dancingdecember

Detayları:  İstanbul,
Hakkında: 
A figure of despair staring into the nothingness, lost among life suckers.
32 takip ettiği ve 76 takip edeni var. 166 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

dancingdecember bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 2 yıl, 3 ay
dancingdecember bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 2 yıl, 3 ay
dancingdecember bir kitabı yarıda bıraktı.
Portekiz Mektupları

Dünyanın belki de en fazla tartışılan, kurcalanan ve okunan beş mektubudur bu kitaptakiler. Acaba bu mektuplar sahici mi? Bunları gerçekten Portekizli bir rahibe mi yazmış? Sevgilisi kimmiş; mektupları Fransızcaya kim çevirmiş? Yaklaşık dört yüzyıl boyunca Portekiz Mektupları yukarıdaki kışkırtıcı soruların ördüğü bir ilgi halesiyle çevrelendi; edebiyat araştırmacıları, din adamları, tarihçiler ve hatta felsefeciler, bu arada hiç kuşkusuz okuyucular, aslında çok sıradan görünen bir kurguya dayalı bu kitabı merakla ele aldılar. Ama Portekiz Mektuplarının klasikleşen ilgi çekiciliği sadece bu kuşkulardan kaynaklanmıyor; nitekim günümüzde kitabın esrarı çözülmüş sayılabilir. Gene de kitap, kadın-erkek ilişkilerinin tarihi boyunca taşınan başka esrarları konu edindiği ya da ortaya döktüğü için hala ilginçtir. Bizler, bu çağın kadın ve erkekleri de, sıradan ama bir o kadar da eski ve karmaşık bu labirentlerde dolaşmayı sürdürüyoruz. TADIMLIKDüşün aşkım, öngörülerinde ne kadar yanıldın. Ah! Bahtsız! Sahte umutlarla hem beni aldattın, hem de kendin aldandın. Onca zevk düşü kurduğun bir tutku, artık senin için ölümcül bir umutsuzluktan, yalnızca onu yaratan yokluğun acımasızlığıyla karşılaştırılabilecek bir umutsuzluktan başka birşey değil. Ne? Zekâmın, bütün yaratıcılığına karşın yine de yeterince korkunç bir ad takamadığı bu yokluk, gözlerine bakmamı engelleyecek, öyle mi? Bebeklerinde onca sevgi okuduğum, içimi mutlulukla dolduran kıpırtılar gördüğüm, benim için her şeyin yerini tutan, tek kelimeyle bana yetip de artan o gözlere? Ne acı! Ya benim gözlerim; onlar da tek yaşam ışığından mahrum artık, yaşlardan başka birşeyleri kalmadı geriye, ben de sonunda uzaklaşmaya kesin olarak karar verdiğinizi öğrendiğim andan beri o gözyaşlarını dur durak bilmeden ağlamak için harcadım. Bu dayanılmaz ayrılık beni kısa sürede öldürecek. Yine de yalnızca sizin neden olduğunuz mutsuzluk bana çekici geliyor: Sizi gördüğüm andan beri yaşamımarmadağın olsa da, iliklerine dek yansa da, düşlerde ölünmediğini, insan iradesinin, saçmalığa, olabiliri yadsımaya, kendisinden gerçeğin yeniden yaratıldığı yalanın her tür dönüşümüne varıncaya dek etkili olduğunu bilir.Uyanır. Ortalıkta dolaşan tüm veba söylentilerini ve Doğu ülkelerinden gelen bir virüsün tüm türeme belirtilerini ülkesinden uzaklaştırma gücünü kendisinde bulacaktır. Otuz gündür Beyruttan uzak olan Grand-Saint-Antoine gemisi limana giriş izni ister. Prens, işte o zaman, halkın ve tüm çevresindekilerin saçma, aptal, zorba ve delice bulduğu o inanılmaz buyruğunu verir. Palaspandıras, kılavuz teknesiyle birkaç adamı bulaşıcı varsaydığı gemiye yollayarak Grand-Saint-Antoineın hemen çark edip kent dışına doğru yelken açmasını, yoksa top ateşine tutulacağını bildirir. Vebaya karşı savaştır bu. Zorba prens dolambaçlı yollara sapmıyordu. Bu arada, düşün kendisinde bıraktığı etkinin özel gücünü önemle belirtmek gerekir, çünkü bu etki, halkın alaylarına, çevresindekilerin kuşkularına karşın, yalnızca insan haklarını değil, insan yaşamına duyulan en yalın saygıyı ve her türlü ulusal ve uluslararası kuralları da hiçe sayarak buyruğunda sertçe direnmesini sağlamış, ölüm karşısında kurallar geçersiz kalmıştır. Ne olursa olsun, gemi yoluna devam eder, Livournea yanaşır ve Marsilya koyuna girer, burada gemidekilerin karaya çıkmasına izin verilir. Marsilya denizyolları, gemideki onca veba mikroplu yükün ne olduğu konusunda bir anı saklamamıştır. Tayfaların başlarına gelenler hemen hemen bellidir, hepsi de vebadan ölmemiş, çeşitli memleketlere dağılmışlardır.Grand-Saint-Antoine gemisi Marsilyaya veba getirmedi. Veba oradaydı. Çok da azgın bir dönemindeydi. Ama yuvaları sınırlanabilmişti.Grand-Saint-Antoineın getirdiği veba Doğu vebasıydı, yerli virüstü ve salgının asıl korkunç yanı ve genelleşerek alevlenmesi, kente yaklaşması ve yayılmasıyla başlamıştı. Bu durum birtakım düşünceler esinliyor. Bir virüsü yeniden canlandırmışa benzeyen bu veba, tek başına da gözle görünür biçimden müydü zaten? Ama bütün bu hastalıklara sesimi bile çıkartmadan katlanıyorum, çünkü kaynağı sizsiniz hepsinin...

Dünyanın belki de en fazla tartışılan, kurcalanan ve okunan beş mektubudur bu kitaptakiler. Acaba bu mektuplar sahici mi? Bunları gerçekten Portekizli bir rahibe mi yazmış? Sevgilisi kimmiş; mektupları Fransızcaya kim çevirmiş? Yaklaşık dört yüzyıl b... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 2 yıl, 3 ay
dancingdecember bir kitabı yarıda bıraktı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 2 yıl, 3 ay
dancingdecember bir kitabı yarıda bıraktı.
Huzursuzluğun Kitabı

Fernando Pessoa 1935'te öldüğü zaman, sandığındaki eserlerinin sayısı tahmin bile edilemezdi. Onun elinden çıkmış şiirlerin, yazıların altında genellikle başka imzalar vardı. Üstelik bu isimler yalnızca birer takma ad değil, öyküsü, geçmişi, yazgısı, dünya görüşü farklı olan kişiliklerdi.
Pessoa'nın ölümünden sonra elyazmaları derlenmeye başladığı zaman bitmemiş eserler de bulundu içlerinde. Bernardo Soares imzalı Huzursuzluğun Kitabı da bunlardan biriydi. Tarihten, mitolojiden, edebiyattan, ruhbilimden haberdar bir XX. yüzyıl insanının gerçekliği yadsıyışının, kendini hayallere hapsedişinin güncesiydi bu. Gündüzleri bir kumaş mağazasında çalışan, geceleri yalnızlığını yağmurun sesinde, ayak seslerinde duyumsayan bir Lizbonluydu Bernardo Soares ya da Fernando Pessoa.
Bugün Portekiz edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen Huzursuzluğun Kitabı'ndaki her metin, kırık bir aynanın, gerçekliğin bir yanını yansıtan ve sonsuzca çoğaltan bir parçası...

Fernando Pessoa 1935'te öldüğü zaman, sandığındaki eserlerinin sayısı tahmin bile edilemezdi. Onun elinden çıkmış şiirlerin, yazıların altında genellikle başka imzalar vardı. Üstelik bu isimler yalnızca birer takma ad değil, öyküsü, geçmişi, yaz... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 2 yıl, 3 ay
dancingdecember okumuş bitirmiş.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 4 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

dancingdecember şu an ne okuyor?

Büyüleyici Bağırsak

%0

Fındık Kabuğu

%0

Portekiz Mektupları

%0

Huzursuzluğun Kitabı

%37
Sayfa 250.

Favori Yazarları (18 yazar)

Favori yazarı yok.