hilalferide

Profil Resmi
Detayları:  hilal feride sucu, istanbul, 26 yaşında, Erkek
İlgi Alanları:  Kitap okumak, Müzik dinlemek
Sevdiği Kitaplar Türleri:  romantik, duygusal, biyoğrafi, şiir
Hakkında: 
Kitap okumak benim için hayattır kitap okumak kadar benim için bu dünyada iki şeyde önemlidir birisi ilk aşkım Babam diğer'i ise benim Hayat ışığım Fenerbahçe...
13 takip ettiği ve 9 takip edeni var. 22 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
hilalferide, aks.aysegul adlı üyeyi takibe aldı.
10 yıl, 3 ay
Profil Resmi
hilalferide, OsmanZN adlı üyeyi takibe aldı.
10 yıl, 3 ay
Profil Resmi
hilalferide, bi kahve bi kitap adlı üyeyi takibe aldı.
10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
hilalferide, bir vikitap tavsiyesini okumak istiyor.
Yeni Başlangıçlar Mevsimi (Blossom Street Serisi 6)

Sonlar,
insanı hayata bağlayan
yepyeni başlangıçlardır...

Kimi zaman hayatın karmaşasından başımızı kaldırmak, dertlerimizi geride bırakmak ya da bize zarar veren alışkanlıklarımızdan kurtulmak için bir yol bulmaya çalışırız. Ve bu arayışta en büyük yardımcımız dostlarımız olur; sadece iyi değil kötü günde de yanı başımızda duran ve her sonun bir başlangıca vesile olduğunu hatırlatan can dostlarımız…

Sihirli bir dokunuşa ihtiyaç duyan insanların yaşadıklarını sımsıcak bir dille anlatan bu roman, bizleri umut aşılayan bir dünyanın içine çekiyor.


"İşin ucunda unutulmaz karakterler yaratmak varsa, bunu Debbie Macomberdan daha iyi kimse yapamaz."
BookPage

"Macomber farklı hayatları bir araya getirerek, hayata dair yaşanan pek çok duyguyu samimiyetle işliyor ve her kitabı yüzlerde tebessüm yaratan bir sonla bitirerek okuyucusuna umut aşılıyor."
Publishers Weekly

"Macomber, mucizelerle dolu sokağında yarattığı hem eşsiz hem de keyif veren yepyeni olaylarla okuyucuları büyülemeye devam ediyor."
Library Journal

"Debbie Macomberın her kitabı en iyi kitabı; okurlar Yeni Başlangıçlar Mevsimiyle bir kez daha tatmin olacaklar."
Booklist

Sonlar,
insanı hayata bağlayan
yepyeni başlangıçlardır...

Kimi zaman hayatın karmaşasından başımızı kaldırmak, dertlerimizi geride bırakmak ya da bize zarar veren alışkanlıklarımızdan kurtulmak için bir yol bulmaya çalışırız. Ve bu arayışta en b... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
hilalferide bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
hilalferide kütüphanesine ekledi.
Aşk

Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy...Hamuş derdi Mevlana kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini.. Kâinatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradanın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri... Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu.Mesneviyi şerh edenlerin çoğu bu ölümsüz eserin b harfiyle başladığına dikkat çeker. İlk kelimesi Bişrev!dir. Yani Dinle! Tesadüf mü dersin ismi Suskun olan bir şairin en kıymetli yapıtına Dinle! diye başlaması. Sahi, sessizlik dinlenebilir mi?Bu romanda her bölüm aynı sessiz harfle başlar. Neden? diye sorma, ne olur. Cevabını sen bul. Ve kendine sakla.Çünkü öyle hakikatler var ki bu yollarda, anlatırken bile sır kalmalı.
A. Z. Zahara - Amsterdam, 2007

******

Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy...
Hamuş derdi Mevlana kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini..?
Kâinatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradanın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri... Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu.


******

Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti.... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

hilalferide şu an ne okuyor?

Sabah Uykum

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.