gulay.atli

Detayları:  hakkari, Kadın
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

gulay.atli bir yazarı favorilerine ekledi.

Ahmet Batman, 15 Mayıs da dünyaya gelmiştir. Facebook, Twitter gibi sosyal alanlarda takılan ve asosyal olan biri olduğunu söyleyen Ahmet Batman, insanlara değer verdiğini aynı zamanda da umurunda olmadığını belirtmektedir.

Ahmet Batman, saatlerce bir şeyler yazmayı seven konudan konuya atlayan biri olmasının yanında kendine güvenen insanları çok sevdiğini söylemiştir.

Ahmet Batman, biyografisi hakkında pek bir şey bulunmamakla birlikte yazar tarafından kaleme alınan son kitap Beni İçinden Sev olmuştur.

Ahmet Batman, 15 Mayıs da dünyaya gelmiştir. Facebook, Twitter gibi sosyal alanlarda takılan ve asosyal olan biri olduğunu söyleyen Ahmet Batman, insanlara değer verdiğini aynı zamanda da umurunda olmadığını belirtmektedir.

Ahmet Batman, saatlerce... tümünü göster

8 yıl, 10 ay
gulay.atli okumak istiyor.
Bana İkimizi Anlat

''Soğuk Kahve'' ve ''Sabah Uykum'' yazarından ''Yaşanması mümkünken yaşanmayan her aşk gün gelir bizden bunun hesabını sorar.''

Adamlık, bir kadını bir ömür sevmekten geçer. Kadınlık da kendini bir ömür sevecek adamın değerini bilmektir. Kimin için yaratıldığını bilmiyorsun elbette ama bu hikâyenin başrolü sensin. Aşkı senin, acısı senin. Kimse içinde kopan fırtınaları anlamaz, anlamak zorunda da değil zaten. İnsanlar hep konuşur çünkü hayat senin, tasası onlarındır.

Her şeye rağmen bilmediğim bir hikâyenin başrolünü oynuyorum. Sonu nereye gider belli değil, seveceğim kaç şarkı kaldı bilmiyorum. Herkes gibi, her şeyden habersiz yaşıyorum. Ne zaman karşıma çıkarsın, hangi şarkıda ilk dansımızı ederiz hiçbir fikrim yok. Ayrıntılara takılmaya gerek yok belki de... Hikâyeme katıldığın gün sarılır konuşuruz bunları.

''Soğuk Kahve'' ve ''Sabah Uykum'' yazarından ''Yaşanması mümkünken yaşanmayan her aşk gün gelir bizden bunun hesabını sorar.''

Adamlık, bir kadını bir ömür sevmekten geçer. Kadınlık da k... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 10 ay
gulay.atli bir yazarı favorilerine ekledi.

Kendi dilinden… Kahraman Tazeoğlu’nun Yaşam Öyküsü

Ay’a ilk ayak basıldığı yılın 10 Ağustos’unda doğdu. İstanbul’un çileli ve kesmekeşli ortamında, o şehirde bir ömür harcayacağını bilmeden hep “düşünen” bir çocuk olarak büyüdü.
Cevizli semtinde, bir dere kenarında oynarken, mahallenin delisi kovalayınca “korkuyla” tanıştı.
Ailesi İstanbul’un mutena semtlerinden Fenerbahçe’ye taşınınca daha az korkmaya ve Fenerbahçeli olmaya basladı. 6 yasinda ilk kez bir maça gitti ve en sevdigi Fenerbahçe şapkasını çaldırdı. (Bugün bile o şapka için üzülür). 7 kardeşin 2 numaralı olanıydı ve ilerde bir mahalle takımında 2 numaralı formayı giyerek maçlara çıkacağını bilmiyordu.
Ablası okula başlayınca çok kıskandı ve saçını çekti. Bir yıl sonra ise okulunun ilk gününde annesi onu sınıfına sokmayı zor başardı… O gün çok ağlamıştı.
Arkadaşları teneffüslerde çesitli oyunlar oynarken, o hep “düşünüyordu”…
İlkokul bittiğinde bir korku filmi senaryosu yazdığını iddia ederek arkadaşlarına kendini güldürdü. Daha sonra sinema ile sadece “seyirci” olarak ilgilendi. O hep bir sinema tutkunu olarak yaşayacaktı; çünkü siirle daha tanışmamıştı. 12 Eylül ihtilalinde ortaokula başlayacaktı ve tek başına belediye otobüsüne binmeyi öğrenecekti. Daha sonra yağ, tüp, şeker ve gaz kuyruklarında beklemeyi ve soğuklarda üşürken ağlamamayı…
Mahallede her kırılan camdan Tazeoğlu kardeşler sorumlu tutulmaya başlanınca, baba Hayati Tazeoğlu ani bir göç harekatıyla tüm aileyi yeniden Cevizli’ye taşıma kararı aldı. Buna en içerleyense küçük Kahraman oldu. Geride bıraktığı mahalle arkadaşlarını bir gün yeniden görebilmek ümidiyle yanıp tutuşurken birden ilk defa yaşayacağı bir duyguyla karşılaştı. Karşı komsunun kızına aşık olmuştu. Mutluluğu, acıyı, hüznü ve ağlamayı yeniden keşfetti. Bütün bunların toplamının ona şiiri öğreteceğini bilmiyordu. Ablasının yazdığı şiirlerle dalga geçerken hatta “şiir de neymiş; saçmalık” diye iddia ederken gece gündüz şiir yazmaya başladı. Sonunda o terk edildi ama şiir onu terk etmedi. Yine aşık oldu, yine terk edildi, yine şiirler yazdı.
Matematiği gereksiz bir ders olarak gördüğü için, hocaları da onu gereksiz bir öğrenci olarak gördü. Uzun bir süre ara vereceği eğitimini daha sonra bin pişman olarak devam ettirecekti. Bu arada ailesi “eti senin kemiği benim” diyerek onu bir kuaföre çırak olarak verdi. 10 yıl sürecek bu macera özel radyoların açılmasiyla sona erecekti.
Bir yaz gecesi arkadaşının evinde balkon sohbeti yaparken arkadaşının annesi uykusundan uyandı ve “oğlum kapatın şu radyoyu da yatın artık” dedi. Halbuki radyo kapalıydı ve konuşan 19 yaşındaki genç Kahraman’dı…
Çocukluğundan beri özendigi spikerlik hayali daha da derinleserek artmaya baslamisti. Annesi bebekliğinde çok ağladığı zamanlarda onu radyonun yanına yatırır ve susmasını sağlardı. Çok çocuğa bakmakla yükümlü olan bir annenin bulduğu bu çözüm ilerde küçük Kahraman’ı radyocu yapacaktı.
Derken; günlerden bir gün, Türkiye’de ilk özel radyolar açılmaya başladı ve mesleğinde çok önemli bir yere gelmiş olan genç Kahraman, bu işe sevdalandı. Artık o radyocu olabilmek için yıllarını verdiği mesleğini bırakabilirdi. Sıkı bir radyo takipçisi olan genç Kahraman, “Gecenin Serserisi”ni dinleyerek hatta yayın yaptığı radyoya kadar gidip kendisiyle tanışarak hayatında ilk kez bir radyo stüdyosu gördü. Bununla da kalmayıp Orhan Çetin tarafindan programa konuk edildi, şiirler okudu. Gelen olumlu tepkiler kendisini yüreklendirdi ve o gün radyocu olmaya karar verdi. Mesleğini zirvedeyken bırakarak, yayın hayatına yeni “merhaba” diyen Kadıköy FM’de yayına başladı. Sonraki rüzgarlar onu baska radyolara sürükledi ve son durağı en sevdiği ve mutlu olduğu Radyo 7 oldu.
Şimdi Mavi Ada diye bir yerden şiirler seslendirerek gece bunalım oranını yükseltme çalışmalarını sürdürüyor. Kahraman Tazeoğlu’nun “Seni İçimden Terk Ediyorum” “Ölü Bir Kentin Morg Alfabesi” adli iki şiir kitabı var. Bu kitaplara bir de “Araz” adlı bir romanını ekledi. “Mavi Ada Mektupları” ve “Tutsak Mektuplar” adli iki derlemesini de listeye ekleyerek 5 kitaba ulaştığını söylersek geriye sadece asağıdaki notu düşmek kalır
Not: Ablası artık şiir yazmıyor.

Kitapları:
*Seni Içimden Terk Ediyorum (Şiir), 2001 (Yedi Harf Yayıncılık)
*Ölü Bir Kentin Morg Alfabesi (Şiir), 2002 (Yedi Harf Yayıncılık)
*Mavi Ada Mektupları (Mektup), 2002 (Yedi Harf Yayıncılık)
*Tutsak Mektuplar (Mektup), 2004 (Yedi Harf Yayıncılık)
*Araz (Roman), 2005 (Yedi Harf Yayıncılık)
*Susacak Var (Roman), 2006 (Yedi Harf Yayıncılık)
*Mavi Ev (Öykü), 2007 (Yedi Harf Yayıncılık)

Kendi dilinden… Kahraman Tazeoğlu’nun Yaşam Öyküsü

Ay’a ilk ayak basıldığı yılın 10 Ağustos’unda doğdu. İstanbul’un çileli ve kesmekeşli ortamında, o şehirde bir ömür harcayacağını bilmeden hep “düşünen” bir çocuk olarak büyüdü.
Cevizli semtinde,... tümünü göster

8 yıl, 10 ay
gulay.atli okumak istiyor.
Zor Kadın

Şaşırtıcı bir kadınla karşı karşıyaydı.
Oysa her şey ne kadar kolay gözüküyordu!
Onu elde etmek ne kadar zor olabilirdi ki?
İçinde bulunduğu maddi sıkıntılardan kurtulması için
kendisini genç adamın kollarına bırakması yeterliydi.
Kolay olması gerekirdi! Ama!.. Ama yanılmıştı! Hem de çok!

Acımasız bir adam olması genç kızı hiç korkutmuyordu.
Kötü bir şöhreti olması bile onu hiç rahatsız etmiyordu.
Herkesi sindirip yakan ateşli gözlerine bakarak gülebiliyordu!
Bunlardan daha da kötü bir özelliği vardı.
Hiç alışık olmadığı kadar... zor bir kadındı!

Aşka ve aileye inanmayan,
her istediği kadını kolayca elde edebilen bir adam için
onunla karşılaşmak büyük bir talihsizlikti!
Ve onu ancak evlilikle elde edebileceğini anlayınca, çaresizce teslim oldu...
Hem de iki kere...

***

Kötü kalpli olmakla ün salmış, huysuz bir adamın yanında yer almaya hazır mısınız?
Böyle bir adamı bile kolayca sevebilirsiniz dedirten,
sürprizlerle dolu bir FMArsal romanı daha...

Şaşırtıcı bir kadınla karşı karşıyaydı.
Oysa her şey ne kadar kolay gözüküyordu!
Onu elde etmek ne kadar zor olabilirdi ki?
İçinde bulunduğu maddi sıkıntılardan kurtulması için
kendisini genç adamın kollarına bırakması yeterliydi.
Kolay olması ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 10 ay
gulay.atli okumak istiyor.
Hiçliğin Kıyısında (The Edge of Never #1)


Yirmi yaşındaki Camryn, alışılmışın dışında bir yaşam tarzı düşlemektedir. Fakat başına gelen trajediler bu yaşamı kendisinden zorla çekip alınca, ilk bulduğu otobüse atlayarak varış noktasını bilmediği bir yolculuğa çıkar. Çıktığı bu kendini yeniden keşfetme yolculuğunda, kendisi gibi nereye gideceğini bilmeyen, Andrew Parrish adında biriyle tanışır. Fakat Andrewun da bazı karanlık sırları vardır
Andrew yolculukları esnasında Camryne kimseye bağlı kalmadan, içinden geldiği gibi yaşama, en derin ve kuytu arzularına teslim olma sanatını öğretir. Ancak Andrewun ondan gizlediği sır yolun sonunda kendisini beklemektedir. Bu sır ikiliyi bir araya getirebilecek midir, yoksa onları sonsuza dek birbirlerinden ayrılmaya mı mahkûm edecektir?

Hiçliğin Kıyısında mı? Muhteşemliğin Kıyısına ne dersiniz? Çünkü şu anda tam olarak bu durumdayım.
-USA Today


Yirmi yaşındaki Camryn, alışılmışın dışında bir yaşam tarzı düşlemektedir. Fakat başına gelen trajediler bu yaşamı kendisinden zorla çekip alınca, ilk bulduğu otobüse atlayarak varış noktasını bilmediği bir yolculuğa çıkar. Çıktığı bu kendini yenid... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 10 ay
gulay.atli okumak istiyor.
Pabucumun Ajanı -2

Macera yandığı yerden devam ediyor!

Evet, o ateş hâlâ yanıyor ve kimse söndürmek istemiyor!

Tuna Üstüner’le yaşadığım delidolu, dengesiz, kavgalı, bir o kadar da tutku dolu aşkım bana yepyeni bir hayat bahşetmişti. Öncelik sırasında birinciliği kimseye kaptırmayan bu adamın kollarında, bakışlarının gölgesinde, sahiplenici varlığının esaretinde olmak müthişti. Yeni bir kimliğe sahip olmuş, Deniz Üstüner olmanın lüksüne varmıştım. Kurumsal Kasıntım beni kendi dünyasına almış ve benim dünyama girmişti. Her şey o kadar güzeldi ki, bir hayal gibi…

Ta ki o güne kadar!

Saklanan sırlar çözülüp, gizlenen yalanlar açığa çıkınca, o hayal dünyası da yıkıldı. Ama benim o enkazın altında kalmaya hiç niyetim yoktu. Peki, buz tutan bir kalbi yeniden ısıtabilir miydim? Belki bunu ben yapamazdım, ama kaçınılmaz olarak yeniden bir araya geldiğimizde, Tuna’nın kalbi bu savaşa tek başına girmek zorunda kalacaktı.

Bir yandan yaralı kalplerimizle biz, diğer yandan tatlı ve gizemli bir aşka yelken açan Yasemin ve Mert…

Kazanan aşk mı, ayrılık mı olacak?
Bildiğim tek şey, bu hikâyede herkes yanacak!

Macera yandığı yerden devam ediyor!

Evet, o ateş hâlâ yanıyor ve kimse söndürmek istemiyor!

Tuna Üstüner’le yaşadığım delidolu, dengesiz, kavgalı, bir o kadar da tutku dolu aşkım bana yepyeni bir hayat bahşetmişti. Öncelik sırasında birinciliği... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 10 ay
Daha Fazla Göster

gulay.atli şu an ne okuyor?

Sefiller

%0

Favori Yazarları (2 yazar)

Favori yazarı yok.