huriye yalçın

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
huriye yalçın okumuş.
Şeytan ve Genç Kadın (Yedinci Gün #3)

Gözlerden uzak, kuytu bir dağ köyü ve bu köyün dış dünyadan soyutlanmış, kendi halinde, çoğunluğu yaşlı, zamanın dışında bir yaşam süren insanları. Köydeki tek genç kadın, küçük otelin barında çalışan güzel Chantaldır. Gelip geçen avcılarla ya da turistlerle gönül eğlendiren genç kadının tek dileği bu sıkıcı yerden kurtulmaktır. Beklenmedik bir anda köye gelen, gerçek kimliğini gizleyen bir yabancı, köy halkına, hepsinin yaşamını altüst edecek, onları kışkırtacak, değer yargılarını kökünden değiştirtecek bir öneride bulunur. Yabancı, köy halkına yedi gün süre tanımıştır. Bu süre içinde bu insanlar, yaşam, ölüm, adalet ve dürüstlükle ilgili temel sorunlarla yüzleşecek, yaşam çizgilerini değiştirecek bir karar almak zorunda kalacaklardır. Yabancıya kucak açan köy halkı, onun tehlikeli oyununa alet olurken, İyi ile Kötü ikilemi, bu basit insanların örneğinde evrensel boyutlara açılıyor. Paulo Coelho, İyi ile Kötü arasındaki savaşı ve insanın Tanrı ile karşılıklı ilişkisini konu edinmiş Şeytan ve Genç Kadında.

Gözlerden uzak, kuytu bir dağ köyü ve bu köyün dış dünyadan soyutlanmış, kendi halinde, çoğunluğu yaşlı, zamanın dışında bir yaşam süren insanları. Köydeki tek genç kadın, küçük otelin barında çalışan güzel Chantaldır. Gelip geçen avcılarla ya da tur... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 7 yıl, 11 ay
Profil Resmi
huriye yalçın kütüphanesine ekledi.
Şeytan ve Genç Kadın (Yedinci Gün #3)

Gözlerden uzak, kuytu bir dağ köyü ve bu köyün dış dünyadan soyutlanmış, kendi halinde, çoğunluğu yaşlı, zamanın dışında bir yaşam süren insanları. Köydeki tek genç kadın, küçük otelin barında çalışan güzel Chantaldır. Gelip geçen avcılarla ya da turistlerle gönül eğlendiren genç kadının tek dileği bu sıkıcı yerden kurtulmaktır. Beklenmedik bir anda köye gelen, gerçek kimliğini gizleyen bir yabancı, köy halkına, hepsinin yaşamını altüst edecek, onları kışkırtacak, değer yargılarını kökünden değiştirtecek bir öneride bulunur. Yabancı, köy halkına yedi gün süre tanımıştır. Bu süre içinde bu insanlar, yaşam, ölüm, adalet ve dürüstlükle ilgili temel sorunlarla yüzleşecek, yaşam çizgilerini değiştirecek bir karar almak zorunda kalacaklardır. Yabancıya kucak açan köy halkı, onun tehlikeli oyununa alet olurken, İyi ile Kötü ikilemi, bu basit insanların örneğinde evrensel boyutlara açılıyor. Paulo Coelho, İyi ile Kötü arasındaki savaşı ve insanın Tanrı ile karşılıklı ilişkisini konu edinmiş Şeytan ve Genç Kadında.

Gözlerden uzak, kuytu bir dağ köyü ve bu köyün dış dünyadan soyutlanmış, kendi halinde, çoğunluğu yaşlı, zamanın dışında bir yaşam süren insanları. Köydeki tek genç kadın, küçük otelin barında çalışan güzel Chantaldır. Gelip geçen avcılarla ya da tur... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 7 yıl, 11 ay
Profil Resmi
huriye yalçın kütüphanesine ekledi.
Aramızdaki En Kısa Mesafe

Asıl öykü ile ilgilenmeyen bir anlatıcı ve yetişkinliğe varmayan bir çocukluğun öyküleri...
Aynı soyadının önünde toplanmış beş kişinin belirip kaybolan dünyası...
Bu dünyada hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gibi!

Daha önce İletişim'den Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000) ve Veciz Sözler (2002) adlı yapıtları yayımlanan Barış Bıçakçı, bu kitabında çok zor bir işe kalkışıyor: Çocukluğun sihirli dünyasına giriyor. Ve ustalıkla geliyor bu işin üstesinden. Çocukluk halini, çocuk duyarlılığını has edebiyatla anlatan ince, kırılgan hikâyeler kuruyor. Yepyeni bir şey bu. Türkçe edebiyatta kimse çocukluğu böyle anlatmamıştı...

Asıl öykü ile ilgilenmeyen bir anlatıcı ve yetişkinliğe varmayan bir çocukluğun öyküleri...
Aynı soyadının önünde toplanmış beş kişinin belirip kaybolan dünyası...
Bu dünyada hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gib... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 7 yıl
Profil Resmi
huriye yalçın okumuş.
Aramızdaki En Kısa Mesafe

Asıl öykü ile ilgilenmeyen bir anlatıcı ve yetişkinliğe varmayan bir çocukluğun öyküleri...
Aynı soyadının önünde toplanmış beş kişinin belirip kaybolan dünyası...
Bu dünyada hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gibi!

Daha önce İletişim'den Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000) ve Veciz Sözler (2002) adlı yapıtları yayımlanan Barış Bıçakçı, bu kitabında çok zor bir işe kalkışıyor: Çocukluğun sihirli dünyasına giriyor. Ve ustalıkla geliyor bu işin üstesinden. Çocukluk halini, çocuk duyarlılığını has edebiyatla anlatan ince, kırılgan hikâyeler kuruyor. Yepyeni bir şey bu. Türkçe edebiyatta kimse çocukluğu böyle anlatmamıştı...

Asıl öykü ile ilgilenmeyen bir anlatıcı ve yetişkinliğe varmayan bir çocukluğun öyküleri...
Aynı soyadının önünde toplanmış beş kişinin belirip kaybolan dünyası...
Bu dünyada hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gib... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 7 yıl
Profil Resmi
huriye yalçın bir kitabı yarıda bıraktı.
Tanrı'nın Ağzından Evrenin Hikayesi

Evrenin ve insanlığın akıl almaz serüveninin, yaratılışın ilk anından başlayarak, Yaratıcının kendisinden dinlediğinizi hayal edin. İşte Franco Ferruci bunu yapmış ve ortaya büyüleyici bir roman çıkmış... Ferruccinin şefkatli ve unutkan Tanrısı, kendini evrenin muazzam boşluğunda yapayalnız bulduğu andan başlayan bir yazgıyı, bütün iniş çıkışlarıyla birlikte, unutulmaz bir hikâyeye dönüştürüyor. Bir bakıma herkesin, her canlının, bütün yeryüzünün hikâyesi bu... Evrenin Hikâyesi her şeyden önce bir yalnızlık destanı; çünkü yalnızlıkların en katlanılmaz olanını, Tanrının mutlak ve aşılmaz yalnızlığını anlatıyor. Bu kahredici yalnızlıktan bir çıkış yolu arayan Tanrı sonunda yerküreye hayat verir, evrenin doğurduğu umut çiçeği ne...Yaratıcısının tutkuyla sevdalandığı bu yeşil ve mavi gezegenin, aynı zamanda dizginlenemez bir yıkım enerjisiyle dolu olduğu çok geçmeden anlaşılacaktır: Söz dinlemez yerküre, yaratıcısının şaşkın bakışları altında kendi yoluna gider.İnsanoğlu doğduğu zaman, Tanrının umutları bir kere daja canlanır. Zulüm ve vahşeti yeryüzünden silmesine yardım edecek belki de odur!.. Bundan sonrası ne yazık ki bir hüsran hikâyesidir. En sevdiği varlığıyla Tanrı arasındaki ilişki, hüzün ve hayal kırıklığıyla gölgelenmeye mahkûmdur, hem de sonsuza kadar. İnsanlığın etkili çoğunluğu, Tanrının sevgi ve iyilik dolu bir dünya özleminin gerektirdiği sorumlulukları üstlenmenin sıkıntısına girmeyecek, zulüm ve vahşet üretmeye devam edecektir. Üstelik Tanrının başka bir yaratığına vermediği aşk yetisine rağmen... Böylece binlerce yıllık arayış sonuçsuz kalacak, kötülüğün ve acının kaynağı bulunamayacak, bilgi ve güzelliğin hüküm sürdüğü bir dünya yaratılamayacaktır...Tanrıyla kişisel ilişkiniz ne olursa olsun, iyiliğe ve geleceğe gizli gizli inanmak isteyenlerdenseniz, bu hazın hikâyenin aklınızda ve yüreğinizde derin bir iz bırakacağına hiç kuşku yok. Bu hikâye, kendi sorumsuzluklarımızın hikâyesi çünkü...Evrenin Hikâyesi, binlerce yıllık dinsel ve felsefi düşünceyi bir araya toplayan büyük ilgi ve övgü uyandırmış, oyuncul, harikulade ve karşı konulmaz bir kitap. Ne mutlu okura, çünkü Tanrının uzun uykusuzluğunun öyküsü olan bu kitap ona uykuyu unutturacak... Olağanüstü.Umberto Eco.

Evrenin ve insanlığın akıl almaz serüveninin, yaratılışın ilk anından başlayarak, Yaratıcının kendisinden dinlediğinizi hayal edin. İşte Franco Ferruci bunu yapmış ve ortaya büyüleyici bir roman çıkmış... Ferruccinin şefkatli ve unutkan Tanrısı, kend... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 7 yıl
Profil Resmi
huriye yalçın bir kitabı yarıda bıraktı.
Peygambere Sevdirilen Kadın

İslam dininin ve Peygamberinin kadına verdiği değer hangi ölçüdedir?'' gibi son derece merak edilen ve çoğunlukla eksik ya da yanlış bilinen soruların cevabı niteliğindedir.
Hz.Muhammed (s.a.v.) Bana sizin dünyanızdan üç şey sevdirildi: Kadın, güzel koku ve gözümün nûru namaz buyurmuşlardır. Mutasavvıflar bu benzersiz Hadîs-i şerîfi pek çok farklı derinlikte yorumlamışlardır. Peygamber Efendimiz: Rabbimden vahy almadan ne evlendim, ne evlendirdim buyurmuşlardır. Bu söz Peygamberin, sosyal hayatında, bizler gibi beşerî değil ''vahyolunan'' vasfıyla hareket ettiğini hatırlatır.
Kenan Rifâî, İslâmî tasavvuf kadar hiçbir zihniyet ya da felsefenin kadına hakikî mevkiini veremediğini belirtirken Hz. Mevlâna, kadına "mahlûk değildir, sanki hâliktir" diyerek âdetâ bir sırrı ifşa etmiştir. Bu sır bizlere; nefsânî halde koruk gibi olan kadının, Hz. Meryem, Hz. Hatîce ve Hz. Fatma gibi insanlığa misal hâlinde iken üzüm olduğunu, tat ve lezzet verdiğini, Allahın yaratıcılık vasfının ondan zuhur ettiğini anlatmaktadır.

İslam dininin ve Peygamberinin kadına verdiği değer hangi ölçüdedir?'' gibi son derece merak edilen ve çoğunlukla eksik ya da yanlış bilinen soruların cevabı niteliğindedir.
Hz.Muhammed (s.a.v.) Bana sizin dünyanızdan üç şey sevdirildi: K... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 7 yıl
Daha Fazla Göster

huriye yalçın şu an ne okuyor?

Tutunamayanlar

%19
Sayfa 144.

Favori Yazarları (1 yazar)

Favori yazarı yok.