gizem_efe

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
gizem_efe okumuş.
İnsan Ne İle Yaşar

Tolstoy İvan İlyiçin Ölümü, Kreutzer Sonat, Şeytan gibi eserlerinde olduğu gibi, bu uzun öyküsünde de hayata direnmenin manevi kaynağını arıyor. Feodal ilişkilerin gitgide çözüldüğü, tüm toplumsal katmanların bir altüst oluş yaşadığı Çarlık Rusyasında, yoksulluk ve baskı altında ezilen insanın, Tanrının verdiği sevgi için yaşaması gerektiğini hatırlatan Tolstoy, kutsal kitaplarda sıkça rastlanan kıssadan hisse öykü biçimine başvuruyor. Tanrının ölüm meleği Mihailin yoksul insanlar arasına karıştığı bu öykü, sevimli ve fantastik olduğu kadar, hayatı olduğu gibi anlatmasıyla gerçekçi de.Küçük insanın büyük yüreği.

******

Bununla beraber insanın ne ile yaşadğıı hakikatini bilmiyordum. Allahın bu üçüncü hakikati de günün birinde bana açıklayacağını ümit ediyor ve bu günü bekleyerek yaşıyordum. Böylece günler geçmeye devam etti. İnsan olarak yeryüzüne inişimin altıncı senesinde o kadınla ikiz kızları çıka geldi.

************

Vvarsıl bir Rus soylusu olan Tolstoy, sonraları Tolstoyalizm diye tanınacak olan bir soy anarşist Hıristiyanlığın temellerini atmış; kendisini mülksüzleştirmiş; mülkiyetin tutsağı olmaktan kurtarmıştır.
İnsan Ne İle Yaşar, adlı bu yapıtında iyilik-kötülük; açgözlülük-tokgözlülük, hayat-ölüm benzeri karşıtlıkların erdemli bir yanıtını didaktik biçemiyle vermeye çalışırken; kısa, ibretlik öyküler yazmaktaki becerisini de sergiliyor.

************

İnsan Ne İle Yaşar, ünlü düşünür ve yazar Tolstoyun okuyucunun manevi dünyasına hitap eden hikayelerinden oluşan en önemli eserlerinden biridir. Kitaba ismini veren hikayede, fakir bir ayakkabıcı ustası olan Simon tarafından kurtarılan Michael, şu temel soruların cevabını bulmaya çalışır: İnsana yön veren şey nedir, insana ne verilmemiştir, insan ne ile yaşar?
Kitapta yer alan kısa hikayelerde Tolstoy insan doğasındaki iyilik ve kötülüğü, bencillikle ve paylaşımcılığı inceleyerek, okuyucuya ibretlik dersler verir.


************

Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eserin önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır.İlköğretimde 100 Temel Eserin bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı ile duygu ve düşünce zenginliğini fark etmiş bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü, daha paylaşımcı olmasını sağlamasıdır.

************

...Kadın kendisinin olmayan çocuklara duyduğu sevgiyi gösterip ağlayınca, içindeki Tanrıyı gördüm. O anda insan ne ile yaşar anladım. O an, Tanrınm son dersini verdiğini ve beni bağışladığını anladım. O anda üçüncü kez gülümsedim....insan Tanrıyı daha iyi anladıkça, Onu daha iyi tanır. Tanrıyı daha iyi tanıdığı zaman da, Ona daha yakınlaşır, böylece Onun iyiliğini, merhametini ve sevgisini daha iyi örnek alabilir......Uşak küreği aldı. Pahomun içine sığabileceği büyüklükte bir çukur kazdı ve onu gömdü. İki metreden az bir toprak parçası Pahoma yetti de arttı bile.

************

... Anladım ki; Allah insanları birbirinden ayrı ayrı değil, tek vücut halinde yaşamalarını istediğinden, her birine kend ihtiyaçlarını değil, hepsi için gerekli olan şeyleri ilham ediyor. Anladım ki; insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de, gerçekte onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse Allaha yaklaşır Allah da ona yaklaır. Çünkü O sevgiyi yaratandır. -Lev Nikolayeviç Tolstoy- ...

************

İnsan Ne İle Yaşar, ünlü düşünür ve yazar Tolstoyun okuyucunun manevi dünyasına hitap eden hikayelerinden oluşan en önemli eserlerinden biridir. Kitaba ismini veren hikayede, fakir bir ayakkabıcı ustası Simon tarafından kurtarılan, Michael, şu temel soruların cevabını bulmada yardımcı olur: İnsana yön veren şey nedir, insana ne verilmemiştir, insan ne ile yaşar?...

******

Tolstoy İvan İlyiçin Ölümü, Kreutzer Sonat, Şeytan gibi eserlerinde olduğu gibi, bu uzun öyküsünde de hayata direnmenin manevi kaynağını arıyor. Feodal ilişkilerin gitgide çözüldüğü, tüm toplumsal katmanların bir altüst oluş yaşadığı Çarlık Rusyasınd... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 10 ay
Profil Resmi
gizem_efe okumuş.
Charlie'nin Çikolata Fabrikası

Roald Dahl (1916-1990), Norveç asıllı büyük bir yazar. Kitaplarını İngilizce yazıyor. Büyükler için olduğu kadar çocuklar için de birbirinden güzel pek çok kitap yazmış. Charlienin Çikolata Fabrikası, onun en sevilen çocuk kitaplarından biri. Bu kitapta küçük Charlie ile tanışacaksınız. Onu çok seveceğinizi, onunla arkadaş olacağınızı umuyoruz. Charlie, annesi, babası, iki ninesi, iki de dedesiyle birlikte büyük bir kentin bitiminde küçük bir tahta barakada yaşamaktadır. Yoksuldurlar. Charlie çikolataya bayılır, ama alacak parası yoktur. Biriktirilen parayla, doğum günlerinde, yılda bir kez bir küçük çikolata girer evlerine. Bu büyük kentte, Charlielerin evinden bile görülen kocaman bir çikolata fabrikası vardır; dünyanın en ünlü çikolatalarını üretir. Günlerden bir gün... Yok, kitabın konusunu anlatmamızı beklemeyin. Okuyun, göreceksiniz neler olacak. Bu kitabın devamı sayılabilecek güzel bir kitabımız daha var: Charlienin Büyük Cam Asansörü. O kitapta da Charlienin başka bir serüvenini izleyeceksiniz.

Roald Dahl (1916-1990), Norveç asıllı büyük bir yazar. Kitaplarını İngilizce yazıyor. Büyükler için olduğu kadar çocuklar için de birbirinden güzel pek çok kitap yazmış. Charlienin Çikolata Fabrikası, onun en sevilen çocuk kitaplarından biri. Bu kita... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 10 ay
Profil Resmi
gizem_efe okumak istiyor.
Saftirik Greg'in Günlüğü 4 - İşte Şimdi Yandık!

Yaz tatili… Hava harika, bütün çocuklar dışarıda eğlenip tatilin tadını çıkarıyor. Peki Greg Heffley nerede dersiniz? Evde, panjurları indirip bilgisayar oyunları oynuyor.
Greg, kendi deyimiyle "ev kuşu" için yaz tatili, "sorumluluklardan ve kurallardan uzak olmak" demek. Oysa Greg'in annesinin farklı bir tatil anlayışı var. Dışarıda gerçekleştirilen etkinlikler ve "ailece geçirilen zaman" olmazsa olmaz!
Sizce kimin dediği olacak? Yoksa Heffley ailesine yeni katılan biri her şeyi değiştirecek mi?

Yaz tatili… Hava harika, bütün çocuklar dışarıda eğlenip tatilin tadını çıkarıyor. Peki Greg Heffley nerede dersiniz? Evde, panjurları indirip bilgisayar oyunları oynuyor.
Greg, kendi deyimiyle "ev kuşu" için yaz tatili, "sorumlulukla... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 10 ay
Profil Resmi
gizem_efe okumak istiyor.
Son Kuşlar

...Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi.Sait Faik Abasıyanıkın Son Kuşlar adlı hikâyesindenSon devir hikâyecileri içinde en çok beğendiğim bir genç yazardır. Türkçesi de çok mübalağalı değildi, tabii idi. Kendine has bir konuşması ve yazması vardı.Halide Edip AdıvarEdebi eserler, insanı yeni ve mesut, başka iyi ve güzel bir dünyaya götürmeye yardım etmiyorlarsa neye yarar? diyen büyük yazarın; ilk kez 1952de yayımlanan hikâye kitabı Son Kuşlar yeniden gözden geçirilerek yayına hazırlandı. Mektuplar, manüskriler ve gün ışığına çıkmamış yepyeni metinler sırada... TADIMLIKKış, Adanın bir tarafında yerleşebilmek için rüzgârlarını poyraz, yıldız poyraz, maestro, dramudana, gündoğusu, batı karayel, karayel halinde seferber ettiği zaman; öteki yakada yaz, daha pılısını pırtısını toplamamış, bir kenara oldukça mahzun bir göçmen gibi oturmuştur. Gitmekle gitmemek arasında sallanır bir halde, elinde bir pasaport, çıkınında üç beş altın, bekleyen bu güzel yüzlü göçmen tazeyi benden başka bu Adada seven hemen hiç kimse yoktur, diyebilirim. –Övünmek için değil!–Herkesin yeni başlayacak olan altı yedi aylık soğuk hayata kendini şimdiden alıştırmak ve hazırlamak için bir şeyler yapmaya çalıştığı öyle günlerde ben, tembelliğim, hep kaçanı kovalayan huyumla, yazın, o güzel göçmenin peşine düşmüşümdür. Nerede yakalarsam orada kucaklarım onu. Kimi bir çamın gölgesinde durgun ve güneşsizdir. Kimi bir çalılığın kenarındaki çimenlikte bütün eski ihtişamıyla daha yeni başlamıştır.Yazın daha parça parça, lime lime, bohça bohça eşyalarıyla gitmek için fazla telaş etmediği Adanın bu yakasında, hiçbir ev yoktur. Yalnız bir tek kır kahvesi vardır.Bir küçük koyun hemen beş on metre yukarısında, bir apartman terası kadar ufak bu kır kahvesinin tahta masaları üstünde hâlâ karıncalar gezer, hâlâ sinekler kahve fincanının etrafına konarlar. Bütün sesler kesilmiştir. Kimi gökyüzünden bir uçak homurtusu gelir. İçindeki, şimdi Yeşilköye inecek yolcuları düşündüğüm, yalnız bu yazıyı yazarken oldu. Ondan evvel de uçaklar geçmişti. Ama hiç, içindeki yolcuların Yeşilköye neredeyse ineceklerini, daha şu iki satırın sonunda inmiş bile olduklarını düşünmemiştim.Kahvecinin kendisi sevimsiz bir adamdır. Kahveciden çok, ters bir devlet memuru hüviyeti taşır. Hastalıklı olmasa, doktorlar fazla yorulmamasını salık vermemiş olsalar, dünyada kahveci olmazdı. Tersine, ben bütün ömrümce iyi bir kahve bulamadığım için kahveci olamamışımdır. Bir kır kahvesi, bir köyün kahvesinin üç beş gediklisi... Bundan güzel bir ömür mü olur, elli altmış senelik yaşama bundan güzel başlar ve biter mi?Ağaçtan ağaca serilmiş beyaz çamaşırlar bu kadar durgun, güneşsiz, ıslak bir şekilde ılık havada hiç kurumayacaklar. Bu kedi, tahta masanın üstüne çıkmış, köpeğime durmadan homurdanacak mı? Sandalyenin üstündeki vişneçürüğü rengindeki delik çoraplar... Asmanın yaprakları daha yemyeşil. Bizim bahçedeki kurudu bile.Deniz, Bozburuna doğru başını almış gidiyor. Uzaklarda görünen, İstanbulun neresi kim bilir? Sesler neden gelmiyor?Bir başka uçağın sesi gelmeye başladı. Bizim Ada, uçakların, üstünden geçtikleri bir yol güzergâhı olmalı ki, hep ya üstümden ya da solumdan geçip gidiyorlar. Kedi sustu. Köpeğim gözünü kapadı. Karga sesleri geliyor şimdi de. Vaktiyle bu Adaya bu zamanda kuşlar uğrardı. Cıvıl cıvıl öterlerdi. Küme küme bir ağaçtan ötekine konarlardı.İki senedir gelmiyorlar.Belki geliyorlar da ben farkına varmıyorum.Sonbahara doğru birtakım insanların çoluk çocuk ellerinde bir kafes, Adanın tek tepesine doğru gittiklerini görürdüm. İçim cız ederdi.Büyüklerin ellerinde birbirine yapışmış, pislik renginde acayip çomaklar vardı.Bunlarla bir yeşil meydanın kenarına varır, bunları bir ufacık ağacın altına çığırtkan kafesiyle bırakırlar, ağacın her dalına ökseleri bağlarlardı. Hür kuşlar, kafesteki çığırtkan kuşun feryadına, dostluk, arkadaşlık, yalnızlık sesine doğru bir küme gelirler. Çayırlıkta bir başka ağacın gölgesinde birikmiş çoluklu çocuklu kocaman herifler bir müddet bekleşirler. Sonra kuşların üşüştüğü ağaca doğru yavaş yavaş yürürlerdi. Ökselerden kurtulmuş dört beş kuş, bir başka ökseye doğru şimdilik uçup giderken, birer damlacık etleriyle birer tabiat harikası olan kuşları toplarlar, hemen dişleriyle oracıkta boğarlardı. Ve hemen canlı canlı yolarlardı.Hele bir tanesi vardı, bir tanesi. Çocukları bu işe seferber eden de oydu. Ökseleri cumartesi gecesinden hazırlayan da... Konstantin isminde bir herifti. Galatada bir yazıhanesi vardı. Zahire tüccarıydı. Kalın, tüylü bilekleri, geniş göğsü, delikleri kapanıp açılan üstü kara kara benekli bir burnu, deriyi yırtmış da fırlamış gibi saçları, kısa kısa bir yürümesi, kalın kalın bir gülmesi...

...Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü ola... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 10 ay
Daha Fazla Göster

gizem_efe şu an ne okuyor?

gizem_efe şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.