iyimser

9 takip ettiği ve 15 takip edeni var. 37 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

iyimser okuma durumunu güncelledi.
Kavim

Sayfa: 115/382
%30

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 2 ay
iyimser şu an okuyor.
Kavim

Kabzasında bir haç olan bıçakla öldürülmüş bir adam... Üstelik yanı başında bir Kutsal Kitap açık bırakılmış, satırlardan birinin altı adamın kanıyla çizilmiş ve kitabın kenarına bir azizin adı düşülmüş...Kavimde olaylar böyle başlıyor işte. Komiser Nevzat, yardımcısı Ali ve Zeynep de olayı çözmek için hemen harekete geçiyorlar. Ahmet Ümitin beklenen yeni romanında gizemli olaylar çerçevesinde işlenen cinayetleri aydınlatmaya çalışıyor kahramanlarımız. Hıristiyanlık, Süryanîlik, Arap Alevîliği gibi dinî konuların da rol oynadığı, İstanbuldan Mardine uzanan, devletin derinliklerinde kurulmuş yanlış düzene çarpıp geri tepen ilginç bir soruşturma bu. İşlenen cinayetler gizemli ve çarpıcı, ama kahramanlarımızın soruşturma sırasında karşılarına çıkan gerçekler daha da çarpıcı. Çok heyecanlı, gerilimli bir polisiyeyle karşı karşıyayız, orası kesin. Ama bu polisiye bize Türkiyenin yakın geçmişi ve bugünüyle ilgili de çok şey söylüyor. Yani, Ahmet Ümit yine çok katmanlı ve çok sesli bir romana imza atıyor. Kavim, hem polisiye severleri hem de tüm roman severleri mutlu edeceğe benziyor.

Kabzasında bir haç olan bıçakla öldürülmüş bir adam... Üstelik yanı başında bir Kutsal Kitap açık bırakılmış, satırlardan birinin altı adamın kanıyla çizilmiş ve kitabın kenarına bir azizin adı düşülmüş...Kavimde olaylar böyle başlıyor işte. Komiser ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 3 ay
iyimser kütüphanesine ekledi.
Kavim

Kabzasında bir haç olan bıçakla öldürülmüş bir adam... Üstelik yanı başında bir Kutsal Kitap açık bırakılmış, satırlardan birinin altı adamın kanıyla çizilmiş ve kitabın kenarına bir azizin adı düşülmüş...Kavimde olaylar böyle başlıyor işte. Komiser Nevzat, yardımcısı Ali ve Zeynep de olayı çözmek için hemen harekete geçiyorlar. Ahmet Ümitin beklenen yeni romanında gizemli olaylar çerçevesinde işlenen cinayetleri aydınlatmaya çalışıyor kahramanlarımız. Hıristiyanlık, Süryanîlik, Arap Alevîliği gibi dinî konuların da rol oynadığı, İstanbuldan Mardine uzanan, devletin derinliklerinde kurulmuş yanlış düzene çarpıp geri tepen ilginç bir soruşturma bu. İşlenen cinayetler gizemli ve çarpıcı, ama kahramanlarımızın soruşturma sırasında karşılarına çıkan gerçekler daha da çarpıcı. Çok heyecanlı, gerilimli bir polisiyeyle karşı karşıyayız, orası kesin. Ama bu polisiye bize Türkiyenin yakın geçmişi ve bugünüyle ilgili de çok şey söylüyor. Yani, Ahmet Ümit yine çok katmanlı ve çok sesli bir romana imza atıyor. Kavim, hem polisiye severleri hem de tüm roman severleri mutlu edeceğe benziyor.

Kabzasında bir haç olan bıçakla öldürülmüş bir adam... Üstelik yanı başında bir Kutsal Kitap açık bırakılmış, satırlardan birinin altı adamın kanıyla çizilmiş ve kitabın kenarına bir azizin adı düşülmüş...Kavimde olaylar böyle başlıyor işte. Komiser ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 3 ay
iyimser bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 3 ay
iyimser okumuş bitirmiş.
Feraye

... Yüzbaşı kollarını iki yana açıp ayağını yere vurarak, zeybeğe başladı. Daha ilk hareketi ile çok erkeksi ve çok efece bir oyun oynadığı belli oluyordu. Feraye şaşkın, öylece Yüzbaşıyı seyrediyordu. Yüzbaşı bir adımda onun yanına yaklaştı ve yavaşça Hadi küçük kız, başla. Herkes bize bakıyor, dedi. Feraye, utana sıkıla çevresine bir göz attı. Kendilerinden başka oynayan kimse yoktu. Gerçekten de herkes nefesini tutmuş, onlara bakıyordu. Feraye de kollarını kaldırdı. Müziğe ve Yüzbaşıya uymaya çalışıyordu. İlk bir iki dakika bocaladı. Sonra, sanki çevresindeki herkes yok oldu. Yüzbaşının gözlerinden, kendisine doğru bir alev akıyor gibiydi. Başka bir tarafa bakamıyordu. Birbirlerine kilitlenmiş ve uyum içinde; Yüzbaşı erkekliği, kahramanlığı ve tutkuyu, Feraye de kadını ve zarafeti anlatan hareketlerle oynuyorlardı... Ne zamandan beri bu haldeydiler, kendileri de, seyredenler de farkında değildi. Müzik devam ediyordu. Belki de ikinci veya üçüncü tekrarıydı...İşgal altındaki bir ülke... Ellerinde silahları, ayaklarında çarıkları olmadan; yüreklerindeki vatan aşkı ve hürriyet sevdasıyla cepheye koşan kahraman bir halk... Ve bu savaşın tam ortasında, kan ve göz yaşıyla filizlenen bir aşkın tutku dolu hikâyesi... Feraye; Naşide Gökbudakın eşsiz anlatımı ve yaşanmış hikâyelerden yola çıkılarak hazırlanmış

... Yüzbaşı kollarını iki yana açıp ayağını yere vurarak, zeybeğe başladı. Daha ilk hareketi ile çok erkeksi ve çok efece bir oyun oynadığı belli oluyordu. Feraye şaşkın, öylece Yüzbaşıyı seyrediyordu. Yüzbaşı bir adımda onun yanına yaklaştı ve yavaş... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 3 ay
iyimser kütüphanesine ekledi.
Aşkın Meali 1 Yusuf ile Züleyha

Kuyu. Zindan. Dünya. Ahiret. Kuran-ın en güzel kıssasında dört kelime, dört kapıyı açıyordu: İman. Aşk. Sadakat. Vuslat Üç gömlek. Üç yürek. Yakup. Yusuf ve Züleyha. Üç gömleği de yırtıldı da aşkının akı ile geçti kuyudan, zindandan ve kadından. Yakup şimdi suskun. Yakup şimdi mahzun. Yakup şimdi hasret. Oğul şimdi gurbet. Çöle akşamın karanlığı iniyordu. Yakupun yüreğine hasret harları: ''Ey kalbim! Dayanmalıyız Yusuf'suzluğa.'' Yusuf güzeldi, insanlığın edebiydi. Yusuf güvendi, erkeklerin efendiliğiydi. Bir Yusuf yüreğidir Züleyha'ya zindan kadar kapalı. Bir baba kalbidir kuyu kadar naçar. Bir Züleyha sevdasıdır Nil kadar! Ne yöne aktığı müphem hüznü Züleyha'nın. Yakupun iftarıdır Yusuf'a akıttığı gözyaşlarını içmek. Ah Züleyha! Adı konmamış tüm anlaşılmamazlıkların yol ayrımı hep sana yükleniyordu nedense? Seni anan diller anlamadı yüreğini Altı üstü bir aşk işte diyecek kadar aşk yetimiydiler. Yusufunu bir yüz görümlüğü görmek için kaç yürek boşalttın da derin sevdalara daldın? Her dalışta binlerce vurgun yedin. Ah Züleyha! Gitme Züleyha! Gittikçe aşk oluyorsun, dur! Tırnakların mora kına çalacak, yaran çerağ çerağ yanacak, en çok da Yusufunu figan edeceksin. Dur! Gitme! Ağla Züleyha! Sen ağladıkça çöllere yağmur duası bırakır melekler! Anladım. Vuslatın aslı hasretmiş. Öğrendim. Her hasret bir hicrete bedelmiş. Bildim. Herkesin hicreti kendi içineymiş. Şimdi ben hicretimi yaşarken bedelini de ödüyorum. Sana da bana da susmak düştü. Susalım. ''Rabbim göz verdin; gözyaşı da ver ki Yusufu bulmadan yitirmiş Züleyha için ağlayalım.''

Kuyu. Zindan. Dünya. Ahiret. Kuran-ın en güzel kıssasında dört kelime, dört kapıyı açıyordu: İman. Aşk. Sadakat. Vuslat Üç gömlek. Üç yürek. Yakup. Yusuf ve Züleyha. Üç gömleği de yırtıldı da aşkının akı ile geçti kuyudan, zindandan ve kadından. Yaku... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 3 ay
Daha Fazla Göster

iyimser şu an ne okuyor?

Kavim

%30
Sayfa 115.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.