freudbasi

Detayları:  Kadın
Sevdiği Kitaplar Türleri:  macera, psikoloji
13 takip ettiği ve 93 takip edeni var. 46 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

freudbasi, bir vikitap tavsiyesini okumak istiyor.
Türkiye'nin Yakın Tarihi

"Osmanlı İmparatorluğu gürültüyle ve aniden ortadan kalktı. Büyük imparatorluklar artlarında üç-beş yıllık değil, yüz yıllık sancılar bırakır."

"İttihatçılar vatanseverdi, bu onların hem gücüydü, hem de hatalarının bir nedeni..."

"Türk toplumu yeryüzü tarihinin en büyük devrimini yaşayan yerkürenin devlerine karşı varlık mücadelesi vermiştir."

"1924 Anayasası hem bizim tarihimiz hem de yakın tarih için Balkanlar Dünya Savaşı'ndaki ağır hatalar ve boş özlemler sebebiyle, İkinci Dünya Savaşı'na ihtiyatla yaklaşılmıştı."

"6-7 Eylül olayları, Varlık Vergisi ile birlikte yakın tarihin en büyük sorun çıkaran iki tertibidir. Tertiplerin akışına sorumlular bile hakim olamamıştır."

"Yassıada duruşmaları hiçbir hukukçunun onaylayamayacağı biçimdeydi."

"Türkiye anayasaları boyuna yenileniyor. Yenilenmeyen politikanın örgütlenme biçimi ve eğitimidir."

***

Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden İlber Ortaylı Türkiye'nin gündeminden düşmeyen anayasa tarihimizden seçimlere, Birinci Dünya Savaşı'nın acı sonuçlarından İkinci Dünya Savaşı'ndaki denge politikasına, Enver Paşa'nın komutanlığından İsmet İnönü-Adnan Menderes çatışmasına, komşu ülkeler Irak, Suriye, İran ilişkilerinden Abd, Rusya ve Avrupa Birliği politikasına, askeri darbelerden eğitim sistemimize kadar birçok konuda yakın tarihimizin dönüm noktalarını farklı bir bakış açısıyla ve sıra dışı analizleriyle ele alıyor.

Türkiye'nin Yakın Tarihi 20.yüzyılda Türkiye'nin geçirdiği değişimin arka planını merak eden okurlar için kaçırılmaması gereken bir kitap.

"Osmanlı İmparatorluğu gürültüyle ve aniden ortadan kalktı. Büyük imparatorluklar artlarında üç-beş yıllık değil, yüz yıllık sancılar bırakır."

"İttihatçılar vatanseverdi, bu onların hem gücüydü, hem de hatalarının bir nedeni...&quo... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
freudbasi, bir vikitap tavsiyesini okumak istiyor.
Delikanlı

Ben, şu an yirmi bir yasında olan lise mezunu bir gencim. Soyadım Dolgorukiy diye bt- mim r. meşru babam Makar İvanov Dolgorukiy, Versilov ailesinin eski kölesiymiş. Aslında yoidan doğsam da: topfumun değer yargına göre babasızım ve soyum sopum he Dünyaya geliş hikâyem ise şöyle: Bundan •ıi iki yıi önce asıl babam derebeyi Versiiovvilâyetindeki çiftliğine geimiş. O sıralarda yirmi beş yaşındaymış. Öyle sanıyorum ki o zaman daha kişiliği tam oturmamış bir adammış. Çocukluğumdan beri beni hep şaşırtan.zaman bütün gefeceğim üzerinde büyük etkiler bırakan bu adamın, şimdi bile birçok şeyde benim için büsbütün çözülmemiş bir bitmece oluşu da meraka değer. Ama iyisi mi gelin de bunu daha sonra konuşalım; bu gibi şeyler öyle gelişigüzel anlatılamaz. Zaten bütün hatıra defterimi bu adam dolduracaktır.

******

Delikanlı yalnızlıktan ve dış dünyadan kopmaktan özel bir ruhsal kıvama ulaşan genç ve tipik bir Dostoyevski kahramanının hikâyesidir... Dostoyevskinin en büyük kitapları arasında hiç sayılmayan bu romanı ilginç yapan şey, tıpkı kahramanı gibi yazarının da bu sayfalarda büyük amaçlarla kendi akıl karışıklığı arasında bölünmüş gözükmesidir...Bütün bu karakterler, her ne kadar birbirinden farklı olsalar da, önemli bir ortaklığa sahiptir: Öncelikle, istisnasız her biri, yalnızdır -hayatı ve yaşadıkları çevreleri anladıkları için kendilerine yeten, kendi dünyalarına gömülü ve kendileriyle meşgul olarak yaşadıkları için başkalarına hep yabancı gözüyle bakan insanlardır. Onların gözünde diğer insanlar, ya kendilerini hükmü altına alma tehdidi taşıyan ya da kendilerine boyun eğecek yabancı birer güçtür sadece. Delikanlının genç Dolgorukiysi, bir Rothschild olma fikrini açıklayıp bu fikri gerçekleştirmek üzere yaptığı deneyleri anlatırken -bu deneyler ruhsal açıdan Raskolnikovunkilere çok benzer- onları yalnızlık ve güç kelimeleriyle nitelendirir. Tek başınalık, diğer insanlardan kopukluk, yalnızlık hali, insanlar arasındaki ilişkileri bir üstünlük/aşağılık mücadelesine dönüştürür.GEORG LUKÁCS

************

Dosteyvsi, insanın içi çatışkılarının, tinsel hesaplaşmanın romancısı olarak bilinir. Delikanlıdaysa kültür ve ideolojinin tindeki etkileriyle hesaplaşıp çağdaş insan olabilmenin kavgasını veriyor. İnsanlar belli bir kültür ve ideolojinin içine doğarlar, onunla koşullanırlar, ama böylece kurulan benlik, ilerleme alanında bir kuşatılmışlıktır. Oysa insan hep ilerlemek istiyor. İlerlemek, yükselmek, güçlenmek her insanın doğal ufku. Bu ufukta özgürleşebilek için kuşatılmışlığı kırmak gerek. İnsan erginliğin eşiğinde bu içi hesaplaşmayı yapmak zorunda. Bu bakımdan, delikanlı, her ulustan delikanlıların kimlik oluşturmasının kılavuzu. Bu önemli romanı Metin İlkinin Türkçesinden sunmakla gurur duyuyoruz.

************

Fyodor Mihayleviç Dostoyevski 30 Ekim 1821de doğdu. Orta sınıfa mensup bir ailenin çocuğuydu ve mutsuz bir çocukluk dönemi geçirdi; genç yaşta edebiyata yöneldi. delikanlı, Dostoyevskinin bütün büyük romanları gibi bir özgürlük savaşının öyküsüdür. Özgürlüğü parayla satın alma arzusundaki başkahraman Dolgurukiy, hayata biraz da ironiyle bakan, gittiği her yerde babasının olmadığını söyleyen biridir. Yaşadıkları onu yıldırmayacak, gün gelecek kölelik yaftasından yavaş yavaş sıyrılacak, Dostoyevskinin Delikanlısı olarak çıkacaktır karşımıza.
Ancak tükenmişsek artık, acı çekmek yetimizin sonuna değin acı çekmişsek ve yaşamın bütününü kor gibi yakan tek bir yara olarak duyumsuyorsak, eğer çaresizlik soluyorsak ve umutsuzluun ölümlerini, ölümşsek işte o zaman okumalıyız Dostoyevskiyi. Ancak tükenmişlikten ötürü yapayalnız kalmışsak ve yaşamafelce uğramışçasına bakıyorsak, o yaşamı artık vahşi, güzel acımasızlığıyla kavrayamıyorsak ve ondan artık hiçbir şey almak istemiyorsak, işte o zaman bu korkunç ve görkemli yazarın müziğine açığız demektir... Ancak o zaman onun korkutucu ve çoğu zaman da cehennemden farksız dünyasının olağanüstü anlamını yaşayabiliriz...

******

Ben, şu an yirmi bir yasında olan lise mezunu bir gencim. Soyadım Dolgorukiy diye bt- mim r. meşru babam Makar İvanov Dolgorukiy, Versilov ailesinin eski kölesiymiş. Aslında yoidan doğsam da: topfumun değer yargına göre babasızım ve soyum sopum ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
freudbasi, bir vikitap tavsiyesini okumak istiyor.
Osmanlılar-Fütühat, İmparatorluk, Avrupa ile İlişkiler

ALTMIŞ YILIN ÜRÜNÜ; HALİL İNALCIK OSMANLILARI YAZDI... Halil İnalcık, Osmanlı sosyal-ekonomik yapısını, onu belirleyen belli başlı kurum ve kanunları, tahrir sistemini, Osmanlının kuruluşuna dair merak edilen soruları, Osmanlı fetih yöntemlerini, tarihten günümüze Avrupa ile ilişkilerle alakalı bugüne kadar bilinmeyen birçok şeyi OSMANLILAR kitabında anlatıyor. Bu kitabı okuyanlar umuyoruz ki, Osmanlı İmparatorluğunun ortaya çıkışı ve gelişimi, fetih yöntemleri, devlet sistemi ve nihayet ezeli rakibi Hıristiyan Avrupa ile ilişkileri üzerine altmış yıla varan araştırmalarımın genel çizgisini bulacaktır. Prof. Dr. Halil İnalcık Halil İnalcık, bu sahanın en seçkin uygulayıcılarından biri... Dünya bilimine katkıları su götürmez. Çabalarının hedefi haline gelmiş konu üzerinde bize sadece teşekkür etmek düşer. Immanuel Wallerstein O yıllarda Yunanistan cahiliye dönemindeydi, İnalcıkın Fatih Devri Üzerine Tetkikler ve Vesikalar kitabı çıkmıştı. Seminerde tanıştığım, bilgisiyle beni büyüleyen bu genç adam Türklere hayranlık duymamı sağladı. Prof. Dr. Elizabeth Zachariadou Çok etkileyici, biraz ciddi ve çok fazla gülmeyen bir insan olarak hafızama kaydettim. Aramızda çok fazla yaş farkı vardı, bir süre dostluk anlamında sorunsuz bir ilişki sürdürdük ve bu dostlukta, ilginçtir, yaş farkını hiç hissetmedik. Onunla ilgili yaygın deyiş Osmanlı Tarihinin Babasıydı... Bu zaten çok açıktı. Prof. Dr. Gilles Veinstein Halil İnalcık, Ankara Üniversitesi DTCF ve Siyasal Bilgiler Fakültelerinde 1942-1972 yılları arasında tarih hocalığı yaptıktan sonra 1972-1986 dönemlerinde Chicago Üniversitesinde profesör olarak görev almıştır. 1993de Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümünü kurmuş olup burada Osmanlı tarihi üzerine dersler vermektedir. 28 kitap ve 400e yakın makalenin yazarı olan İnalcıkın, İngilizce yayınlanmış olan The Ottoman Empire - The Classical Age (Osmanlı İmparatorluğu-Klasik Dönem) ve An Economic and Social History of Ottoman Empire (Osmanlı İmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi) adlı eserleri Yunanca, Arapça ve Lehçeye çevrilmiş bulunmaktadır. Osmanlı tarihi alanında önde gelen pek çok akademisyene hocalık yapan Halil İnalcıkı Türkiye, ABD, İngiltere, Sırbistan ve Arnavutluk Akademileri üye seçmiş olup ayrıca şimdiye kadar 18 üniversite fahri doktorluk tevcih etmiştir. Türk bilimini Dünya ölçüsünde temsil eden İstanbul doğumlu tarihçimiz bugün 94. Yaşını idrak etmektedir.

ALTMIŞ YILIN ÜRÜNÜ; HALİL İNALCIK OSMANLILARI YAZDI... Halil İnalcık, Osmanlı sosyal-ekonomik yapısını, onu belirleyen belli başlı kurum ve kanunları, tahrir sistemini, Osmanlının kuruluşuna dair merak edilen soruları, Osmanlı fetih yöntemlerini, tar... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
freudbasi bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
freudbasi okumuş.
Soneler

İlk kez 1609 yılında topluca basılan 154 sone, denebilir ki, İngilizcenin en ünlü şiir dizisidir. Dünya edebiyatının en güzel örnekleri arasında yer alan bu şiirlerde, sevgi, kuşku, özlem, ihanet, kıskançlık, umut, hayal kırıklığı, karamsarlık, suç ve günah, sevgili önünde benliğin değersizliği, sevgi uğrunda her acıya katlanma, ölüm karşısında korku duygulu ve lirik bir sesle dile getirilmiştir.

İlk kez 1609 yılında topluca basılan 154 sone, denebilir ki, İngilizcenin en ünlü şiir dizisidir. Dünya edebiyatının en güzel örnekleri arasında yer alan bu şiirlerde, sevgi, kuşku, özlem, ihanet, kıskançlık, umut, hayal kırıklığı, karamsarlık, suç v... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
freudbasi, bir vikitap tavsiyesini okumak istiyor.
Kitap Hırsızı

Liesel Meminger, Münih'in varoşlarında yaşayan yoksul Hubermann ailesinin yanına evlatlık olarak verilir. 1933 yılında Almanların yüzde 90'ı Adolf Hitler'i gözlerini kırpmadan desteklerken, Liesel'in üvey babası Hans Hubermann kalan yüzde on içindeydi. Üstelik, evlerinin bodrumunda bir Yahudi saklamak zorunda kaldılar.

Erkek kardeşi gözlerinin önünde ölen küçük kız Liesel kitap hırsızının ta kendisi. Liesel'i evlat edinen küfürbaz ama yüreği apak anne Rosa ile en güzel baba figürlerinden biri olan o gümüş gözlü güzel insan Hans Hubermann, babanın akordiyonu, Liesel'e okuma yazma öğrettiği anlar, Liesel'in kabuslarını yatıştırdığı anlar, yahudi Max'le aralarındaki ilişkiler, Max'in kitaba da yansıyan eskiz defteri, o çizimler ve öyküler-özellikle ağaçlı öykü-, koskoca kütüphanesiyle bayan Ilsa, limon sarısı saçlı oyunbaz Rudy, Liesel'in suç ortağı Rudy, obur ve dikbaşlı Rudy, o aşık olunası Rudy ve de tüm bu unutulmaz karakterleri alaycılıkla burukluk arası bir dille anlatan ölüm'ün ta kendisi. ruhları bir bir alıp götüren ölüm ve savaşın ortasında kitaplara tutunan bir kız...
Muhtesem ...

Liesel Meminger, Münih'in varoşlarında yaşayan yoksul Hubermann ailesinin yanına evlatlık olarak verilir. 1933 yılında Almanların yüzde 90'ı Adolf Hitler'i gözlerini kırpmadan desteklerken, Liesel'in üvey babası Hans Hubermann kal... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
Daha Fazla Göster

freudbasi şu an ne okuyor?

Favori Yazarları (2 yazar)

Favori yazarı yok.