüler kuran zekice ve içten bir üslubu var."

-Neil Gaiman-

Meçhul bir Orta Doğu şehrinde, takma adı Elif olan yetenekli ve genç bir hackerın Devlet'le başı belaya girer. O andan itibaren, aşk açmazındaki Elif, Devlet Güvenlik'ten kaçmak için sürüklendiği dünyada, görünür ve görünmez güçlerle amansı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
mugene kütüphanesine ekledi.
Elif

Meçhul bir Orta Doğu şehrinde, takma adı Elif olan yetenekli ve genç bir hackerın Devlet'le başı belaya girer. O andan itibaren, aşk açmazındaki Elif, Devlet Güvenlik'ten kaçmak için sürüklendiği dünyada, görünür ve görünmez güçlerle amansız bir mücadeleye tutuşmak zorunda kalacaktır.

Elif, içinde Arap Baharı'nın da izlerini sürebileceğiniz, İslam mitolojisiyle bezenmiş eşsiz bir fantastik kurgu.

"G. Willow Wilson söylenceler ve sihir konusunda maharetli bir yazar, üstüne üstlük kültürleri ve halkları birbirine bağlayan ve aralarında köprüler kuran zekice ve içten bir üslubu var."

-Neil Gaiman-

Meçhul bir Orta Doğu şehrinde, takma adı Elif olan yetenekli ve genç bir hackerın Devlet'le başı belaya girer. O andan itibaren, aşk açmazındaki Elif, Devlet Güvenlik'ten kaçmak için sürüklendiği dünyada, görünür ve görünmez güçlerle amansı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
mugene okumuş.
Locke Lamora'nın Yalanları (Centilmen Piç #1)

"Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğney­le ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider. Çocuk… çok fazla çalıyor." Camorr şehri, tarihi boyunca pek çok soysuzluğa, yolsuzluğa, uğursuzluğa, hırsızlığa tanıklık etmiş, büyülü atmosferinde her birini tek tek sindirebilmiştir; Camorr'un Belası'nın ismi şehrin nemli duvarlarında yankılanana dek… Camorr'un Belası'nın yenilmez bir silahşor, usta bir hırsız, duvarlardan geçebilen bir hayalet ve fakirlerin dostu olduğu söylenir. İşte o efsanevi "Bela" narin yapılı, gözü kara ve becerikli Locke Lamora'dır. Locke kimsenin beceremediği bir ustalıkla zenginleri soymasına rağmen, bir başka efsanedeki büyük okçunun aksine çaldıklarından fakirlere tek bir kuruş bile koklatmaz. Locke'un tüm kazancı kendisi ve isimlerinin hakkını fazlasıyla veren hırsızlar çetesi Centilmen Piçler içindir.

Onların sahip olduğu tek ev olan ve her türlü dümen, hile ve numaralarını gerçekleştirdikleri kadim Camorr şehrinin kaprisli ve renkli yeraltı dünyası, içten içe çürümekte ve gizli bir savaş yüzünden parçalanmaktadır. Tek ayak üzerinde onlarca yalan söyleyen Locke ve çetesi, bu büyülü dünyada bu kez tek ayaklarını bile yere basamadan içerisine düştükleri ölüm oyunundan kurtulmak zorundadır. Yarattığı dünya ve kuvvetli kalemi sayesinde Patrick Rothfuss, Brandon Sanderson gibi isimlerle adı sık sık anılan Scott Lynch, çarpıcı romanı Locke Lamora'nın Yalanları'ında bir macera kitabının sürükleyiciliğini, bir fantastik kitabın yaratıcılığıyla birleştirip üzerine George R. R. Martin'in okuyucuyu beklemediği yerden vurmayı başaran anlatımını katıp, bizlere eşsiz bir hayal dünyası sunuyor.

"Locke Lamora'nın Yalanları en sevdiğim on kitap arasında bulunuyor. Belki de ilk beştedir. Kitabı okumadıysanız, okumalısınız. Okuduysanız, muhtemelen yeniden okumalısınız…"
-Patrick Rothfuss-

"Canlı, orijinal ve çekici. Muhteşem bir şekilde yazılmış."
-George R.R. Martin-

"Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğney­le ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider. Çocuk… çok fazla çalıyor." Camorr şehri, tarihi boyunca pek çok soysuzluğa, yolsuzluğa, uğursuzluğa, hı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
mugene kütüphanesine ekledi.
Locke Lamora'nın Yalanları (Centilmen Piç #1)

"Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğney­le ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider. Çocuk… çok fazla çalıyor." Camorr şehri, tarihi boyunca pek çok soysuzluğa, yolsuzluğa, uğursuzluğa, hırsızlığa tanıklık etmiş, büyülü atmosferinde her birini tek tek sindirebilmiştir; Camorr'un Belası'nın ismi şehrin nemli duvarlarında yankılanana dek… Camorr'un Belası'nın yenilmez bir silahşor, usta bir hırsız, duvarlardan geçebilen bir hayalet ve fakirlerin dostu olduğu söylenir. İşte o efsanevi "Bela" narin yapılı, gözü kara ve becerikli Locke Lamora'dır. Locke kimsenin beceremediği bir ustalıkla zenginleri soymasına rağmen, bir başka efsanedeki büyük okçunun aksine çaldıklarından fakirlere tek bir kuruş bile koklatmaz. Locke'un tüm kazancı kendisi ve isimlerinin hakkını fazlasıyla veren hırsızlar çetesi Centilmen Piçler içindir.

Onların sahip olduğu tek ev olan ve her türlü dümen, hile ve numaralarını gerçekleştirdikleri kadim Camorr şehrinin kaprisli ve renkli yeraltı dünyası, içten içe çürümekte ve gizli bir savaş yüzünden parçalanmaktadır. Tek ayak üzerinde onlarca yalan söyleyen Locke ve çetesi, bu büyülü dünyada bu kez tek ayaklarını bile yere basamadan içerisine düştükleri ölüm oyunundan kurtulmak zorundadır. Yarattığı dünya ve kuvvetli kalemi sayesinde Patrick Rothfuss, Brandon Sanderson gibi isimlerle adı sık sık anılan Scott Lynch, çarpıcı romanı Locke Lamora'nın Yalanları'ında bir macera kitabının sürükleyiciliğini, bir fantastik kitabın yaratıcılığıyla birleştirip üzerine George R. R. Martin'in okuyucuyu beklemediği yerden vurmayı başaran anlatımını katıp, bizlere eşsiz bir hayal dünyası sunuyor.

"Locke Lamora'nın Yalanları en sevdiğim on kitap arasında bulunuyor. Belki de ilk beştedir. Kitabı okumadıysanız, okumalısınız. Okuduysanız, muhtemelen yeniden okumalısınız…"
-Patrick Rothfuss-

"Canlı, orijinal ve çekici. Muhteşem bir şekilde yazılmış."
-George R.R. Martin-

"Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğney­le ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider. Çocuk… çok fazla çalıyor." Camorr şehri, tarihi boyunca pek çok soysuzluğa, yolsuzluğa, uğursuzluğa, hı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
mugene okumuş.
Dünyalar Savaşı

Londra hayalet bir şehirdi artık. Beyaz boyalı evlerin pencereleri, bir kafatasında yer alan göz çukurlarını andırıyordu. Çevremde binlerce sessiz ve sinsi düşman yaratıyordu hayal gücüm. Sonunda korku ve dehşet beni ele geçirmişti; en çok da deli cesaretimden dehşet duyuyordu. Önümdeki yol katrana bulanmış gibi kapkaraydı ve patikanın kenarında, büzülmüş bir siluet gördüm. Daha fazla dayanamayacaktım. St. Johns Koruluğu yoluna döndüm ve Kilburndeki dayanılmaz sessizlikten hızla uzaklaşmaya başladım. Fakat şafak sökmeden cesaretim geri geldi ve gökyüzü hâlâ doluyken bir kez daha Regents Parka gittim. Caddeler arasında yolumu kaybettim; sonunda iki tarafı ağaçlık uzun bir yolun alt ucunda, doğmak üzere olan günün yarı aydınlığında Primrose Tepesinin çizdiği kavisi gördüm. Zirvede, tam tepenin sırtını yıldızlara dayadığı noktada üçüncü Marslı duruyordu; dimdik ve bereketsiz tıpkı diğerleri gibi.

Londra hayalet bir şehirdi artık. Beyaz boyalı evlerin pencereleri, bir kafatasında yer alan göz çukurlarını andırıyordu. Çevremde binlerce sessiz ve sinsi düşman yaratıyordu hayal gücüm. Sonunda korku ve dehşet beni ele geçirmişti; en çok da deli ce... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 5 ay
Daha Fazla Göster

mugene şu an ne okuyor?

Türk Mektupları

%51
Sayfa 135.

Din ve Psikoloji

%0

Frankenstein

%0

Kürk Mantolu Madonna

%33
Sayfa 53.

Büyücü

%24
Sayfa 165.

Favori Yazarları (3 yazar)

Favori yazarı yok.